Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Zeynel Boğan
Köşe Yazarı
Zeynel Boğan
 

Mersin Üniversitesi’ndeki Skandallara Kim Dur Diyecek?

Son zamanlarda kamuoyunda tartışmalarla anılan Mersin Üniversitesi’nde yaşanan skandallara yenileri ekleniyor. Ne ilginçtir ki köşe yazılarımızda net olarak ortaya koyduğumuz hadiselerle ilgili üniversite yönetimi sessiz kalmayı tercih etmiştir. Yaşanan tartışmalara yönelik herhangi bir soruşturma açma ihtiyacı duymayan üniversite idaresi, gelişmelere karşı sessiz kalmakla suça ortak olduğunun farkında değil mi? Bana göre farkındalar… Üstelik kimin ne dediğini de dikkate almıyorlar. Çünkü: SEÇİM ÖNCESİNDE REKTÖR NE DEDİ? 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi sürecinde AK Parti’nin seçimi kaybedebileceği yorumları yapılırken bazı insanların şahit oldukları bir hadiseyi bilgilerinize sunmak isterim. Olaya Şahit olanlar Erdemlili bazı vatandaşlar. Rektör Bey’i ziyarete gittiklerinde bizzat Mersin Üniversitesi rektörü sayın Erol Yaşar’dan işittikleri sözleri size mealen izah edeyim.  Seçimlerin kaybedilmesi durumunda olası bir CHP hükümetinin, sayın Yaşar’ı görevden alabileceği ihtimaline binaen, rektör bey ‘’beni görevden alamazlar, 5 yıl daha görevimin başındayım, görevde kalmam için büyük yerden talimat var’’ gibisinden konuşmuş. Ortamdaki insanlara göre rektör bey, her ne olursa olsun görevde kalacağının teminatını almış: Ak Sakallılar Heyeti mi garanti vermiş, ne! Sayın Cumhurbaşkanının tensipleriyle göreve gelen bir rektör, yeni bir cumhurbaşkanının kararıyla görevden alınamayacağını ima ediyor, sözümona. Sayın rektör yasal dairede olduğu müddetçe hiçbir hususa yorum yapamam; ancak üniversitede dönen oyunlar konusunda en ufak bir hamlede bulunmamanız kamuoyunda olumsuzluğa neden oluyor! Neden müdahil olmadınız basında çıkan yazılara? ‘’Arkam sağlam, bana kimse bir şey yapamaz, ben de dilediğimi yaparım’’ mı demek istiyorsunuz? Koskoca üniversitedeki mobbinglere, bazı personellerin porno izleme seanslarına ya da güvenlik birimindeki taciz hadisesine rağmen neden bir açıklama yapmadınız! Yoksa gayri ahlaki işlere girişen şahıslara arka mı çıkıyorsunuz? Sessiz kalmanızdan bunu mu anlayalım? ÜNİVERSİTEDE NELER OLUYOR? Sayın rektör, tasarruf tedbirlerinin uygulandığı bir dönemde elbette ki payınıza düşen bir şeyleri yapmışsınızdır. Değil mi? Yoksa devlet erkanına yapacağınız bir açıklama kalmaz. Kampüs içerisindeki reklam panoları boy boy resimlerinizle dolu. Yoksa belediye başkanı yahut milletvekili adayı olmak için bir önhazırlık mı yapıyorsunuz? Isınma turları olarak mı yorumlayalım bunları? Ya da belediye başkanı oldunuz da bizim mi haberimiz yok(!) Sayın Yaşar, 2023 yılına dair Sayıştay’ın üniversitenizle ilgili yürüttüğü çalışmadan haberiniz var mı? Hiç rapora göz attınız mı? Denetim raporunda yer alan bilgilerdeki hususlar sizi rahatsız etmedi mi? Yoksa ‘’arkam sağlam, bana kimse bir şey yapamaz’’ mı diyorsunuz?  2023 sonunu itibarıyla üniversitenizde yönetim kurulu kararı ve ‘’rektörlüğünüzün oluruyla’’ Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Komisyonu’ndan geçmeden ve onaylanmadan, 2019-2023 yılları arasında yürütülen ve ‘’açık’’ olarak devam eden toplam 46 adet projenin olduğu tespit edilmiş. Üniversiteniz de söz konusu tespitleri inkar edememiş ve düzeltme işlemlerine başlandığına dair bir geri dönüş yapılmış… Bu projelerden kaçı yarıda bırakıldı ve bu projeler için toplamda ne kadar meblağ harcandı? Üniversitede herhangi bir kurulun onayına bağlı olan projelerin, kurul onayı olmadan sürdürülüyor olabilmesinin gerekçesi nedir? Söz konusu projelerden birinin yarıda kalması ve tamamlanmaması durumunda, projeye aktarılan paranın tazmin edilip edilmeyeceğini, ya da nasıl tazmin edileceğini açıklar mısınız? Kamu kaynaklarının üniversitenizin yönetmeliklerine ve etik ilkelerine aykırı bir şekilde, yarım yamalak projelere tahsis edilmesindeki cömertliğinizi neye bağlıyorsunuz? Ya da en ufak bir zarar söz konusuysa bunu kendi cebinizden ödeyecek misiniz sayın Yaşar? Bu nasıl bir yönetim anlayışı, anlaşılabilir gibi değil! NEREDEN BAKARSAN İSRAF! Son dönemlerde belediyelerde rastladığımız keyfi harcamalara Mersin Üniversitesi’nde de rastlıyoruz. Bu benim değil, Sayıştay’ın kendi tespiti… Üniversitenizin kadrolu avukatları bulunmakta olup bu kadroya bir hukuk müşavirini de eklediğimizde profesyonel bir hukuk ekibinizin var olduğunu görüyoruz. Ne güzel. Fakat bu donanımlı ekibiniz varken bir sözleşme imzalayarak dışarıdan özel avukatlık hizmeti alıyorsunuz? Sizi avukat hizmetine muhtaç bırakan nasıl bir gelişme yaşandı? Destek aldığınız serbest avukatlar size, nasıl bir hizmet sundular? Söz konusu müşavirin ve avukatların alanlarında uzman olmadıklarını düşünüyorsanız ne diye onlara maaş ödüyorsunuz? Ya da alanlarında uzman hukukçularınız varken ne diye özel avukatlık hizmeti alıyorsunuz? Bu çelişki değilse koskoca Sayıştay yalan mı söylüyor? Sayıştay’ın konuyla ilgili beyanatına göz attınız mı? Yaklaşık dört yıl boyunca düzenli olarak sözleşme karşılığında avukatlık hizmeti almanızın hukuki teamüllere aykırılık teşkil ettiğini ve hukuki işlerinizin kadrolu avukatlarınız tarafından yürütülmesi gerektiğini size Sayıştay raporu bağıra bağıra iletmiş. Para harcamayı seviyorsunuz, sanırım. Hadi avukatlık ücretlerini cebinizden ödeyin desem, hepiniz kadrolu avukatlara yönelirsiniz! Ama mesele kurumun bütçesi olunca cömertlik tutuyor sizi? Şehrimizde bulunan Tarsus Üniversitesi’ne bir bakıp örnek alsanız, keşke. Rektör Orhan Aydın’ın üniversitedeki disiplinli yönetimi ve gayretleri takdire şayan… Kurumun kamu kaynaklarını makul ve hukuki bir zeminde kullanmasına şapka çıkarılır. Nedense Sayıştay raporu Tarsus Üniversitesi’ne en ufak bir eleştiri getirmiş değil! Tarsus Üniversitesi’ne kısa zaman zarfında uluslar arası alanda prestij kazandıran, akademik ve idari başarısıyla adından söz ettiren ve TÜBİTAK Başkanlığı’na atanan sayın Orhan Aydın gibi isimlerin Mersin Üniversitesi’ne de hak ettiği değeri kazandıracağı ve Mersin Üniversitesi’nin başarı sıralamasındaki makasa açıklığını kapatacağı, muhakkak. Mersin Üniversitesi’nin böyle gayretkeş idarecilere ihtiyacı var. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur atasözünün tecessüm ettiği kurumdur Tarsus Üniversitesi… Darısı başımıza.
Ekleme Tarihi: 28 Eylül 2024 - Cumartesi

Mersin Üniversitesi’ndeki Skandallara Kim Dur Diyecek?

Son zamanlarda kamuoyunda tartışmalarla anılan Mersin Üniversitesi’nde yaşanan skandallara yenileri ekleniyor. Ne ilginçtir ki köşe yazılarımızda net olarak ortaya koyduğumuz hadiselerle ilgili üniversite yönetimi sessiz kalmayı tercih etmiştir. Yaşanan tartışmalara yönelik herhangi bir soruşturma açma ihtiyacı duymayan üniversite idaresi, gelişmelere karşı sessiz kalmakla suça ortak olduğunun farkında değil mi? Bana göre farkındalar… Üstelik kimin ne dediğini de dikkate almıyorlar. Çünkü:
SEÇİM ÖNCESİNDE REKTÖR NE DEDİ?
2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi sürecinde AK Parti’nin seçimi kaybedebileceği yorumları yapılırken bazı insanların şahit oldukları bir hadiseyi bilgilerinize sunmak isterim. Olaya Şahit olanlar Erdemlili bazı vatandaşlar. Rektör Bey’i ziyarete gittiklerinde bizzat Mersin Üniversitesi rektörü sayın Erol Yaşar’dan işittikleri sözleri size mealen izah edeyim. 
Seçimlerin kaybedilmesi durumunda olası bir CHP hükümetinin, sayın Yaşar’ı görevden alabileceği ihtimaline binaen, rektör bey ‘’beni görevden alamazlar, 5 yıl daha görevimin başındayım, görevde kalmam için büyük yerden talimat var’’ gibisinden konuşmuş. Ortamdaki insanlara göre rektör bey, her ne olursa olsun görevde kalacağının teminatını almış: Ak Sakallılar Heyeti mi garanti vermiş, ne! Sayın Cumhurbaşkanının tensipleriyle göreve gelen bir rektör, yeni bir cumhurbaşkanının kararıyla görevden alınamayacağını ima ediyor, sözümona. Sayın rektör yasal dairede olduğu müddetçe hiçbir hususa yorum yapamam; ancak üniversitede dönen oyunlar konusunda en ufak bir hamlede bulunmamanız kamuoyunda olumsuzluğa neden oluyor! Neden müdahil olmadınız basında çıkan yazılara? ‘’Arkam sağlam, bana kimse bir şey yapamaz, ben de dilediğimi yaparım’’ mı demek istiyorsunuz? Koskoca üniversitedeki mobbinglere, bazı personellerin porno izleme seanslarına ya da güvenlik birimindeki taciz hadisesine rağmen neden bir açıklama yapmadınız! Yoksa gayri ahlaki işlere girişen şahıslara arka mı çıkıyorsunuz? Sessiz kalmanızdan bunu mu anlayalım?
ÜNİVERSİTEDE NELER OLUYOR?
Sayın rektör, tasarruf tedbirlerinin uygulandığı bir dönemde elbette ki payınıza düşen bir şeyleri yapmışsınızdır. Değil mi? Yoksa devlet erkanına yapacağınız bir açıklama kalmaz. Kampüs içerisindeki reklam panoları boy boy resimlerinizle dolu. Yoksa belediye başkanı yahut milletvekili adayı olmak için bir önhazırlık mı yapıyorsunuz? Isınma turları olarak mı yorumlayalım bunları? Ya da belediye başkanı oldunuz da bizim mi haberimiz yok(!) Sayın Yaşar, 2023 yılına dair Sayıştay’ın üniversitenizle ilgili yürüttüğü çalışmadan haberiniz var mı? Hiç rapora göz attınız mı? Denetim raporunda yer alan bilgilerdeki hususlar sizi rahatsız etmedi mi? Yoksa ‘’arkam sağlam, bana kimse bir şey yapamaz’’ mı diyorsunuz?  2023 sonunu itibarıyla üniversitenizde yönetim kurulu kararı ve ‘’rektörlüğünüzün oluruyla’’ Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Komisyonu’ndan geçmeden ve onaylanmadan, 2019-2023 yılları arasında yürütülen ve ‘’açık’’ olarak devam eden toplam 46 adet projenin olduğu tespit edilmiş. Üniversiteniz de söz konusu tespitleri inkar edememiş ve düzeltme işlemlerine başlandığına dair bir geri dönüş yapılmış… Bu projelerden kaçı yarıda bırakıldı ve bu projeler için toplamda ne kadar meblağ harcandı? Üniversitede herhangi bir kurulun onayına bağlı olan projelerin, kurul onayı olmadan sürdürülüyor olabilmesinin gerekçesi nedir? Söz konusu projelerden birinin yarıda kalması ve tamamlanmaması durumunda, projeye aktarılan paranın tazmin edilip edilmeyeceğini, ya da nasıl tazmin edileceğini açıklar mısınız? Kamu kaynaklarının üniversitenizin yönetmeliklerine ve etik ilkelerine aykırı bir şekilde, yarım yamalak projelere tahsis edilmesindeki cömertliğinizi neye bağlıyorsunuz? Ya da en ufak bir zarar söz konusuysa bunu kendi cebinizden ödeyecek misiniz sayın Yaşar? Bu nasıl bir yönetim anlayışı, anlaşılabilir gibi değil!
NEREDEN BAKARSAN İSRAF!
Son dönemlerde belediyelerde rastladığımız keyfi harcamalara Mersin Üniversitesi’nde de rastlıyoruz. Bu benim değil, Sayıştay’ın kendi tespiti… Üniversitenizin kadrolu avukatları bulunmakta olup bu kadroya bir hukuk müşavirini de eklediğimizde profesyonel bir hukuk ekibinizin var olduğunu görüyoruz. Ne güzel. Fakat bu donanımlı ekibiniz varken bir sözleşme imzalayarak dışarıdan özel avukatlık hizmeti alıyorsunuz? Sizi avukat hizmetine muhtaç bırakan nasıl bir gelişme yaşandı? Destek aldığınız serbest avukatlar size, nasıl bir hizmet sundular? Söz konusu müşavirin ve avukatların alanlarında uzman olmadıklarını düşünüyorsanız ne diye onlara maaş ödüyorsunuz? Ya da alanlarında uzman hukukçularınız varken ne diye özel avukatlık hizmeti alıyorsunuz? Bu çelişki değilse koskoca Sayıştay yalan mı söylüyor? Sayıştay’ın konuyla ilgili beyanatına göz attınız mı? Yaklaşık dört yıl boyunca düzenli olarak sözleşme karşılığında avukatlık hizmeti almanızın hukuki teamüllere aykırılık teşkil ettiğini ve hukuki işlerinizin kadrolu avukatlarınız tarafından yürütülmesi gerektiğini size Sayıştay raporu bağıra bağıra iletmiş. Para harcamayı seviyorsunuz, sanırım. Hadi avukatlık ücretlerini cebinizden ödeyin desem, hepiniz kadrolu avukatlara yönelirsiniz! Ama mesele kurumun bütçesi olunca cömertlik tutuyor sizi?
Şehrimizde bulunan Tarsus Üniversitesi’ne bir bakıp örnek alsanız, keşke. Rektör Orhan Aydın’ın üniversitedeki disiplinli yönetimi ve gayretleri takdire şayan… Kurumun kamu kaynaklarını makul ve hukuki bir zeminde kullanmasına şapka çıkarılır. Nedense Sayıştay raporu Tarsus Üniversitesi’ne en ufak bir eleştiri getirmiş değil! Tarsus Üniversitesi’ne kısa zaman zarfında uluslar arası alanda prestij kazandıran, akademik ve idari başarısıyla adından söz ettiren ve TÜBİTAK Başkanlığı’na atanan sayın Orhan Aydın gibi isimlerin Mersin Üniversitesi’ne de hak ettiği değeri kazandıracağı ve Mersin Üniversitesi’nin başarı sıralamasındaki makasa açıklığını kapatacağı, muhakkak. Mersin Üniversitesi’nin böyle gayretkeş idarecilere ihtiyacı var. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur atasözünün tecessüm ettiği kurumdur Tarsus Üniversitesi… Darısı başımıza.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.