Seçimler partilerin iç dinamiklerini göstermesi bakımından önemli bir fırsat ve imkan doğurur. Partiler sağlam ve örgütlü bir yapıya sahip olup olmadıklarını bu süreçte tüm hassasiyetiyle sergilerler. Ondan biri de Mersin CHP örgütünün sergilediği hassas sürece işaret ediyor.
İLÇE TEŞKİLATLARINDA GERGİNLİKLER VE AYRIŞMALAR VAR.
Daha önce Tarsus Belediye başkanlığı yapan CHP’li Haluk Bozdoğan, yeni dönemde aday gösterilmemenden dolayı intikam alırcasına hareket ediyor. Ne ilginçtir ki bir süre önce bağımsız olacağını ifade ederken şuan Memleket Partisi’nden aday olacağını öğreniyoruz. Başkanlık koltuğunun verdiği rahatlıktan vazgeçememiş olmak böyle bir şey. Yahut partisine duyduğu vefa kadar duyarlı bir aday profili çiziyor. Burasını bilemeyiz; ancak Bozdoğan’ın, bir dönem cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel’in ani dönüşlerine taş çıkaran cinsten hareket ettiği kesin. Mersinliler, Bozdoğan’ın daldan dala sıçramalarından başı döndü, artık kendisini takip edebilmek imkansız.
ANAMUR’DA DA TEPKİLER YÜKSELİYOR.
CHP örgütünün Tarsus’tan sonra Anamur adayına da ciddi tepkiler var. Aday seçim sürecinde kimlerin etkili olduğu bilinmezken, parti örgütünün başkan adayına karşı cephe aldığı muhakkak. Başkan adaylarının seçiminde nasıl bir yol haritası izleniyor, henüz anlaşılmış değil. Ziraat Mühendisi olarak tanınan Deniz Durmuş’un adaylığını bazı partililer kabul etmiyor. Sebebi ise Durmuş’un Anamur ilçe başkanlığı yaptığı dönemde gerçekleşen olaylar. Deniz Durmuş başkanlık döneminde parti delege seçimlerinde kendisine yakın olmayan isimleri hainlikle suçlamıştı. Başkanlık sürecinde başarısız bir profil çizdiği de partilileri tarafından iddia ediliyor. İlçe örgütüne mensup bazı isimler başkan Durmuş’a destek vermeyeceğini ifade ederken yakında istifaların gerçekleşeceği de iddia ediliyor. Şu durumda şunu sormak isterim, parti örgütünün rızası alınmadan mı Anamur adayı belirlendi?
KAPIMIZA GELMESİN
Anamur'da belediye başkan adayı Deniz Durmuş için sert açıklamalarda bulunanlar var. İlçe başkanlığı döneminde kendilerini hain ilan eden Deniz Durmuş’un seçim sürecinde kapılarına gelmemelerini ve kendilerinin Durmuş’a destek vermeyeceklerini belirttiler. Bunca ayrışma ve çatışma varken herkesi ortak bir zeminde buluşturacak bir adayın belirlenmesi daha makul bir strateji olmaz mıydı? Yani anlayacağınız bu adaylar farklı kesimlerden oy almak bir yana kendi tabanlarında bölünmeye yol açıyorlar. CHP örgütünün oy vermeyeceği bir adayın seçimi kazanma ihtimali nedir bir düşünebilir misiniz?
CHP’NİN İLÇELERDE İŞİ ZOR
Kamuoyu yoklamaları ve anketler seçim sürecinde CHP’li adayların daha çok çalışmaları gerektiğine dair bir sonucu ortaya koyuyor. Bu durum ayrıca ayrışmaya yol açan adayların başkan ilan edilmeleriyle, seçimlerde ciddi bir başarı elde edilemeyeceğini gösteriyor. Mersin Büyükşehir ve merkez ilçeler dışında CHP adaylarının pek umut verici olmadıklarını ifade etmek isterim. Henüz yol yakınken adayların yeniden kendilerini değerlendirmeye tabi tutmaları önemli bir hamle olacak ve hatta seçimlerin kaderini belirleyecektir.
Ölü Evinin Yasçıları Düğün Evinin Defçileri!
Siyaset tartışmaları uzun yıllardır ülkemizde belirli bir seviyede devam etmiştir; ancak tarihin hiçbir döneminde bu denli sığ ve seviyesiz tartışmalar yaşanmamıştı. Ne ilginçtir bazı siyasetçilerin açıklamalarını anasınıfı çocukları sarf etmedi.
SİYASETTE EHLİYET VE LİYAKAT ÖNEMLİ
Bir siyasetçinin insani değerlere sahip olması öncelik teşkil etmelidir. Ondan sonra en önemli husus siyaset alanında ehil olmalıdır. Ancak düğün yemeğiyle misafir ağırlamayı erdem ve lütuf kabul eden insanların varlığı siyasi tartışmaları yerlerde süründürür oldu.
NE Mİ OLDU?
Daha ne olsun. Belediye meclisinde encümen olarak görev yapan bazı insanların hiçbir hizmete imza atmadığı ve görevi süresince sahada görülmediği biliniyor. Yine bir seçim arefesi ve yine saçma sapan beyanatlar. Aklın mantığın izah edemeyeceği bir cahillik akıyor dillerinden. Neymiş, taziye hizmetlerini ve ziyaretlerini halka hizmet olarak görüyorlar. Büyük hizmet, doğrusu. Bugün hemen hemen bütün camilerin bir taziye çadırı ve taziyede bulunacak cemaati mevcuttur. Bu vazifede bulunmak halka hizmet ise sizin cami cemaatinden bir farkınız olmalı. Değil mi? Sizler taziye ortamında nasıl oturulması gerektiğini bilmeyen insanlarsınız, resim çektirmenin ne kadar ayıp bir hareket olduğunu dahi bilmiyorsunuz. Çok acı.
HİZMET DEĞİL, GÖSTERİŞ
Karşılaştıkları insanlara ‘’hizmet yaptık’’ diyerek oy toplamaya çalışan encümenlerin utanma duygusu kalmadı. İnsanları bu şekilde inandırmaya çalışıyorlar: Taziyelere ve düğünlere gidiyoruz. İşin ilginç yanı yeniden encümen adayı olarak ilan edilmişler. Beş yıllık görev süresince imar ve ruhsat takibi işleriyle uğraşan ve belediyeyi kendi şirketi olarak gören bu şahıslar, acaba seçmeni çantada keklik mi zannediyor? Evet öyle. Ancak kendileri kafalarını kuma gömen ve yaklaşan yenilgiden bi-haber birer devekuşu olabilir.
Adaylık süreci bir başlasın meclis üyesi oldukları belediyeleri kendi şirketleri gibi kullanan kişileri tek tek yazacağız! Hangi meclis üyesi hangi işadamının adamı hangi meclis üyesi nerden ne zaman kimden para aldı yazacağız.
Özellikle inşaatlar yoğunluk meselesinde parayı hamudu ile götüren meclis üyelerini herkes bilmek zorunda!