Büyü, Eski Türkçede sihirbaz veya din adamı anlamında kullanıldı ve bügi veya bügü şeklinde yazılırdı. Yunanca magos kelimesi Batı dillerinde magie, magi veya magic olarak geçmiştir.
Eski İranda Med kabilesinden rahipler magus olarak geçtiği için mecûs, mecûsî kelimeleri de bu kök ile ilişkilendirilmektedir. Magus rahip sınıfı tabiattaki bazı varlık ve olayları yönetir, gaipten haber verir ve büyücülükle bazı işleri gerçekleştirirdi. Bu bağlamda büyünün tabiat üstü gizli güçlerle ilişki kurmaya dayalı bir temeli vardır.
Bu güçler gizli güçlerdir ve zarar vermek, fayda sağlamak veya himaye edip korumak amaçlı bu güçlerin yönlendirilmesi ve yönetilmesi büyünün esasını teşkil etmektedir.
İlkel toplumlarda büyücüler bu doğa üstü gizli güçleri kullanarak insan ve özellikle kendisinin yönetemediği olaylara etki etmek suretiyle bol ve çok avlama, balık tutma, hayvan yetiştirme, düşmanı yenme, zarara uğratma veya öldürme, çocuk, ürün ve mal çoğaltma, kadın elde etme, hastalıktan kurtulma, kısacası bitkileri, hayvanları, insanları, tabiat olaylarını ve güçlerini kontrol ederek şu veya bu kişi yahut kişilere iyilik ya da kötülük etmek suretiyle bir menfaat sağlama amaçlanmıştır.[1] Büyüyü Eski İran’da magus rahip sınıfının yapma nedeni rahip sınıfında doğa üstü bir güç ve bilginin var olduğu varsayımıdır.
Bu nedenle büyücülük, tarih boyunca rahip (hoca), şaman, sihirbaz, hekim gibi kişilerin genel olarak ruhlar, cinler, şeytanlar, canlı veya ölmüş bazı hayvanlar, cisimler, şekiller veya isimleri araç olarak kullanarak yaptıkları uygulamalardır.
İlkel insanlara ve ilkel düşünme düzeyine atfedilen bu uygulama günümüzdeki modern toplumlarda da hala varlığını devam ettirmektedir. Hokkabazlık, göz yanılgısı, el çabukluğu, illüzyon, manyetizma, hipnoz, telepati gibi terimler sihirbazın yaptıkları ve beceri alanları ile ilişkilendirilirken büyücü, iyi veya kötü varlıkların yardımını sağlama, büyü tekniğini, usullerini, tılsımlı sözleri, iksirleri, uygun materyali, muskaları, diğer ilgili maddeleri bilme ve kullanma becerileri de büyücü ile ilişkilendirilmektedir. Büyücü teknik kullanırken cadılar ve kâhinler kişisel yeteneklerini kullanırlar.
İlkel toplumları bir yana bırakarak modern toplumu ve sahadaki kültürel uygulamaları dikkate aldığımızda yaygınlığı toplumdan topluma değişiklik gösterse de resmi kabul görmese ve bilimsel olarak kabul edilmese de büyücülük sosyo-kültürel bir gerçeklik olarak devam etmektedir.
Bu bakımdan büyü, başta antropoloji olmak üzere etnoloji, sosyoloji, fenomenoloji, dinler tarihi, mitoloji gibi disiplinlerin araştırma ve inceleme alanına girmiştir.
[1] Tanyu H. "BÜYÜ", TDV İslâm Ansiklopedisi, ttps://islamansiklopedisi.org.tr/buyu (13.11.2023).