Bendeniz’den gönül yâreler sonrası Harun Kolçak dinlerken, kalem baya baya dipte arkadaş. Geçmişe bir yolculuk yapınca vayyy be diyorsun; ne kasırgalardan, tufanlardan yara almadan çıkmışım, aldığım yaraları da çoğu zaman kendim sarmışım, ne acılar üzerime gelmiş eyvallah demişim. Ne kalleşliklere uğramışım. Herkesin gittiği yoldan değil, inandığım yoldan gitmişim kimseyi yarı yolda bırakmamışım, bazen de bırakılmışım...Haksızlıklara dimdik karşı durmuşum kaybedeceklerimi önemsemeden. Ama hiç pişman olmamışım. Tek pişmanlığım zamanı tasarruflu kullanmamışım. Zamana bak su gibi akıp gitmiş ömürden çala çala.. 50li yaşlarında olanlar için; hayatımızın bir dönemi gerçekten efsaneydi. Hele hele 80’lerin sonu 90'lar …Müziğiyle, özel radyoları, özel TV leri ile bambaşka bir dönemin başlangıcıydı. Aslında her şeyin extrem yaşandığı bir dönemdi. Dostluklarda, aşklarda, kavgalarda, düşmanlıklarda sağlamdı. Mahalle adabı komşuluklar… Benim yolum Bursa -Mersin arasında git -gellerde geçti. İki farklı şehir olsa da her şey ayniydi, birbirini tanıyan insanlar. Bursa’da kar yağarken sokaklarda kartopu oynadığımız, pijama partilerimiz çekirdek, anne keki, çayla hayallere olta attığımız. Mersin’de yaylaya çıkılan yıllar. Çanakkale ‘de üniversite yollarını arşınladığımız, kantinde, kordonda güle oynaya vizelere hazırlanışlar, jetonla telefon edişler. Her türlü aşırılığı da gördük 80’lerin sonu 90'lar ama, şimdikilerin yanında edepli kalır. Kaliteli bir nesiliz arkadaşlar, üzülmeyin geride kaldı diye, gurur duyun. Hala direnen hücrelerimiz varsa şüphesiz o yılların mayasıdır… Nefocummm… gölgeden nefoyaaaa.. -Dön 2024’e.  -Döndüm; el mahkûm, döndüm. Dün dünde kaldı cancağızım, bugüne bakmak lazım. Bugünü de geçtik yarına bakmak lazım. Zaman diyorsun, tasarruf diyorsun iki gözüm. Doğru …. Ne denir doğru söze... Doğru denir. Bugünde böyle olsun girizgâh serbest kürsü misali.  Gündeyiz artık, dün kalsın dünde.    Bugünlerin konusu yerel seçimlerdi. Efendim işte, tencere boş olunca oylar tepki üzerine verildi.  Oda var ama ya adaylar ? Onları bir kalemde harcamayın beyler! Mersin dahil bir çok yerde adaylar ;seçimin lokomotifi oldu, aldı götürdü…  Adayında ,ekibi iyiyse kazandı. Kötü ekiple iyi aday bile olsa kazanamadı. Seçimin sistematiği budur zaten;iyi ekip kazandırmada, kötü ekip kaybettirmede etken. İyi ekip derken; teknik anlamda değil, yolda bırakmayan, sağlam karakterli, birbirini satmayan, doğrularından şaşmayan mert insanlar kastım.  Vahap Seçer iyi, ekip iyi  e havada müsait seçim kazanmaya .  Kazanıldı.  Mersin; Vahap Seçer’i, Vahap Seçer ’de; Mersin’i seviyor.  İki iki daha dört.  Karartılmaya çalışılmasın.Seçer ’in başarısı büyük, beyler!!!   Görmezden geldikçe; gözünüze gözünüze sokacağız taki görene kadar.. . Mersin öncelik…Mersinli öncelik, gerisi teferruat beyler! Her şeyi bir kenara bırakıp; Vahap Seçer’e destek olma vakti.  Benim için ilk etapta özne; MERSİN diyor, Mersin’in başkanı.  O kadar yoğun ve yorucu geçen seçim döneminde Mersin’de, hangi hizmetin aksadığını gördünüz beyler büyükşehir bazında?  Seçim sonrası dinlenmeden; ailesiyle bir sohbet etmeye vakit bile bulamadan, bırakın kısada olsa bir tatil yapmadan, çalışmaya devam dedi Vahap Seçer..  Helal olsun! diyor Mersinli Belediyecilik, çok meşagatli iştir. Memnuniyeti az, taktiri az, tekriri çok… Halk; size hizmete memnuniyetle diyen bir başkana, memnuniyetle 5 sene daha dedi.  Bitti.  Vesselam  Dip nota geldik. Vahap Seçer ;partisininin   genel başkanlığı ya da cumhurbaşkanlığına giden bir siyasi yol alır mı bilinmez, giderse de uygun siyasi figür. Bazıları ;hemen hık mık olmaz vs cümleler sarfetti bu konuda yazılan yazılara gördüğüm. . Pardon ya niye olmasın.   Niye olmasın? Genelbaşkanlığa, uygunsiyasi figür Vahap Seçer. Partinin mutfağından geldiği, örgütü bildiği, sahada olduğu kadar, mecliste, belediyede her yerde tecrübeli olduğu    için, Atatürk’ün partisinin 6 okuna bağlı olduğu için uygun. Tüm partililere hitap ettiği için uygun. Geçmişle bugüne köprü olduğu için uygun. Cumhurbaşkanlığına’ da uygun siyasi figür Vahap Seçer. Siyaseti; hayatında yaşam biçimi yaptığı için uygun. 2 dönem mecliste vekil olarak devlet yönetimine vakıf olduğu için uygun. Yerel yönetimde, kendini ispatladığı için uygun hemde büyükşehir bazında.  Malum Sayın Ekrem İmamoğlu; ilçe belediye başkanıyken, İstanbul büyükşehir başkanı oldu, hiç aklında yokken, çokkk zorken karşısındaki iktidar adayı varken. Şimdi cumhurbaşkanlığı adaylığına siyasi yön vermişken; 2 dönem vekillik, bu dönemle 2 dönem büyükşehir belediye başkanı olan Vahap Seçer, niye olmasın? En önemlisi merkez siyasetle, yerel siyaset senteziyle halka dokunduğu için uygun.   2 dönem vekillik, bu dönemle 2 dönem büyükşehir belediye başkanlığı, parti kültürüyle yetişmiş siyasi figür.  Ötesi ;Mersinli, Tarsuslu.  Heyye diyarından bir hemşehrimiz;  Niye olmasın?  Mersin için, ne büyük onur olurdu.  Her şey hayal etmekle başlar, hayal edip evrene yollayalım.  Kim bilir bir bakmışız !!!