Cumhur İttifakı Büyükşehir belediye başkan adayı olan Serdar Soydan’ın, katıldığı bir TV programında yaptığı açıklamalar, yerel yönetimler konusundaki eksikliğini ve birçok açıdan ezbere konuştuğunu ortaya koydu. Beyefendi ve samimi duruşuyla beğeni toplayan Soydan’ın, konuşmaları ve eşiyle yaşadığı sürpriz güzel bir izlenim uyandırdı; ancak Mersin’de iyi aile profili çizmek ve güzel duygular uyandırmak belediye başkanlığı yapmak için yeterli değildir.
VAHAP SEÇER’E HAKSIZLIK ETTİ.
2023 yılı Mayıs ayında yapılan genel seçimlerde MHP’nin Mersin’de ikinci sıra adayı olan ve az bir oyla seçimi kaybeden Soydan, açıklamalarında Vahap Seçer’le ilgili bazı eleştirilere girişti. Bu normal. Ne var ki eleştirilerin elle tutulur bir yönü yoksa beyefendi kişiliğini taşıyan biri için bu tutum, yakışık kalmaz. Esasında bu durum, Soydan’ın Mersin’e dair bilgilerindeki eksikliklerin bir tezahürü. Soydan’a göre Mersin’de Vahap Seçer’in yaptığı bir hizmet yok. Ne var ki bu durum emek sarf eden hemen herkese yapılmış bir haksızlık olduğu gibi Mersin halkına da yapılmış ince bir gönderme. Eğer hizmet olmazsa, Mersin halkı buna sessiz kalır mı? O zaman Serdar Soydan'a sormazlar mı hizmet yoksa Vahap Seçer sosyal belediyecilik hizmetleri ile neden anketlerde birinci çıkıyor.
EZBERE KONUŞMALAR.
Soydan, bir sözünde Mersin’de kimlik probleminin olduğunu ve lobileşme hususunda sorunların yaşandığını ifade etti. Bunun üzerine onlarca satır yazı yazılır; ancak Mersin’in en önemli sorunlarının hükümetin eliyle çözülebileceğini biliyoruz. Kimlik bunalımı dışındaki lobileşme durumunun ülke idaresiyle yani meclisle ilgili olduğunun farkında olamamış ki sayın Soydan, bu mevzuyu yerel seçimler bağlamında ele alıyor. Zaten halk meclis encümenleri aracılığıyla şehir yönetimine katılmıyor mu? Ülkede bunca belediye başkanı dururken ve Mersin’den daha kozmopolit bir zenginliğe sahip şehirlerimiz varken sayın lobi fikrinin maksadı nedir, anlaşılabilir gibi değil. Farklı bir ifadesinde merkezi yönetimle yerel yönetimin bir arada olmasının hizmette kolaylıklar sağlayacağını belirtti. Ne ilginçtir ki bu durumun ‘’parti-devlet’’ eleştirilerine yol açabileceği tahmin edilememiş. Oysa Vahap Seçer’in metro projesi konusunda ‘’merkezi idare, hizmet projemize taş koydu’’ ifadesi, merkezi yönetimle yerel yönetim arasında bir uyuşmanın oluşmayacağının somut bir kanıtıydı. Ayrıca Serdar Soydan'ın Mersin İdman Yurdu ile alakalı sözleri bizlere şunu gösterdi siyasetçi hiç bir zaman ezbere konuşmamalı veya hazırlanan metinler üzerinden konuşacak ise dersine iyi çalışmalı diye düşünüyorum.
BENDEN DEĞİLSEN İŞİN ZOR
Bunları sarf etmeye dilim varmıyor. Yoksa sayın Soydan, Vahap Seçer’e yaptırılmayan metro projesini merkezi idare yardımıyla yapabileceğini mi düşünüyor? Eğer böyleyse Vahap Seçer’e yapılan başka bir haksızlığa işaret etmiş olmuyor mu? O halde Mersin halkı mağdur edilmedi mi? Memlekette birçok şeyin merkezleştirilmeye çalışıldığı bir süreçte yerel idarenin de merkezi yönetimle eşgüdüm halinde koordine edilmesi söylemi demokratik midir? Yani bu durumda Mersin halkının iradesinin, sorunları çözmede belirleyici olması gerekirken merkezi yönetimle ortak hareket edilmesi neyi ifade ediyor? Bunun daha anlaşılır ve kapsamlı bir izahı gerekiyor. İnanıyorum ki bu izah, sayın Seçer’in uğradığı haksızlıkların ortaya çıkarılması için bir ispat olacak.
SOYDAN UMUT VERMEDİ
Anlayacağınız Soydan’ın açıklamaları ve düşünceleri nev-i şahsına münhasır değildi. Dolayısıyla özgün ve yenilikçi bir fikre sahip bir başkan adayı yerine kalıplaşmış ifadelerle konuşan geleneksel başkan profillerinden farklı bir seçenek sunmadı, bizlere. Esasında sayın Soydan’ın özgün, kapsamlı ve geliştirici projelerle karşımıza çıkmasını bekledik; ancak beklentiler gerçekleşmedi.
İŞTEN ATILAN BELEDİYE PERSONELLERİ
Soydan’ın gündeminde 2019 belediye seçimlerinden sonra çeşitli gerekçelerle belediyelerden atılan işçiler de yer aldı. Buna göre başkanlık seçimini kazanması durumunda belediyeden atılan işçilerin, mahkeme kararıyla işe dönüş kararı verilenlerini görevlerine iade edeceğini belirten Soydan, sanırım bu konuda eksik bilgilendirildi. Birçok ortamda işten çıkarılan kişilerin sayısı değişiklik gösteriyor. İşten çıkarılmış bir personel olsam şu soruyu sayın Soydan’a sorarım: neden sadece mahkeme kararı olanları işe iade edeceksiniz ve bunlar kaç kişiden oluşuyor? Dolayısıyla diğer kişilerin belediye ile ilişiklerinin kesilmesini makul buluyorsunuz. Nitekim Vahap Seçer döneminde alınan işten uzaklaştırma kararı yasal ve makul gerekçelere dayanıyordu. Elimde bu konuya dair bir istatistik de mevcut. Buna göre Mersin Büyükşehir belediyesinde işten çıkarılan kişilerin toplam sayısı 4.000’den çok çok az. Mahkeme kararıyla işe iade edilen personel sayısı öyle abartılacak kadar büyük bir sayı değil. Serdar Soydan kamuoyu açıklamalarında şayet biz belediyeyi kazanırsak işten çıkarılıp mahkeme kararı ile işe dönüş hakkı alan şu kadar kişiyi işe geri alacağız diye bir cümle kurarsa aylardır yürütülen kara propaganda balonu patlayacak. Dediğim gibi büyük projelerle halkın karşısına çıkmak yerine tartışmalı konuları gündeme taşımak Serdar Soydan için pek bir getirisi olmayacaktır. Burası Mersin. Mersin halkı hizmet istiyor.
İYİ PARTİ GÜLNAR ADAYI
Yerel seçimlere çok kısa bir süre kala adaylarla ilgili bazı konular gün yüzüne çıkmaya başladı.Bu gün İYİ parti Gülnar belediye başkan adayı ile ilgili skandal haber çıktı.Haberde İyi Parti Gülnar Belediye Başkan Adayı Yüksel Çelik hakkında bir vatandaşın eşine yönelik rezil ifadeler kullandığı gerekçesiyle soruşturma açıldığı yazıyordu . İP’li Çelik’in alacak-verecek meselesi yüzünden tartıştığı Ş.K adlı vatandaşa, “ sen önce altındaki avradına sahip çık”, “g..vat”, “başta seni yönlendiren küçük Emrah’ı s.kecem” şeklinde çirkin mesajlar atarak galiz küfürleri savurduğu ve tehditte bulunduğu belirtilmişti.Bunun gibi yakında bir çok adayın haberi çıkacak. Bu tarz haberlerden bir tanesi mevcut bir belediye başkanı ile alakalı olacak.Mersin'de bir ilçede görev yapan belediye başkanı whatsapp yazışmasında belediye çalışanı işçilere galiz küfürler ediyor.