Son günlerde kamu kurumlarındaki görevlilerden tutun da AKP’lilere kadar birçok kişiden devlet terbiyesinden uzak tutum ve davranışlar görmeye başladık. Nedir bu şımarıklığın ve özgüvenin nedeni diye merak ediyorum. Elbette, arkalarında bir güce güveniyor olmanın rahatlığını yaşıyorlardır.
Tamam da bu memleket, arkası sağlam diye bazı şahısların saygısızlığını sineye mi çekmeli?
Onlara göre, evet!
Mezitli’de Saygısızlık Yapıldı
Son dönemlerde çalışmalarıyla adından söz ettiren Mersin AK Parti Milletvekili Ali Kıratlı, çeşitli kurumlara ziyaretlerde bulunmaya devam ediyor. Bu kurumlardan biri de Mezitli Kaymakamlığı’ydı.
Sayın Kıratlı ziyaretten üç gün önce randevu alarak kurumu ve sayın kaymakamı ziyaret edeceğini bildirdi. Bir milletvekilinin ziyareti nedeniyle ne yapılabilir?
Söz konusu kurum amirleri, bunun normal bir ziyaret olmadığını ve gelen kişinin de milletin temsilcisi olduğunu düşünerek olabildiğince nezaket ve devlet terbiyesi dediğimiz kurallara riayet ederek hareket eder. Böylece misafirler daha uygun ve makul koşullarda ağırlanır. Mesela, ziyaretçi kapıda karşılanır ve kapıda uğurlanır.
Bu sözleri yazarken içim sızlıyor. Neden kaymakam olmuş bir kişiye toplumumuzun temel görgü ve saygı kurallarını anlatmaya çalışıyorum?
Daha doğrusu sayın Mezitli kaymakamının bu düşünceye aykırı hareket etmiş olmasından duyduğum üzüntüyü ifade etmek istiyorum.
Ya da bu saygıdan uzak davranışı bilerek yaptınız! Açıkça konuşun!
Kaymakam Bey, milletvekili sayın Ali Kıratlı’yı makam koltuğunda ve soğuk bir şekilde karşıladı. Kendisinin atandığını ve milletvekilinin ise seçildiğini unutmuş.
Atanan gider; ama milletin temsilcisi her zaman milletin gözbebeği olarak kalır. Bu tavrın, Ali Kıratlı’nın şahsına yönelik olmadığını ve millete karşı saygısızca bir tutum olduğunu bilmelisin, Kaymakam Bey!
Dolayısıyla idari amiri olduğunuz Mezitli halkından ve Mersinlilerden özür dilemelisiniz.
Sayın Kıratlı’dan özür dileyip dilememek sizin bileceğiniz iş; ama bu milletten özür dilemeniz gerektiğini size hatırlatmanın mesuliyetini taşıyorum!
Daha Önce de Benzer Olaylar Yaşanmıştı
Son birkaç aydır bazı kurumlara amir, yönetici ya da temsilci olarak atanan şahısların genel görgü kurallarından yoksun olduklarına dair bazı yazılar kaleme almıştık.
Ehliyet ve liyakatin de artık yetersiz olduğunu düşünüyorum. Devlete ve millete sadakat beslemek de önemli bir husus olmalıdır. Ağızdan çıkan kelimelerin de belirleyici olmaması gerektiğini düşünüyorum. Davranışa dönüşen hissiyatın ve fikriyatın esas kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum.
Lafa geldi mi herkes milliyetperver!
Ama milleti temsil eden adama dil uzatmak, tavır yapmak yahut onu küçük düşürmek milliyet düşmanlığıdır, bana göre. Evet, milletvekilini sevmeyebilirsiniz; fakat saygısızlık yapamazsınız. Çünkü yapacağınız olumsuz bir hareket millete yapılmış olur!
AK Parti teşkilatındaki AKP’lileri de biliyoruz. Mut AK Parti ilçe başkanı olan AKP’li şahıs yine Mersin milletvekili olan Havva Sibel Söylemez hanımefendi için kaba ve görgüden uzak bir paylaşım yapmıştı.
Bana göre devlet terbiyesi görmemiş insanların hiçbir kurum ve kuruluşta yer almamaları gerekiyor. Aksi durumda bu tarz hadiseleri sıklıkla göreceğiz.
Sanırım, atanmışların seçilmişlere karşı bir garazı var!
Bir yandan milletin temsilcileri diğer yandan kendilerini milletin efendisi olarak görenler!
Ahbap çavuş ilişkisiyle bir makama gelenler, yine bu referanslarından buldukları yüz üzerine millete ve milletvekillerine tepeden bakmaya çalışıyorlar!
AK Parti bundan dolayı kaybediyor. Daha nereye kadar sürecek bu!
Buyur Buradan Yak!
Türkiye Yüzyılı sloganıyla geleceğe umutla bakmaya çalışırken tüm umutlarımızı sarsıntıya uğratan tipler ortaya çıkıyor! Sessiz kalamıyorum!
Filistin konusunda hükümetimiz ve milletimiz nezdindeki hassasiyeti bilirsiniz. Tabi buna bağlı olarak AK Parti teşkilat mensuplarında da bazı hassas insanların var olduğunu görüyoruz. Yukarıya şirin gözükmek, sosyal medyada duyar kasmak ve kendisini ümmetin derdiyle dertlenen şahıs olarak lanse etmek için AKP’liler de sahaya çıkmış, anlaşılan. Dava şuurundan nasiplenmediklerini ve hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını görünce bunların nasıl bir insan olduklarını anlamalısınız!
Elindeki kola kutusuyla mitinge gelenlerden tutun da boykot edilen kahve firmalarında boy gösterenlere kadar! Her nevi insana rastlıyoruz.
Gelelim asıl örneğimize.
AK Parti ilçe başkanı, Özgür Filistin Yürüyüşü’ne katıldıktan hemen sonra bir arkadaşının daveti üzerine kahve içmek için bir kafeye gider. Gittiği kafe, Filistin’deki soykırıma alenen destek veren meşhur bir firmaya ait. Arkadaşıdır, davet etmiştir, sana ne kardeşim, diyebilirsiniz! Tamam.
Kendisini kafeye davet eden kişi kimdir dersiniz?
Bu kadarına da pes doğrusu… AK Parti il başkan yardımcılarından biri!
Bunların Filistin konusundaki duyarlılığı ve hassasiyeti bu kadar. Bunun farkında olamayan insanlar, bu milleti temsil eden AK Parti’nin önemli kademelerine yönetici sıfatıyla atanıyor!
Milletin hassasiyetini bilmeyenler, milletin adamı olamazlar!
Artık, teşkilatı bu insanlardan temizlemek gerekiyor.
Aksi halde millet, AK Parti’ye oy vermez!