Bunu bir TV sohbetinde dinledim.
Erkan Avcı ‘Aşk nedir sence?’ sorusuna “Bir nevi kimya ki alimi yoktur, tecrübe ettikçe biriken cahilliktir aşk. En sevdiğim tanımı bu benim için. Hali aşk olanında, anlatmaya mecali yoktur aslında…” Demişti.
Galiba aşkın tanımına bende bu cümleden katılacağım yaşla ,tecrübelerle .
Hayırdır Nefocum ?
Ya benim yazılarım makale dahi olsa hiçbir zaman ağır abi olmadı klasik anlamda gölgem bilirsin sende; relaks yazmaya çalıştım en sivri, sert ya da ağır abi makale yazılarımda bile.
Kalem bende; ben söylerim o yazar!
Bugünde böyle olmasın mı ; aylardan Temmuz kapıda, e Akdeniz akşamlarındayız, deniz ve de mehtap armonisi…
-Ayyyy ne romantik!
-Hııııı hayaller ve gerçekler; kızımmmmm uyan, Üsküdar’da sabah oldu.
-Ne ben kimim? Mersin’de değil miyim, Üsküdar ne alaka?
-Seninkiler hayal, benimkiler gerçek üüüü ….
Temmuz 38lik zamla elektrikle kapıda sade oda değil emekli maaşlarının zammı açıklanmadan marketten, mazota, pazara, kiraya amininin herzeye zam kapıda e birde nem offf ,ter içindeyiz şıpır şıpır .
İşte, gerçekler!
İşte, hayatlar!
Eeee bu kadar geçim derdi hasır olmuşken, gel de aşktan bahset.
Evli, mutlu, çocuklu hayaller; evli, ay sonunu getiremeyen kavgası bol çocuklu aileler gerçek…
-Belki de aşık olmakta zenginlere mahsustur Nefo ?
-Buda bir başka bakış açısı gölgecim ...
Üstadın dediği gibi “Bir nevi kimya ki alimi yoktur, tecrübe ettikçe biriken cahilliktir aşk. Deyip kapatalım mevzuu. Derinnnnn mevzular; hiç dalmayalım, alimallah boğulur gideriz.
- Uşağım yazıkkkk bizeee da
- Heyye… Akdenizden Karadeniz’e selam; yola devam …
Bize yok mu gari ?
Olma mı? Sana da selam Ege. Marmara.
Başım gözüm üstüne, Doğu ve Güneydoğu Anadolu; baş tacısın.
İç Anadollugilliler , efelenmeyin ;sizsiz olur mu hiç, size de selam…
Ülkemin dağına taşına,denizine,göğüne,yeşiline mavisine selam…
Halimiz Türkiye , Mersin aşkı olunca, istisnai durumdur efendiceğizime söyleyeyim ;dermanımız da vardır ,mecalimizde evvelAllah !!!
-Verdik selamı, artık bekleyelim aleykümselamı Nefocum.
-Heyye gölgecim …
**
İyi ders ,dinleyin bence.
Valla …
Hayatınızın ana karakterinin ,siz olduğunuzu; aklınızdan çıkarmayın, kendi hikayenizi yaratın.
Bir ebeveyn, bebeklikten itibaren çocuğuna yaşamla mücadelede; bunu işlese sanırım çok güçlü insanlar, yetişirdi. Kendine güvenen. Çok yara almayan ve de yaralamayan …
Bu hayatta milyarlarca insanla paylaşıyorsunuz dünyayı ama sizin hayatınız size özel. Dünyada sizi koruyacak ,değer verecek insanlar var, sizin koruyacağınız, değer vereceğiniz insanlar var. Mutlaka var...
Kendi kaderinizi yaşıyorsunuz fiks; bazen başkaları hayatınıza dahil oluyor, size bir şeyler öğretmek adına. Bazen de siz, başkalarınkine dahil oluyorsunuz … Gidene uğurlar olsun. Kızmayın gidene; tekamülü bitmiştir sizle ,sizinde onunla...
Yaşadığınız hayat, size ait.
Sadece size…
Zamanı geldiğinde bu dünyadan göçüldüğünde; ne evler-arabalar,ne banka hesapları, nede pahalı takıları, nede isminizin önünde senelerce uğraşıp o heba ettiğiniz yıllarınızla kazandığınız unvanlarınızı götüreceksiniz bu dünyadan .
Bin bir meşakkatle aldığınız her şey, çöp olacak. Başkaları kullanacak ,ya da …
Sonra?
Sonrası mişli veya dili geçmiş zaman.
Hoş sedanız, iyilikleriniz kalacak geriye oda bir süreliğine sonra, unutulacaksınız.
Önce yavaş yavaş ,sonra ışık hızı. Çünkü sizi tanıyanlarda o süreçleri yaşayacak; mekanlar ayni olsa da, sirkülasyon insanlarda fiziki kanun.
Haaa ama yaptığınız kötülükler; dünyada olmasa bile ilahi adalette hüküm giyecek ve iyiliklerden daha çok uzun süre unutulmayacak kötülükleriniz, bunu da anti parantez ekliyeyim.
Helal edilmeyen haklar, üzerinizde yük.
Ölüm diye bir gerçek, var sonuçta.
O zaman, niye sahnede değil de seyirci koltuğundasınız?
Niye o güzelim zamanı; sudan hızlı akan ve geriye sarmayan zamanı, heba ediyorsunuz?
Kendi hikayenizi yaratın, bu hikâyenin ana karakteri sizsiniz …
Sizin etrafınızda yaşanıyor hikâye.
Siz nasıl yaratırsanız, öyle sürecek…
Hikâyenizde …
Nefes aldığınız ,her saniyenizde.
Hayatı pas geçmeyin, telafisi yok…Giden zamanında. ''Güneşi kaçırdığınıza göz yaşı dökerseniz , ayı ve yıldızları da kaçırırsınız.''
Dip notcum … Fiskosluk muhabbet sana; Mezitli belediyesi bir önceki dönem emeklilere meclis kararıyla yıl sonuna kadar aylık yatıracaktı; seçim sonrası hala yatmamış, karar meclis değişince geri alınıyorsa amenna; ama emekli ilçesi Mezitli’de, konu hassasiyetle sorgulanmakta, ilgililere duyurulur.
Yine Mezitli’de; gönüllü evlerinin kapatılacağı ve kafe gibi işletmelerin, belediye tarafından işletileceği ve acaba başkanın akrabalarına mı, bu işletmeler verilecek diye konuşulmakta … Fiskos malum; dilin kemiği Fiskos malum; dilin kemiği yok.
En son dip notumuzda o malum sivrilerden ….
Yakan cinsleride ,ısıranlarıda sırra kadem basmış ;huuuu gören var mı ?
Varsa 185’e çağrı bıraksın; kahraman sinek avcıları avlar onları beyaz bulutlarla.
Mersin Büyükşehir Belediyesi ilaçlama ekipleri, her akşam ayni saatlerde ilaçlama yapıyorlar, düzenli olarak ara ana sokak ve caddelerde.
Başkan Vahap Seçer’e zarar vermek,halkın gözündeki imajını zedelemek adına; komplesant ayar dışı ölçüsüz ve de bittabi etkisiz ilaçlama yapılmaz ve rutin program dahilinde yapılırsa mücadele ,sıfır sorun…
Kaybolun sinekler!!!!
Sinekten nemalananlar, bittabi sizde bi zahmet … Ba ba
Anasayfa
Yazarlar
GÖLGE Nefise CANARAN
Yazı Detayı
Bu yazı 465+ kez okundu.
Mezitli'den Dedikodular
Bunu bir TV sohbetinde dinledim.
Erkan Avcı ‘Aşk nedir sence?’ sorusuna “Bir nevi kimya ki alimi yoktur, tecrübe ettikçe biriken cahilliktir aşk. En sevdiğim tanımı bu benim için. Hali aşk olanında, anlatmaya mecali yoktur aslında…” Demişti.
Galiba aşkın tanımına bende bu cümleden katılacağım yaşla ,tecrübelerle .
Hayırdır Nefocum ?
Ya benim yazılarım makale dahi olsa hiçbir zaman ağır abi olmadı klasik anlamda gölgem bilirsin sende; relaks yazmaya çalıştım en sivri, sert ya da ağır abi makale yazılarımda bile.
Kalem bende; ben söylerim o yazar!
Bugünde böyle olmasın mı ; aylardan Temmuz kapıda, e Akdeniz akşamlarındayız, deniz ve de mehtap armonisi…
-Ayyyy ne romantik!
-Hııııı hayaller ve gerçekler; kızımmmmm uyan, Üsküdar’da sabah oldu.
-Ne ben kimim? Mersin’de değil miyim, Üsküdar ne alaka?
-Seninkiler hayal, benimkiler gerçek üüüü ….
Temmuz 38lik zamla elektrikle kapıda sade oda değil emekli maaşlarının zammı açıklanmadan marketten, mazota, pazara, kiraya amininin herzeye zam kapıda e birde nem offf ,ter içindeyiz şıpır şıpır .
İşte, gerçekler!
İşte, hayatlar!
Eeee bu kadar geçim derdi hasır olmuşken, gel de aşktan bahset.
Evli, mutlu, çocuklu hayaller; evli, ay sonunu getiremeyen kavgası bol çocuklu aileler gerçek…
-Belki de aşık olmakta zenginlere mahsustur Nefo ?
-Buda bir başka bakış açısı gölgecim ...
Üstadın dediği gibi “Bir nevi kimya ki alimi yoktur, tecrübe ettikçe biriken cahilliktir aşk. Deyip kapatalım mevzuu. Derinnnnn mevzular; hiç dalmayalım, alimallah boğulur gideriz.
- Uşağım yazıkkkk bizeee da
- Heyye… Akdenizden Karadeniz’e selam; yola devam …
Bize yok mu gari ?
Olma mı? Sana da selam Ege. Marmara.
Başım gözüm üstüne, Doğu ve Güneydoğu Anadolu; baş tacısın.
İç Anadollugilliler , efelenmeyin ;sizsiz olur mu hiç, size de selam…
Ülkemin dağına taşına,denizine,göğüne,yeşiline mavisine selam…
Halimiz Türkiye , Mersin aşkı olunca, istisnai durumdur efendiceğizime söyleyeyim ;dermanımız da vardır ,mecalimizde evvelAllah !!!
-Verdik selamı, artık bekleyelim aleykümselamı Nefocum.
-Heyye gölgecim …
**
İyi ders ,dinleyin bence.
Valla …
Hayatınızın ana karakterinin ,siz olduğunuzu; aklınızdan çıkarmayın, kendi hikayenizi yaratın.
Bir ebeveyn, bebeklikten itibaren çocuğuna yaşamla mücadelede; bunu işlese sanırım çok güçlü insanlar, yetişirdi. Kendine güvenen. Çok yara almayan ve de yaralamayan …
Bu hayatta milyarlarca insanla paylaşıyorsunuz dünyayı ama sizin hayatınız size özel. Dünyada sizi koruyacak ,değer verecek insanlar var, sizin koruyacağınız, değer vereceğiniz insanlar var. Mutlaka var...
Kendi kaderinizi yaşıyorsunuz fiks; bazen başkaları hayatınıza dahil oluyor, size bir şeyler öğretmek adına. Bazen de siz, başkalarınkine dahil oluyorsunuz … Gidene uğurlar olsun. Kızmayın gidene; tekamülü bitmiştir sizle ,sizinde onunla...
Yaşadığınız hayat, size ait.
Sadece size…
Zamanı geldiğinde bu dünyadan göçüldüğünde; ne evler-arabalar,ne banka hesapları, nede pahalı takıları, nede isminizin önünde senelerce uğraşıp o heba ettiğiniz yıllarınızla kazandığınız unvanlarınızı götüreceksiniz bu dünyadan .
Bin bir meşakkatle aldığınız her şey, çöp olacak. Başkaları kullanacak ,ya da …
Sonra?
Sonrası mişli veya dili geçmiş zaman.
Hoş sedanız, iyilikleriniz kalacak geriye oda bir süreliğine sonra, unutulacaksınız.
Önce yavaş yavaş ,sonra ışık hızı. Çünkü sizi tanıyanlarda o süreçleri yaşayacak; mekanlar ayni olsa da, sirkülasyon insanlarda fiziki kanun.
Haaa ama yaptığınız kötülükler; dünyada olmasa bile ilahi adalette hüküm giyecek ve iyiliklerden daha çok uzun süre unutulmayacak kötülükleriniz, bunu da anti parantez ekliyeyim.
Helal edilmeyen haklar, üzerinizde yük.
Ölüm diye bir gerçek, var sonuçta.
O zaman, niye sahnede değil de seyirci koltuğundasınız?
Niye o güzelim zamanı; sudan hızlı akan ve geriye sarmayan zamanı, heba ediyorsunuz?
Kendi hikayenizi yaratın, bu hikâyenin ana karakteri sizsiniz …
Sizin etrafınızda yaşanıyor hikâye.
Siz nasıl yaratırsanız, öyle sürecek…
Hikâyenizde …
Nefes aldığınız ,her saniyenizde.
Hayatı pas geçmeyin, telafisi yok…Giden zamanında. ''Güneşi kaçırdığınıza göz yaşı dökerseniz , ayı ve yıldızları da kaçırırsınız.''
Dip notcum … Fiskosluk muhabbet sana; Mezitli belediyesi bir önceki dönem emeklilere meclis kararıyla yıl sonuna kadar aylık yatıracaktı; seçim sonrası hala yatmamış, karar meclis değişince geri alınıyorsa amenna; ama emekli ilçesi Mezitli’de, konu hassasiyetle sorgulanmakta, ilgililere duyurulur.
Yine Mezitli’de; gönüllü evlerinin kapatılacağı ve kafe gibi işletmelerin, belediye tarafından işletileceği ve acaba başkanın akrabalarına mı, bu işletmeler verilecek diye konuşulmakta … Fiskos malum; dilin kemiği Fiskos malum; dilin kemiği yok.
En son dip notumuzda o malum sivrilerden ….
Yakan cinsleride ,ısıranlarıda sırra kadem basmış ;huuuu gören var mı ?
Varsa 185’e çağrı bıraksın; kahraman sinek avcıları avlar onları beyaz bulutlarla.
Mersin Büyükşehir Belediyesi ilaçlama ekipleri, her akşam ayni saatlerde ilaçlama yapıyorlar, düzenli olarak ara ana sokak ve caddelerde.
Başkan Vahap Seçer’e zarar vermek,halkın gözündeki imajını zedelemek adına; komplesant ayar dışı ölçüsüz ve de bittabi etkisiz ilaçlama yapılmaz ve rutin program dahilinde yapılırsa mücadele ,sıfır sorun…
Kaybolun sinekler!!!!
Sinekten nemalananlar, bittabi sizde bi zahmet … Ba ba
Ekleme
Tarihi: 02 Temmuz 2024 - Salı
Mezitli'den Dedikodular
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.