Silifke Belediyesi’nin düzenlediği 51. Uluslararası Müzik ve Folklor Etkinlikleri kapsamında sanatçılar ve yöresel halkoyunlarını sahnelemek üzere folklor ekipleri ilçeye davet edildi. Son dönemlerde siyasette ve toplumda yaşanan sorunların unutturulması ve halkın moral depolaması adına güzel bir etkinlik. Silifke ve yöre halkı için güzel olarak görünen bu etkinlik, festivale davet edilen sanatçılar için nasıldı diye, sormamız gerekiyor. Düşünsenize, evinize davet ettiğiniz misafirlere ilgisiz kalıyorsunuz ve onları kötü koşullarda ağırlıyorsunuz. Olacak iş mi? Olmaz öyle şey, diyebilirsiniz; ama oldu. Bunu da yaptılar. OLAYA BAKIN Festival kapsamında İzmir’den Balçova Halk Dansları ekibi Silifke’ye davet ediliyor. Ekip festival davetini alınca, gece gündüz demeden ve ufak bir tatil dahi yapmadan hazırlıklara başlıyor. Yaz boyunca gece geç saatlere kadar çalışmalara girişiyor. Çocuklarını ve eşlerini ihmal ediyorlar. Sırf festival için. Onca emek ve onca fedakarlık… Nihayetinde kafile 15 saatlik bir yolculuk sonrasında Silifke’ye ulaşıyor. Daha önce kendilerine tahsis edilen konaklanacak mevkiye geldiklerinde gördükleri manzara şok edici… İğrençten öte iğrenç… Yataklar eski, kokmuş ve lekeli bir halde. Odalarda böcek… Misafirhanenin misafirhane olduğunu andıran tek bir husus var: kapıya asılı misafirhane yazısı… Allah’a şükür kapıya yazı asmayı düşünmüşler. En azından yazı var değil mi? Ne büyük incelik (!)  Lavaboda keskin bir koku ve yoğun bir kir... Dayanamıyorum söyleyeceğim: kirli diyorum; ama siz ortalığı bok götürüyor, diye anlayın. Normal bir ahırın dahi günlük ve saatlik temizlik hizmetleri olurken, bu konaklama mekanı acaba en son ne zaman temizlendi, diye sorası geliyor insanın? Görüntülere ulaşmak zor olmasa gerek; fakat en azından dans ekibinin şikayetini dinlemek ve sorunu çözmek gerekmez miydi? Sayın başkan ve yardımcıları söz konusu mekanda yarım saat kalmaları durumunda, ne demek istediğimi anlayacaklar. Dolayısıyla yarım saat kalamayacağınız bir mekanı, emektar bir sanatçı kafilesine layık görmeniz, sizin sanata ve sanatçıya verdiğiniz kıymeti gösterir. Ayıp ettiniz, yakışık almadı. ORGANİZASYON EKSİK Koca bir festival için gerekli hazırlıklar yapılır ve koordinatörler görevlendirilir. Belediye başkan yardımcıları sahada görev alarak olası sorunların önüne geçmek ve sürece işlerlik kazandırmak amacıyla yoğun bir mesaiye girişir. İşte, bir ciddiyet olur.  Size işinizi benim mi öğretmem lazım? Sanırım, Silifke Belediye başkanı yardımcı olarak atadığı kişilerin ‘’boş vermişliğinden’’ habersiz! Ya da biliyor ve memnuniyet duyuyor. Allah bilir. Lakin ciddiyetsizlik diz boyu. Festival için gelen ekiplere tahsis edilen konaklar ve mekanlar hiç mi kontrol edilmedi? Sorun yaşayan katılımcıların derdini dinlemek ve çözmek için belediyede görevli bir yetkili bulmak neden zor? Sorunların çözüm mercii sizsiniz! İletişimde de sorunlar vardı. Sahi, insanlar size nasıl ulaşmalı? Sizinle iletişim sağlanabilmesi için dans ekibinin belediye binasına gelmesi mi gerekir? Neyse ki ekibin sorunlarını dinleyecek yetkililer bir süre sonra bulunmuş; ama ekibi kovar gibi konuşmuşlar. Evet, sayın başkan hiç haberiniz yokmuş gibi davranmayın; sizinle de görüşülmüş. Yardımcılarınız ve kültür müdürünüze de ulaşılmış bir şekilde. Yardımcı olmak yerine insanları ortada bırakmışlar. Ekip, sizden beş yıldızlı bir otel konforu talep etmiş değil! Onca hastalığın kol gezdiği bir ortamda ekibin, neler yapıldığı bilinmeyen o kirli yataklarda uyumalarını neden bekliyorsunuz? İnsanların sizden hijyenik bir konaklama mekanı talep etmelerini çok mu görüyorsunuz?  OLMADI BAŞKAN Üzerine saatlerce konuşulacak bu tartışmanın çok da uzatılması taraftarı değilim. Daha önce depremzede vatandaşlarımızın ikamet ettikleri bir mahalde festival ekibini ağırlamak istemişler. Biraz temiz olması yeterliydi. Sahi, depremzede kardeşlerimize burayı mı layık gördünüz? Kim bilir, böyle iğrenç bir manzarayla karşı karşıya kaldılar da konuşamadılar. Çok acı. Dans ekibine gelecek olursak… Olanlar olmuş; fakat bunun telafisi mümkün… Sayın başkan, yarından tezi yok, Balçova Halk Dansları Ekibi’ne ulaşarak özür beyan etmeli ve hatta ekibi aileleriyle birlikte Silifke’de ağırlamalı. Öyle 15 saat sürecek bir yolculukla da değil, en uygun vasıta ile… Yaz boyunca sanatçılar, festival hazırlığı nedeniyle ailelerini ihmal etmişti. Bunu telafi edebilmek size zor gelmez, sanırım. İnsanların kalplerine dokunmayı, gönül almayı öğrenin. Öğrenin ki işleriniz rast gitsin. Festival sürecindeki nobranlık ve vurdumduymazlık kabul edilecek gibi değil. Sosyal medyada konu gündem olmuş durumda. Bu yazıdan sonra CHP genel merkezinin ve Özgür Özel Bey’in de meseleden haberi olacak. Olay daha büyümeden tartışmaya el koymak ve bir daha böyle hadiseye sebebiyet vermemek dileğiyle. CHP İLÇE BELEDİYELERİNDE DURUM AYNI 31 Mart seçimlerinden büyük bir zafer elde eden CHP’nin Mersin ilçe belediye başkanları, seçim sonrasında beklenen çıkışı ve etkiyi gerçekleştiremiyor. Bunu da lüzumsuz işlerle uğraştıklarından dolayı beceremiyorlar. Başkan Vahap Seçer’i istisna tutuyorum. Onun kulvarı ayrı. Nitekim o, belediyeciliğin duayen ismidir. Usta bir belediye başkanıdır. İşini hakkıyla yapana hakkını teslim etmek gerekir. Ne ilginçtir ki ilçe belediye başkanları sayın Vahap Seçer’in yolundan gitmek, bir işbirliği ağı oluşturmak ve sosyal belediyecilik örneğini temsil etmek yerine, akla hayale gelmeyecek işlere kalkışıyorlar. Tarsus Belediye başkanı sayın Ali Boltaç da aynı hayal kırıklığına sebep olan isimlerden biri. Göreve geldikten sonra belediye tiyatro ekibini dağıtarak, ekipte yer alan personeli farklı birimlere dağıtmıştı. Tiyatro sanatçısını temizlik işlerinde görevlendirmiş, kimine baskı yapmış ve kiminin de istifa etmesine sebep olmuştu. Nedir, sizin sanattan ve sanatçıdan isteğiniz? Sanat nasıl bir anlam ifade ediyor sizin için, seçime birkaç gün kala milyonlarca lira harcayarak davet ettiğiniz ünlü bir sanatçının verdiği konser midir sanat? Eğer anladığınız sanat bu ise, eyvahlar olsun. Sanat ve sanatçılar sizin saplantılarınızın kurbanı olmasın artık. Diğer şehirlerin CHP’li başkanlarına bakıyoruz; kötü bir örnek yok. Sanırım Mersin ilçe belediye başkanlarına has bir ‘’sanattan anlamaz hâl’’, mevcut. Sanat makam için değil, toplum içindir.