Son zamanlarda ülkede yaşanan gelişmelerin, hangi perspektiften değerlendirilmesi gerektiği hususunda bazı yanlışlıklar yapılmaktadır. Provokasyonlara ve provakatörlere sıklıkla rastladığımız şu günlerde gelişmelerin odak noktası aydınlatıldığı taktirde, planların bozulmaya başlayacağını belirtmeliyim.
Peki bu provokatörlerin ilham kaynağı ve hareket metodları nedir? Faaliyetleri ne şekilde değerlendirilebilir?
Ülkemizde son zamanlarda yaşanan olayları Amerika’lı siyaset bilimci, düşünür Gene Sharp’ın "Şiddet İçermeyen Protesto ve İkna Yöntemleri" olarak bilinen; ancak daha çok ‘’İktidarı Devirmenin 198 Yolu’’ olarak tanımlanan teorisi ekseninde değerlendirmek mümkün görünüyor. Siyaset bilimci Gene Sharp’ın ‘’198 Pasif Direniş Metodu’’ başlıklı çalışması 1970’li yıllarda siyaset bilimi literatüründe yer alan ve bazı devletlerin siyasi hayatına yön veren bir doktrin olarak bilinmektedir. Sharp’ın teorisine yakın tarihte Arap Baharı olayları çerçevesinde Tunus ve Mısır’da şahit olduk.
Yine Sharp teorisine göre bir toplum nasıl harekete geçirilir, nasıl tahrik edilir? Bu yaklaşım Türkiye’de uygulandı mı? Uygulayıcıları kimler?
Sharp teorisi Gezi Parkı olayları sırasında birebir uygulanmıştı. Mevsimlik işçiler husunda sıklıkla yaşanan gelişmeler oldu. Lütfen Dikkat! Yakın zamanda bu doğrultuda çeşitli sorunların olabileceği ihtimalini de belirtmek gerekmektedir. Buna benzer olaylar üzerinden toplumun kamplara bölünmesine yönelik provokatif gelişmeler yaşanabilir.
Bu bağlamda Konya’da iki aile arasında yıllardır süre gelen husumet dün korkunç bir katliama dönüştü. Söz konusu olay gerek medya ve gerekse sosyal medya alanında ‘’Kürtlere Yönelik Saldırı!’’ şeklinde yorumlandı. Toplumda ‘’Kürt Düşmanlığı Artıyor’’ şeklinde propaganda yapılırken Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyla ilgili açıklaması oynanan tüm oyunları net bir şekilde bozdu.
Yaşanan olay üzerine HDP parti örgütünün katliam mahalline gitmeye çalışması kaos planının en önemli parçası değil de nedir? Yine Gene Sharp’ın ‘’198 Pasif Direniş Metodu’’ başlığı altında açıkladığı ‘’Mitinge Dönüştürülen Cenazeler–Protesto ya da Destek Meclisleri–Protesto Buluşmaları’’ yaklaşımının Konya’da uygulamaya koyulmaya çalışıldığı söyleyemez miyiz?
Konya’daki gelişmeler böyle iken memleketin dört bir yanından gelen orman yangını haberleri kaos planının başka bir ayağını oluşturuyor. Ülkemizde yaşanan orman yangınları ve bu yangınlardan hareketle ortaya saçılan bilgi kirliliği toplumsal barışı ve toplumsal birlikteliği sabote etme amacına yönelik olduğu şüphesizdir. Nihayetinde terör örgütlerinin orman kundaklama faaliyetlerini bazı medya ve sosyalmedya hesaplarının Kürt vatandaşlar üzerine yığmaya yönelik gündem oluşturma çabaları Beşinci Kol faaliyetler doğrultusunda değerlendirebiliriz. Bu gelişmeler, Sharp’ın teorisinde ‘’Gazete, Radyo ve Televizyon’’ başlığı ile yapmış olduğu açıklamasında toplumsal eylemlerde, algıda söz konusu basın-yayın kuruluşlarının önemi üzerinde durulur. Gerek Konya’da yaşanan katliam ve gerekse orman yangınları hususunda Medya ve Basın kuruluşlarının, gelişmeleri maksatlı ve kasıtlı bir surette işleyerek gündem oluşturmaya çalıştığına somut bir örnek değil midir?
Yaşanan gelişmeler süreç içerisinde oluşturulmaya çalışılan kaosun birer sac ayağını teşkil etmekle birlikte toplumsal huzurumuzu bozmaya yönelik olduğunu ifade etmem yanlış olmayacaktır. Bir diğer husus bazı parti ve kuruluşların ısrarla ‘’Ülkede İktidar Boşluğu Olduğuna’’ yönelik söylem ve çalışmaları, yangınlar gerekçesiyle hükümet-i hazıraya yönelik anlamsız suçlamaları meşru bir hükümetin meşruiyetini kamuoyu nezdinde tartışmaya açmak değil de nedir? Son zamanlarda ülkemizde yaşanan gelişmelerin temel sebebi budur.
İnsanlarımıza Peygamber efendimizin (sav) bir hadis-i şerifini hatırlatmak istedim: "Fitne çıktığı zaman atla giden attan insin, koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran otursun."
İktidarı Devirmenin 198 Yolu
Son zamanlarda ülkede yaşanan gelişmelerin, hangi perspektiften değerlendirilmesi gerektiği hususunda bazı yanlışlıklar yapılmaktadır. Provokasyonlara ve provakatörlere sıklıkla rastladığımız şu günlerde gelişmelerin odak noktası aydınlatıldığı taktirde, planların bozulmaya başlayacağını belirtmeliyim.
Peki bu provokatörlerin ilham kaynağı ve hareket metodları nedir? Faaliyetleri ne şekilde değerlendirilebilir?
Ülkemizde son zamanlarda yaşanan olayları Amerika’lı siyaset bilimci, düşünür Gene Sharp’ın "Şiddet İçermeyen Protesto ve İkna Yöntemleri" olarak bilinen; ancak daha çok ‘’İktidarı Devirmenin 198 Yolu’’ olarak tanımlanan teorisi ekseninde değerlendirmek mümkün görünüyor. Siyaset bilimci Gene Sharp’ın ‘’198 Pasif Direniş Metodu’’ başlıklı çalışması 1970’li yıllarda siyaset bilimi literatüründe yer alan ve bazı devletlerin siyasi hayatına yön veren bir doktrin olarak bilinmektedir. Sharp’ın teorisine yakın tarihte Arap Baharı olayları çerçevesinde Tunus ve Mısır’da şahit olduk.
Yine Sharp teorisine göre bir toplum nasıl harekete geçirilir, nasıl tahrik edilir? Bu yaklaşım Türkiye’de uygulandı mı? Uygulayıcıları kimler?
Sharp teorisi Gezi Parkı olayları sırasında birebir uygulanmıştı. Mevsimlik işçiler husunda sıklıkla yaşanan gelişmeler oldu. Lütfen Dikkat! Yakın zamanda bu doğrultuda çeşitli sorunların olabileceği ihtimalini de belirtmek gerekmektedir. Buna benzer olaylar üzerinden toplumun kamplara bölünmesine yönelik provokatif gelişmeler yaşanabilir.
Bu bağlamda Konya’da iki aile arasında yıllardır süre gelen husumet dün korkunç bir katliama dönüştü. Söz konusu olay gerek medya ve gerekse sosyal medya alanında ‘’Kürtlere Yönelik Saldırı!’’ şeklinde yorumlandı. Toplumda ‘’Kürt Düşmanlığı Artıyor’’ şeklinde propaganda yapılırken Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyla ilgili açıklaması oynanan tüm oyunları net bir şekilde bozdu.
Yaşanan olay üzerine HDP parti örgütünün katliam mahalline gitmeye çalışması kaos planının en önemli parçası değil de nedir? Yine Gene Sharp’ın ‘’198 Pasif Direniş Metodu’’ başlığı altında açıkladığı ‘’Mitinge Dönüştürülen Cenazeler–Protesto ya da Destek Meclisleri–Protesto Buluşmaları’’ yaklaşımının Konya’da uygulamaya koyulmaya çalışıldığı söyleyemez miyiz?
Konya’daki gelişmeler böyle iken memleketin dört bir yanından gelen orman yangını haberleri kaos planının başka bir ayağını oluşturuyor. Ülkemizde yaşanan orman yangınları ve bu yangınlardan hareketle ortaya saçılan bilgi kirliliği toplumsal barışı ve toplumsal birlikteliği sabote etme amacına yönelik olduğu şüphesizdir. Nihayetinde terör örgütlerinin orman kundaklama faaliyetlerini bazı medya ve sosyalmedya hesaplarının Kürt vatandaşlar üzerine yığmaya yönelik gündem oluşturma çabaları Beşinci Kol faaliyetler doğrultusunda değerlendirebiliriz. Bu gelişmeler, Sharp’ın teorisinde ‘’Gazete, Radyo ve Televizyon’’ başlığı ile yapmış olduğu açıklamasında toplumsal eylemlerde, algıda söz konusu basın-yayın kuruluşlarının önemi üzerinde durulur. Gerek Konya’da yaşanan katliam ve gerekse orman yangınları hususunda Medya ve Basın kuruluşlarının, gelişmeleri maksatlı ve kasıtlı bir surette işleyerek gündem oluşturmaya çalıştığına somut bir örnek değil midir?
Yaşanan gelişmeler süreç içerisinde oluşturulmaya çalışılan kaosun birer sac ayağını teşkil etmekle birlikte toplumsal huzurumuzu bozmaya yönelik olduğunu ifade etmem yanlış olmayacaktır. Bir diğer husus bazı parti ve kuruluşların ısrarla ‘’Ülkede İktidar Boşluğu Olduğuna’’ yönelik söylem ve çalışmaları, yangınlar gerekçesiyle hükümet-i hazıraya yönelik anlamsız suçlamaları meşru bir hükümetin meşruiyetini kamuoyu nezdinde tartışmaya açmak değil de nedir? Son zamanlarda ülkemizde yaşanan gelişmelerin temel sebebi budur.
İnsanlarımıza Peygamber efendimizin (sav) bir hadis-i şerifini hatırlatmak istedim: "Fitne çıktığı zaman atla giden attan insin, koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran otursun."
Ekleme
Tarihi: 10 Mayıs 2022 - Salı
İktidarı Devirmenin 198 Yolu
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(1)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Kazım Adak
(16.05.2022 10:06 -
#166)
Tespitleriniz çok yerinde
Tebrik ederim. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.