Son dönemlerde CHP’li belediyelere yönelik akla hayale gelmedik haberleri duymuşsunuzdur. Farklı basın kuruluşları üzerinden rezerve edilen haberlerle algı çalışmaları yürütülüyor ve belediye başkanlarının itibarına leke sürülmeye çalışılıyor. Haberlerin genelde iddialar üzerinden yapılmasına dikkatinizi çekmek isterim. Zaten ‘’iddia’’ başlığıyla yapılacak her haber, hiçbir suç teşkil etmeyeceği için kolaylıkla kamuoyuna sunuluyor. Hakikat anlaşılana kadar iftiralar hemen herkese ulaşmış oluyor. Tabi olan mağdura oluyor.  BU İŞLER BÖYLE  Gazetecilik ahlakından yoksun kişilerin ‘’gazeteci’’ kılığıyla piyasada istihdam edilmeleri, mesleki ilkelerin ve insan hakkının çiğnenmesinin en büyük sebebidir. Normal bir gazeteci istihdam etmek yerine merdivenaltı basın mensuplarını işe almak ucuza geliyor sanırım. Böylece haber değeri taşımayan hadiselerin de çoğalmasına sebebiyet veriliyor. Ailevi meselelerin komplike kurgularla süslenerek servis edilmelerine ne dersiniz? Üç beş tıklama almak için atılan türlü türlü taklalar! Yahut bir makamda gözü bulunan birine yaranmak için haberleştirilen meseleler! Kaç para aldınız ulan, diye sorası geliyor insanın. Gazetecilik mesleğine mensup olmayabilirsiniz; ama öncelikle omurgalı olmalısınız. Yani ilkeleriniz olmalı. Anlaşamayan yahut ayrılmayı uygun bulan çiftleri ne diye haberleştirirsiniz ki? Hele bir de CHP’li başkansa… Bulunmaz bir nimet olur sizin için değil mi? AKP’li belediye başkanlarının yaptıklarını yazmaya maçanız yemez değil mi? İşte sizin omurga olarak gördüğünüz şey budur: omurgasızlık... İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırmadan gazeteci olamazsınız. Sadece tetikçi olursunuz. GELELİM ASIL MESELEYE Mezitli Belediye başkanı Ahmet Serkan Tuncer, son seçimde muhaliflerinin türlü türlü oyunlarını aşarak ezici bir oyla başkanlık koltuğuna oturdu. O tarihten sonra sözde medya durmak bilmedi. Adamın ağzından çıkan sözden tutun da ailesine varıncaya kadar hemen her şeyi gündeme taşıdılar. Bir ispat var mı? Yok. Kaynak nedir? O da yok. Yaptığınız haberlerde bir kamu yararı var mıdır? O da yok. Ulan siz nasıl gazetecisiniz? Ahmet Serkan Tuncer konusunda makul bir eleştiriniz varsa buyurun yazın ve biz de sizi destekleyelim. Mesela Mezitli’nin daha iyi bir şekilde hizmete kavuşması için ve belediye hizmetlerinden verimli olunması için ne yapılmalı, diye yazsanız. Mersinliler için iyi olmaz mı? Ortada bir yolsuzluk varsa yazın! O da yok. Ulan, siz aile ilişkilerine burnunu sokan sokak dedikoducuları mısınız? Başkan Ahmet Serkan Tuncer eşinden boşanmış. Evlenmeden önce nasıl rıza ile nikah kıyılmışsa ayrılmayı da rıza ile sağlamışlardır. Kime ne? Memlekette bir yılda yüz binlerce yuvanın yıkılışını haber yapmak yerine bir çiftin anlaşma yoluyla ayrılmalarını haberleştiren zihniyetiniz batsın. Katledilen kadınları, öldürülen çocukları yazın! O haberler, ağababalarınızı üzer değil mi? İDDİA DEĞİL İFTİRA Bir basın kuruluşu kaleme aldığı haberde başkan Ahmet Serkan Tuncer’e zina iftirası atıyor. Bununla da kalmayarak kurguyu yalanlarla dolduruyor. O yetmezmiş gibi belediye personellerini zan altında bırakabiliyor. İnanılmaz bir kurgu ile yazılan haberin bir yerinde ‘’iddia ediliyor’’ yazmayı da unutmuyorlar. Tüm bu iftiralarına kanıt olarak ise başkan Tuncer’in eşinden ayrılmasını delil olarak öne sürüyorlar. Meselenin neresinden tutayım, bilemedim. Boşanma sürecinde hemen herkes eşiyle uzlaşarak ve anlaşarak yollarını ayırır. Yola çıkarken yaşadıklarını yol ayırımında açıklamalarını mı bekliyorsunuz? Eşler arasında yaşananların sizlerle paylaşılmasını mı istiyorsunuz? Haberin içeriğine dikkatlice bakıldığında ailevi meselenin Ahmet Serkan Tuncer, Mezitli Belediyesi ve CHP grup başkanvekili Ali Mahir Başarır üzerinden yürütüldüğünü göreceksiniz. Art niyetin kralı var burada! Tamam da sayın basın mensubu, sizin bu haberi kaleme alma gerekçeniz CHP ise o halde sayın Tuncer ve eşini olaya karıştırmanızın amacı ne? Ya da mesele boşanma ise CHP, Mezitli Belediyesi ve Ali Mahir Başarır’ın hadiseyle ilgisi ne? Hiçbir ahlaki ve vicdani yönü bulunmayan bu durumun, salça edilmesinde tek bir amacınız var: Ahmet Serkan Tuncer’i hedef tahtasına koydunuz. Adam seçimi aldı mı? Aldı. Oyları bölenlere, kumpas kuranlara rağmen tüm oyları topladı mı? Topladı. Görevi başında başkanın işini aksattığını ve en ufak bir usulsüzlük yaptığını iddia edebilir misiniz? Edemezsiniz. Bir insanın haysiyeti ve şerefiyle oynayamazsınız! İnsanların, belediyenin kurumsal kimliğinin ve bir partinin böyle mesnetsiz bir kumpasla onuruna halel getirmeye kalkışmak düpe düz alçaklıktır. Sizde alçalacak seviye de yok.  ŞANTAJA GEL Haberi yapan kişi konuyla ilgili sayın Tuncer’le görüşme talep eder. Aslında gazeteci, telefon üzerinden başkan Tuncer’e ulaşmıştır. Meramını ifade etmiştir; ama. Başkan misafirperver olduğu için onu belediyeye davet eder; ancak gazeteci şahıs ısrarla dışarıda görüşmek istediğini bildirir. Başkan Ahmet Serkan Tuncer düşer mi böyle kirli bir tezgaha! Tetikçi gazeteci, bir şeyler elde etmek istiyor olabilir mi? Tabiî ki evet. Art niyetli. Ortada şantaj edilecek bir durum yoksa da konuyu bir şantaj malzemesi haline getirmek istediği muhakkak. Ayrıca bir gazeteci, başkanı ne diye dışarıda ve baş başa görüşmeye çağırır ki. Neden? Gizli saklın mı var, sözde gazeteci? Burnunuza kötü kokular gelmiyor mu? Eğer iyi niyet söz konusuyla neden görüşme konusunda başkana bir yer dayatılır? Belediye başkanını belediyede bulursun! Kafede değil! Sayın Tuncer’in aile meselesini bile bir kumpas yahut şantaj malzemesi haline getirecek kadar düştüler. Seçimle elde edemediklerini etik olmayan yöntemlerle elde etmeye çalışıyorlar. Sayın Ahmet Serkan Tuncer’in başkanlık geçmişine, karizmasına ve duruşuna halel getirecek bir tek olay yoktur. Size bu kapıdan hiçbir malzeme çıkmaz.