CHP açısından 31 Mart seçimlerinin en büyük başarılarından biri Tarsus’ta alındı. CHP’li aday Ali Boltaç’ın elde ettiği bu zaferin büyük yatırımlarla taçlandırılmaması durumunda büyük problemlere dönüşebileceğini belirtmiştim. Daha önceki yazılarımda Tarsus Belediye başkanı Ali Boltaç’ın ‘’güç zehirlenmesi’’ gibi bir süreçle karşı karşıya kalabileceğini ve belediyede henüz otorite tesis edemediğini de belirtmiştim. Öte yandan ehliyet-liyakati bulunmayan kimselerin ve başkanın etrafında güvenilmeyecek bazı isimlerin varlığına dikkat çekmiştim. Ve dahi, başkanın almış olduğu kararların ciddi sorunlara sebebiyet verebileceğinin altını da çizmiştim. Ben yazıyorum, siz ise olacakları izleyin.   LAFTAN ANLAMAYAN BAŞKAN Bir insanı bekleyen en büyük tehlike ‘’ben bilirim’’ demesidir. Sayın Boltaç da bu tarz bir yaklaşıma sahip olduğundan yapıcı uyarılarımıza kulak asmadı. Kardeş tavsiyesinde bulunduk; ama o bildiğini yaptı. Bu ülkede herkes kendi kanunlarını uygularsa akıbetimiz nice olur sayın başkan? Senin mensubu bulunduğun parti, yıllarca iktidarı ne diye eleştirdi de muhalefet oldu? Bir düşün! Güç zehirlemesi ve ‘’biz biliriz’’ dediği için olabilir mi? Kamuoyunda CHP’ye yönelik olumlu imajı, bozuk para gibi harcamaya ne hakkın var arkadaş! Yaptıklarının sadece senden bilinmediğini, öğrenemedin mi? Hiç mi usul ve yöntem bilmiyorsun. Yahut yaptıklarından dolayı seni cesaretlendiren biri mi var? Var tabi, biliyoruz. O güvendiğin dağlara kar yağar.    BU KAÇINCI OLAY Aslında sayın Boltaç’ın yaptıkları yenilir yutulur cinsten değil! ‘’Sen belediye başkanısın ne işin olur bu olaylarla’’ diye sorduk! Kulaklarını tıkadığı için umurunda değil. Tarsus’ta İlçe Kadın Kolları başkanlık seçimine Ali Mahir Başarır ile birlikte müdahil oldular. Seçimi kazanan adayı ve delegelerin iradesini görmezden geldiler. Uğruna mücadele ettikleri demokratik seçimi reddedip iptal ettirdiler. Öyle değil mi, başkan? Neden? Çünkü kazanmasını umdukları aday seçilememişti. Yediremediler kendilerine. Sizin amacınız hizmet mi, nimet mi? İtiraf edin. Yetmedi, sayın başkan Belediye Tiyatro Ekibi’ni dağıtarak personellerin farklı birimlerde görevlendirilmelerini istedi. Meseleye itiraz edenleri ise ‘’tasarruf yapıyoruz’’ diyerek, susturmaya çalıştılar. O da yetmedi, belediyede görevli hamile bir hanımefendiyi temizlik işlerinde görevlendirdi. Hamile bir kadının görevinden alınarak Tarsus’un sıcağında temizlikçi statüsünde cadde temizliğinde görevlendirilmesini etik bulan Ali başkan! Bu muamele senin eşine yahut kızına yapılsa kabul eder misin? Kamu vicdanını yaralayan ve sızlatan işlere kalkışıyorsun. Belediyede uygulanan mobbing şikayetlerine ne diyeceksin sayın Boltaç? Ne diye insanlara baskı kurulur ve insanlar istifaya zorlanır ki? Ya hu sen bunun için mi başkan oldun, Tarsus halkı senden bunu mu bekliyor? Yapman gerekenleri yapmaman, yapmaman gerekenleri yapmandaki kasıt nedir? CHP’nin iktidar yolculuğunda halkı kucaklamak yerine, güven törpülemek de ne oluyor!   İDDİALAR BİTMEK BİLMİYOR Başkan Boltaç ile ilgili inanılmaz sayıda şikayet dosyaları oluştu. CİMER, İçişleri Bakanlığı ve Mahkemeler... Meseleye az çok aşinayım. Belediyede bir dönem görev almış personelden tutun da vatandaşlara kadar birçok ihbarın olduğunu daha önce öğrenmiştim. Köşe yazılarımda açıkça söyleyemesem de sürecin ciddi sorunlara neden olabileceğini ara sıra ima ettim. Ama sayın başkan yaptıklarının ve hatalarının sorgulanmayacağını ve ‘’layüsel’’ olduğunu düşünmüş, sanırım. Olacakları tahmin etmemek mümkün değil. Yine söylüyorum bu gidişle Tarsus Belediyesi’ne kayyum atanır. Öyle görünüyor. CHP’li isimlerden oluşan bir heyet sayın Boltaç’ı bilgilendirmek adına ziyarete gidiyor. Siz, istediğiniz kadar savunun ve avukatlık yapın! Ortada ciddi sorunlar var. Şikayetler boşuna değil. Mağdurlar, ellerinde ispatlarıyla hakkını arıyor. Siz adaleti mi uygulayacaksınız, yoksa yıllarca eleştirdiğiniz iktidarın hatasına mı düşeceksiniz? Bekleyeceğiz, göreceğiz. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır, misali… Bunca haksızlığa sahip mi çıkıyorsunuz? İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin belediyede yürüttükleri incelemenin anlamı nedir biliyor musunuz? Anlatayım: ciddi ihbarlar var. Ve bu ihbarları hangi şekilde savunursanız savunun, müfettişlere anlatamazsınız! Ortada resmi bir belge varsa siz bunu hukuka uygun olarak görebilirsiniz; ancak bunun bir yolsuzluk olmadığına müfettişleri inandıramazsınız! Yani anlayacağınız, kafasını kuma gömmüş devekuşu misali bir şeyleri görmezden gelmeniz hakikati yok etmez! Kendinizi kandırmış olursunuz! Öte yandan gelişmeleri ve iddiaların içeriğini partili arkadaşlarınız biliyorsa genel merkez bundan habersiz mi, sanıyorsunuz? Kentsel dönüşüm meselesi, imar işleri, kültür organizasyonları için harcanan paralar ve belediyeye ait kurumlara yapılan yardımların kayıtlara düşülmemesi gibi nice hususta ciddi ihbarlar mevcut. Yolsuzluk olarak tanımlanıyorlar. Belediye Tiyatro Ekibi’ni tasarruf bahanesiyle dağıttığın bir süreçte konserler için milyonlar harcaman, ne kadar mantıksız! Personele yaşattığın mağduriyetin faturasını sen mi ödeyeceksin? O yetmezmiş gibi partini de zan altında bıraktın. Her nasılsa havuz medyasının dilinde senin adın zikredilmiyor; ‘’CHP’li başkan’’ deniyor. Başarıya yükselirken tutunduğun dalları kırdın. Düşünce, tutunacak bir dal bulamayacaksın.