Hemen hemen her gün toplumda tartışmalara yol açan bir köpek hadisesiyle karşılaşır olduk. Kimileri meseleyi basite indirgerken kimileri de çözülmesi imkansız bir kangren olarak tanımlıyor. Fırsattan istifade eden yok mu? Tabiî ki var… Bunların da meseleyi köpürttükleri biliniyor.
ÖZGÜRLÜĞÜNÜZ, BAŞKASINI RAHATSIZ ETMEMELİ
İnsanoğlunun başı son dönemlerde sahibi bulunmayan ve kontrol altına alınmayan sokak köpekleriyle dertte. Nice olaylar yaşandı ve kısa süre önce de Bitlis’te bir çocuk kuduz bir köpeğin saldırısıyla vefat etti. Bu arada hatırlatmak isterim: kuduzun tedavisi yok. Yani kuduz köpek saldırısına maruz kalan bir kişinin yara alması durumunda kurtuluşu yok.
İNSANDAN RAHATSIZ OLAN KÖPEK, KÖPEKTEN RAHATSIZLIK DUYAN İNSAN
Birkaç gün önce ise Konya’da bir köpeğin bir belediye personeli tarafından gaddarca katledildiğine şahit olduk. Bu olay hiçbir şekilde kabul edilemez. Köpek saldırılarının kabul edilemeyeceği gibi... Sorunun çözümü çok basit... Belediyeler köpeklere daha uygun bir yaşam alanı oluşturabilir ve köpeklerin emniyet içerisinde yaşamalarını sağlayabilirler. Bu durumda köpek saldırısına maruz kalan insanların dramını da; köpeklerin zalimce katledilmelerini de engellemiş oluruz. Aksi durumda her ‘’köpek saldırısında’’ sokak köpeklerine duyulan öfke ve şiddetin de artacağı kesin… Köpek saldırıları ile toplum öfkesi arasında bir paralellik var, anlaaycağınız…
BİRAZ EMPATİ TÜM SORUNLARI ÇÖZECEKTİR.
Gündemi meşgul eden ve siyasi tartışmalara yol açan bu küçücük problemi çözemiyoruz. Ne ilginçtir ki sorunun çözülmesini istemeyenler meselenin siyasi bir malzeme haline gelmesinden gayet memnunlar… Çözümsüzlükten ve sorunlardan medet uman insanlara dur demek ve ‘’ortak akıl’’ yoluyla hadiseyi çözebilmek için henüz vakit var; ama bir tek insanın mağduriyetine dayanacak gücümüz de yok... İnsanın da köpeğin de yaşam alanını düzenleyecek hukuki bir uzlaşı zemini oluşturulabilir. “Kalbin aydınlattığı” aklı kullanarak çözüm aramak ve merhametli olmak varken, ‘’şeytanî zekâyı’’ kullanmak didişmekten ve vakit kaybetmekten başka bir şey getirmez.
TOPLUMU GERMEYE LÜZUM YOK
Toplumsal sorunlarımızı çözmek için azıcık merhametli olmak nice sorunu aşmamıza yardımcı olacaktır. Sağduyuya ve huzura daha çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde ‘’atışmalara, hakaretlere, iftiralara’’ mahal bırakmamalıyız. Nitekim bu durum, işleri içinden çıkılamaz hale getiriyor. Nihayetinde aklıselim olmak kadar kalbiselim olmak da gerekiyor. Kalbimizi unuttuğumuzda insanlığımızı da unutmuş oluyoruz!..