Kentimizin, belediyecilik konusunda ülke gündemini belirlediğini ifade etmekten utanır oldum, artık. Malumunuz olduğu üzere belediyeler hizmetleri ile isimlerinden söz ettirirler. Ne var ki bu kaide Mersin ilçe belediyeleri için pek mümkün değil. Neden mi? Daha Ne Olsun? 31 Mart seçimleri üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen ilçe belediye başkanları hâlâ bulundukları makamların ciddiyetini kavrayabilmiş değiller. Görevini yapmayan, gösterişe kaçan, adı şaibelere karışan, suç işleyen, kanun tanımayan, sapıklık peşinde olan, patronluk taslayan… İlçe belediyelerimiz ile ilgili iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Yolsuzluk ve rüşvet hususlarına ve daha birçok konuya girmiyorum. İspatlar var. Hata nerede? Bana göre bu konuda parti genel merkezleri kadar il örgütleri de birinci dereceden sorumlular! “Benim adamım, bizim adamımız” saplantısıyla rant kapısını aralayanlar, geldiğimiz noktada gelişen olaylara ne diyorlar, acaba? Başkan olması konusunda kapı kapı dolaşarak lobi faaliyeti yürütmenize değdi mi? Sahi, nedir bu CHP'li belediyelerin hâli. Hiç mi dikkatinizi çekmiyor. Şu boş vermişliğe, şımarıklığa ve keşmekeşliğe son vermek gerekmiyor mu? Yazıyorum; Fakat… CHP belediyeciliğinin, ülkenin siyasi yazgısını belirleyeceği konusunda aylar öncesinden yazılar yazmaya başladım! Bu konuda söz konusu parti yönetimi tarafından olumlu geri dönüşler oldu. Benimkisi naçizane birer tavsiye idi. Neyse. “Bu adamlar, işlerini layıkıyla yaparsa CHP iktidar olur” dedim. Öyle de düşünüyorum. Geç değil; fakat geldiğimiz aşamada söz konusu başkanların CHP'nin iktidar olmaması için çalışıyor olmalarını gözlemliyoruz. Halkla didişenler olduğu gibi birbirlerine düşenler de var. Zaten çalıştığınız yok. Sürekli “mali zorluk yaşıyoruz” diyerek halka “bizden fazla birşey beklemeyin” demenizi de anladık! Ya hu kardeşim, çözüm üretsenize! Vardır bir yolu. Ajitasyon yaparak sorunları çözmüş olmuyor ve insanların güvenini kazanmıyorsunuz! Tabiri caizse boş boş oturuyorsunuz! Öyle ki sıkıntıdan birbirinizle didişir oldunuz! Belediye Binalarını Ring Olarak Görmeyin! Tarsus Belediyesi’nden bahsediyorum. Belediye başkanı Ali Boltaç, göreve geldiği an bazı isimleri belediye başkan yardımcısı olarak tayin etti. Soluklanmadan ve aklıselim hareket etmeden alınan kararların ne denli yanlış olduğunu çok geçmeden müşahede ettik. Başkanın aldığı her karar tartışmaya açık.  Göreve getirdiği belediye başkan yardımcılarının uzun süredir tartışma yaşadıkları biliniyordu. Birbirlerine karşı uyguladıkları mobbingin yanı sıra üstünlük kurma yarışları da kavgaya dönüşmeye başladı. Hakaret, küfür, itham edici cümlelerin uçuştuğu son hadisede taraflar amiyane tabirle sokak kavgasına girişti. Üstelik belediye başkan yardımcısı Mehmet Ziya Güvenç şiddete maruz kaldı. Sizce müsabakayı kim kazandı, dersiniz? Evet. Ayak kaydırma yarışının bir kazananı olur, muhakkak! Bu rekabetin de kazananı oldu. Hiç şaşmaz! Belediye başkanı Boltaç, bu üzücü olayda bile yanlış karar aldı. Adalete bak! Mehmet Ziya Güvenç, Hukuk İşleri Müdürlüğü’ndeki görevinden azledildi. Yerine derhal biri tayin edildi. Siz olayı nasıl yorumlarsınız bilmem; fakat belediye başkanı Ali Boltaç sadece halka ve belediye personeline değil aynı zamanda en yakınındaki isimlere bile haksızlık, adaletsizlik edebiliyor! Üstelik göz önündeki bu münakaşa üzerine CHP, üç maymunu oynuyor. Bırakın bir açıklamayı, Ali Boltaç'ın sırtını sıvazlar gibi sessiz kalıyorlar! CHP’li bazı yetkililerin Boltaç'ı destekleme yaklaşımı, oy kaybettiriyor. Ali Boltaç'ın arkasında kim var, neden? Bu sorunun cevabını biliyorum; fakat daha iyi bildiğim bir konu var, böyle devam ederse bu millet bu CHP ile bir daha yürümez!