Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan
Hüseyin ŞİNASİ
Köşe Yazarı
Hüseyin ŞİNASİ
 

Bir Yaşam Biçimi Olarak Ölçü Birimleri

İnsanlar, düşünebilen, topluluklar halinde yaşayan sosyal varlıklardır. İnsanoğlu yaradılışından günümüze, hayatın vazgeçilmez bir parçası olan ölçü birimlerini bulmuş, başka insanlar, toplumlar da bunları alıp kullanmışlardır. Kullanılan bu ölçü birimleri toplumun bir aynası, yansıması olmuş. İşin neresinden bakarsak bakalım, ölçü birimleri günlük hayatımızın önemli bir parçasıdır. Saymak, ağırlığını tartmak, uzunluğunu ölçmek gibi bazı ölçü birimleri insanlık tarihi kadar eski ve kullanılması zorunlu birikimlerdir. Ölçü birimlerine birkaç örnek vermek gerekirse; zamanı gün, ay, yıl, saat, dakika, saniye gibi birimleri ile anlar, öğrenir ve ona göre yaşarız. Bir cismin ağırlığını, miktarını gram, kilogram, ton cinsinden tartarak öğreniriz. Sıvıların hacmini mililitre, desilitre, litre, metreküp, ton gibi ölçülerle anlarız. Bir şeyin uzunluğunu veya bir şeye uzaklığını santimetre, metre, kilometre gibi ölçülerle belirleriz. Kaç tane olduğunu sayarız. Bir zaman ölçü birimi olarak takvimler de bunlardan biridir. En ilkel toplumların bile bir zaman kavramı, takvim anlayışı vardır. Bu bakımdan çok eski ve köklü bir geçmişe sahip Türkler milleti de zamanın ruhuna ve yapısına uygun takvimler bulmuş veya başkalarından bunları alıp kullanmış. Türklerin Müslüman olmadan kendilerine özgü takvimleri kullanırlarken, dokuzuncu yüzyıldan itibaren din adamlarının da etkisiyle Hicri ve Rumi takvimleri kullanmaya başlamış. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarından bu itibaren Atatürk’ün Türk milletini “çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma” düşüncesine uygun olarak miladi takvim kullanılmaya geçilmiş. 26 Aralık 1925 tarihinde kabul edilen bir kanun ile 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren Miladi takvim veya güneş takvimi kullanılmaya başlamışız. Temeli Roma dönemine kadar uzanan miladi takvim, bir din adamı tarafından düzenlenerek günümüzdeki kullanım şeklini almış. Hz. İsa Peygamberin doğumunu başlangıç yani sıfır kabul eder, yıllar ve asırlar Milattan Önce (MÖ) veya Milattan Sonra (MS) şeklinde tanımlanır. Örneğin içinde bulunduğumuz yıl MS 2024 yılıdır. Kullanmakta olduğumuz miladi takvimin diğer bir özelliği de güneşin dünyaya etkisi ile yakından ilgili olmasıdır. Sürekli olarak hareket halinde olan dünyamızın iki türlü hareketi vardır. Birincisi kendi ekseni etrafında dönmesidir ki, batıdan doğuya doğru bu hareket 23 saat 56 dakika 4,099 saniyede tamamlanır. Diğer hareketi ise güneşin etrafında dönmesidir ve bunu bir yılda tamamlar. Dünyanın kendi ekseni etrafında ve güneşin etrafında dönerken gece-gündüz, yaz-kış gibi zaman birimleri ortaya çıkar.
Ekleme Tarihi: 11 Kasım 2024 - Pazartesi

Bir Yaşam Biçimi Olarak Ölçü Birimleri

İnsanlar, düşünebilen, topluluklar halinde yaşayan sosyal varlıklardır. İnsanoğlu yaradılışından günümüze, hayatın vazgeçilmez bir parçası olan ölçü birimlerini bulmuş, başka insanlar, toplumlar da bunları alıp kullanmışlardır. Kullanılan bu ölçü birimleri toplumun bir aynası, yansıması olmuş.

İşin neresinden bakarsak bakalım, ölçü birimleri günlük hayatımızın önemli bir parçasıdır. Saymak, ağırlığını tartmak, uzunluğunu ölçmek gibi bazı ölçü birimleri insanlık tarihi kadar eski ve kullanılması zorunlu birikimlerdir. Ölçü birimlerine birkaç örnek vermek gerekirse; zamanı gün, ay, yıl, saat, dakika, saniye gibi birimleri ile anlar, öğrenir ve ona göre yaşarız. Bir cismin ağırlığını, miktarını gram, kilogram, ton cinsinden tartarak öğreniriz. Sıvıların hacmini mililitre, desilitre, litre, metreküp, ton gibi ölçülerle anlarız. Bir şeyin uzunluğunu veya bir şeye uzaklığını santimetre, metre, kilometre gibi ölçülerle belirleriz. Kaç tane olduğunu sayarız.

Bir zaman ölçü birimi olarak takvimler de bunlardan biridir. En ilkel toplumların bile bir zaman kavramı, takvim anlayışı vardır. Bu bakımdan çok eski ve köklü bir geçmişe sahip Türkler milleti de zamanın ruhuna ve yapısına uygun takvimler bulmuş veya başkalarından bunları alıp kullanmış. Türklerin Müslüman olmadan kendilerine özgü takvimleri kullanırlarken, dokuzuncu yüzyıldan itibaren din adamlarının da etkisiyle Hicri ve Rumi takvimleri kullanmaya başlamış. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarından bu itibaren Atatürk’ün Türk milletini “çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma” düşüncesine uygun olarak miladi takvim kullanılmaya geçilmiş.

26 Aralık 1925 tarihinde kabul edilen bir kanun ile 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren Miladi takvim veya güneş takvimi kullanılmaya başlamışız. Temeli Roma dönemine kadar uzanan miladi takvim, bir din adamı tarafından düzenlenerek günümüzdeki kullanım şeklini almış. Hz. İsa Peygamberin doğumunu başlangıç yani sıfır kabul eder, yıllar ve asırlar Milattan Önce (MÖ) veya Milattan Sonra (MS) şeklinde tanımlanır. Örneğin içinde bulunduğumuz yıl MS 2024 yılıdır.

Kullanmakta olduğumuz miladi takvimin diğer bir özelliği de güneşin dünyaya etkisi ile yakından ilgili olmasıdır. Sürekli olarak hareket halinde olan dünyamızın iki türlü hareketi vardır. Birincisi kendi ekseni etrafında dönmesidir ki, batıdan doğuya doğru bu hareket 23 saat 56 dakika 4,099 saniyede tamamlanır. Diğer hareketi ise güneşin etrafında dönmesidir ve bunu bir yılda tamamlar. Dünyanın kendi ekseni etrafında ve güneşin etrafında dönerken gece-gündüz, yaz-kış gibi zaman birimleri ortaya çıkar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.