Yoğun ve kafa karıştırıcı dönemlerde aslında siyasal arenada partiler özelliklede CHP ve bu bir yol ayrımı. Kartların yeniden karıldığı, taşların yerli yerine oturduğu kiminin yer değiştirdiği...
Gelen gideni aratır denir ya işte CHP'de tamda olan bu. CHP kaynıyor. Kral çıplak ama herkes gözlerini kapatmış üç maymunu oynuyor.
Özgür Özel öyle büyük umutlar vaat eden ya da tabanın üzerinde heyecan yaratan profil hiçbir zaman olmadı. Genel başkan oluşundaki yaşanan herkesin malumu süreç, kendini bugünlere taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu'na kurultay dönemi ve sonrası yaptığı ahdi vefasızlık tabanın büyük kısmı tarafından dillendirilen CHP için dezavantaj cümleleri her geçen gün ayyuka daha da çok çıkmakta.
Parti içindeki yükselişini daha çok iktidara yüklenen yüksek volümlü ses tonu ile gerilimden beslenen ve tribünlere oynayarak yapmış siyasetçi imajıyla tanıdık. Her siyasetçinin siyaset yapma üslubu farklıdır ve her dönemin siyasi unsurları kendine münhasırdır, birbirinden etkilenme fiks menüdedir hem kendi partileri hem genelde...
Replikleri bile aynıdır… Sonuçta hem siyaset yapılacak hem konum korunacak hem bir level atlanacak. Eee bunun yolu da tribünlere oynamaktan geçer.
Özgür Özel de tribünlere iyi oynadı. Partiler de malumumuz kurumsal kimlikte dimi efendim! Bir cebe de parti içi güçlenmeyi koydu. Tam günün siyasetçi profili...
Bir dönemin naif siyasi üslubunu aksiyonel gerilimli üsluba yöneltmeyi halkın ve partinin içinde göz önünde olmayı ve bu yarattığı imajla yükselmeyi başardı, o yılların ruhunu çok doğru kullandı. Tüm partilerin genel başkanları da o kavgadan besleniyordu, yani ortam tam uygun düşeş geldi Öze'le...
Ali Mahir Başarır da ve tüm partilerden birkaç siyasetçi de ayni siyasi üslupla ve Özel'in gittiği yolda gitse de şu anda bir es verdiler. Eee doğru da yaptılar, çünkü her dönem bittiği gibi saldırı üslubu siyasal dönem bitti, naif ve akılcı üslup, siyasetçiye saygı, saygı da akabinde yükseliş getiriyor. Vatandaş kavga eden ağzından tükürükler saçan, bağıran siyasetçi görmek istemiyor artık. Buna tabiri caizse esas görevi belediye başkanlığı iken yine Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde aday yapılan ve o seçilmeleri isimlerinden çok siyasi vatandaş konjektürel yapısının etkisi varken, daha yürümeden koşma derdinde olan Cumhurbaşkanlığına oynamaya çalışan İmamoğlu ve Yavaş da dahil.
Rüştü başkanlıkta ispat etmek, bir ülkenin hele hele Türkiye'nin cumhurbaşkanlığına oynamak ayrı…
Rüştünü ispat etmek durumu demişken… Başkanlıkları ve ispat tartışmaya açılacaktır ve bu sadece CHP’ye zarar verir yerel bazda. Çoğu partilinin, her iki isimin cumhurbaşkanlığı ve adaylık çalışmalarını eleştirmesi de bu yüzden.
Vatandaş yılların CHP genel başkanlığı yapmış Kemal Kılıçdaroğlu'nda bile dudak büktü, oyunu Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı. İmamoğlu ve Yavaş bu iki isim de CHP içinde ikilem yaratıyorlar, bireysel siyasi hedefleri için. Bu hem tavanı hem tabanı geriyor.
Genel başkanlık, Cumhurbaşkanlığı… Bunlar her siyasetçinin hayali olabilir, bir şekilde şans gülmüş, siyasi kariyer basamaklarını beşer onar çıkmış olabilirler ama vatandaşla gönül köprüsü kurmayan, genel ve uluslararası siyasetin zorlu yollarında pişmeyenler için sukutu hayaldir...
Kimse hatırlamaz isimlerini bir süre sonra, tarihin toz kokan raflarında alırlar yerlerini...
CHP böyle sürekli sarsılırken vatandaşa muhalefet partisi havasından ne kadar uzak dedirtiyor. Genel başkan profili Özel ile güven vermiyor, İmamoğlu ve Yavaşın Cumhurbaşkanlığı siyasi güç savaşları için büyükşehir belediye başkanlığı statülerini de vatandaş üzerinde kullanmada yararlanmaları ve partiyi ikilemde bırakmaları ve üzerine dünya siyasetinde özellikle de son dönemlerde lider konumunda olan Cumhurbaşkanlığı tecrübesi ile bir Erdoğan var rakip! Yeniden aday olsun ya da olmasın onun yerine aday olacak da arkasında Erdoğan ismiyle seçime gireceği için zaten 1-0 önde vaziyetinde durumu, CHP’ye gönül vermiş siyasileri ve tabanı derinden düşündürüyor.
Bu düşünce CHP'yi eski ideoloji, halkın gözündeki imajı doğrultusunda saygınlık ve güç kazandıracak siyasi lider profili ön plana çıkarma noktasına getirdi içten içe. Yerelde ve genelde siyasi deneyim, naif, akılcı, hazırcevap, siyasi üslup, geçmişten geleceğe tecrübe ile halk-siyasetçi gönül köprüsünü inşa eden bir isim olarak ön plana çıkmaya başladı Vahap Seçer.
CHP içindeki o dağılmışlığı toplar mı? Evet toplar.
Hem CHP içindeki dağılmışlığı toplar hem kendi tabanının hem de halkın gönlünde heyecan, umut ve güven ateşini yakar.
CHP yüzyıllık geçmişiyle çok kasırgalar atlattığı ve son dönem dibe çekildiği siyasetin denizinde tecrübeli kaptan Seçer ile güvenilir yol alır.