31 Mart Seçimleri Türk siyasal tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Birçok parti ciddi bir yapısal dönüşüme başladı. İstifalar, görevden almalar devam ediyor. Uzun bir süre tartışmalar bitmeyecek gibi duruyor. Tabiri caizse bu hamur çok su götürür… Mersin’de bazı gazetecilerin ve siyasetçilerin kirli iddiaları ve ithamları hala tazeliğini koruyor.
BAŞKAN SEÇER’İ HEDEFE KOYMUŞLARDI
MHP’den Ak Parti’ye, İYİ Parti’den Zafer Partisi’ne birçok partiye mensup siyasetçiler, uzun süre aynı sözleri dillendirdiler. İddiaları ve söylemleri neredeyse aynı idi. Çünkü hepsinin rakip olarak gördükleri bir aday vardı: Vahap Seçer... Bu adayı seçimle dize getirmek mümkün değildi. Onu olabildiğince halkın gözünden düşürmeye çalışacaklardı. Bu konu başlı başına bir hakikate işaret ediyor: herkes, başkan Seçer’in Mersin halkı tarafından sevildiğini gayet iyi biliyordu. İftiralar, algılar ve ithamların tek sebebi buydu. Hemen her açıklamalarında başkan Seçer’i ‘’kibir abidesi’’ olarak tanımladılar. Neden? Başkan Seçer, sokak kavgalarını andıran atışmalara girmediği için… Her önüne gelene cevap yetiştirmek yerine hizmet etmeyi yeğlediği için… Vakur ve ciddi bir insanı ‘’kibir abidesi’’ olarak tanımlamaları bundandır. Herkes başkan Seçer’in ne kadar hümanist ve aklıselim olduğunu bilir. Mersinliler başkan Seçer’i seviyor. Bazı partililer bunu hazmedemedi. Çamur atıp iz bırakmaya çalıştılar. Tutmadı. Seçimde en büyük yenilgiyi alanlardan biri Burhanettin Kocamaz… Sesiz kısık; ama hala konuşuyor… Serdar Soydan’dan ses seda yok. Onca iddia ve iftiraya rağmen bu adam, bunca oyu nasıl aldı, hiç mi düşünmüyorsunuz?
HER İKİ KİŞİDEN BİRİNİN OYUNU ALDI
Mersin’deki seçim sonuçlarını değerlendirdiğimizde birtakım çıkarımlarda bulunabiliyoruz. Başkan Seçer her üç kişiden ikisinin oyunu aldı. Bu, sosyolojik açıdan bir adayın toplum tarafından benimsendiğini gösterir. Yani tüm farklılıklar, tek bir lider etrafında kenetlendi. Kozmopolit yapısıyla bilinen Mersin’de farklı siyasi görüşlerin yoğunluğu hesaba katıldığında ciddi bir toplumsal mutabakatın ve birleşmenin var olduğunu net olarak görüyoruz. CHP’nin alması gereken maksimum oy oranını dikkate aldığımızda Başkan Seçer’in partiler üstü rekor bir oy potansiyelinin var olduğunu görüyoruz. CHP-DEM Parti hikayelerini ileri süren insanların, her iki partinin oy toplamına bakmalarını tavsiye ederim. Başkan Seçer’in oyu bu iki partinin oyundan da fazla. İtiraf edilmesi gereken bir mesele var: MHP ve İYİ Parti tabanı başkan Seçer’e oy verdi. Bu iki partinin oy sayısını da dikkate alın. Yani başkan Seçer siyasi bir çizgi yerine kucaklayıcı ve birleştirici bir yaklaşım geliştirdi. Belki de en önemlisi halkın takdirini kazanacak bir güven duygusu oluşturdu. Tüm bu olumlu gelişmeler başkan Seçer’in karizmatik liderliğiyle birleşince zafer muhakkak oldu.
BUNDAN SONRA NE OLUR
Mersin’deki siyasi partilerin teşkilatları, aldıkları ağır yenilginin bedelini kapsamlı bir değişimle ödeyecekler. Ciddi bir aday olmadığı müddetçe seçimi kazanmak onlar için imkansız… Mersin’de Vahap Seçer’in bileğinin bükülemez olduğunu herkes anladı. İktidar ve ortağı, güçlü bir aday çıkarmanın yanında memleketin sorunlarını da çözecek olursa bir sonraki yerel seçimde kıyasıya bir yarış olabilir; aksi durumda her seçim bu partiler için bir sonbahar olacaktır. Başkan Seçer açısından birtakım gelişmelerin yaşanacağını düşünüyorum. Belediyecilik alanında etkinliği ülke çapında artıyor ve artacak… Daha farklı ve büyük görevler alabilir. CHP yerel seçim sonuçlarını değerlendirerek ileriki yıllarda parti bünyesinde başkan Seçer’i önemli pozisyonlara atayabilir. Daha önce dediğim gibi başkan Seçer’i cumhurbaşkanlığı seçiminde muhtemel bir aday olarak da görebiliriz. Şaşırtıcı olmayacaktır. Başkan Seçer’in %60 oranında oy olacağına inanmayanlar, bu iddialarımıza da inanmayabilirler. Vahap Seçer sadece bir belediye başkanı değil artık. Göreceksiniz.
İddia Mı İftira Mı?
31 Mart Seçimleri Türk siyasal tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Birçok parti ciddi bir yapısal dönüşüme başladı. İstifalar, görevden almalar devam ediyor. Uzun bir süre tartışmalar bitmeyecek gibi duruyor. Tabiri caizse bu hamur çok su götürür… Mersin’de bazı gazetecilerin ve siyasetçilerin kirli iddiaları ve ithamları hala tazeliğini koruyor.
BAŞKAN SEÇER’İ HEDEFE KOYMUŞLARDI
MHP’den Ak Parti’ye, İYİ Parti’den Zafer Partisi’ne birçok partiye mensup siyasetçiler, uzun süre aynı sözleri dillendirdiler. İddiaları ve söylemleri neredeyse aynı idi. Çünkü hepsinin rakip olarak gördükleri bir aday vardı: Vahap Seçer... Bu adayı seçimle dize getirmek mümkün değildi. Onu olabildiğince halkın gözünden düşürmeye çalışacaklardı. Bu konu başlı başına bir hakikate işaret ediyor: herkes, başkan Seçer’in Mersin halkı tarafından sevildiğini gayet iyi biliyordu. İftiralar, algılar ve ithamların tek sebebi buydu. Hemen her açıklamalarında başkan Seçer’i ‘’kibir abidesi’’ olarak tanımladılar. Neden? Başkan Seçer, sokak kavgalarını andıran atışmalara girmediği için… Her önüne gelene cevap yetiştirmek yerine hizmet etmeyi yeğlediği için… Vakur ve ciddi bir insanı ‘’kibir abidesi’’ olarak tanımlamaları bundandır. Herkes başkan Seçer’in ne kadar hümanist ve aklıselim olduğunu bilir. Mersinliler başkan Seçer’i seviyor. Bazı partililer bunu hazmedemedi. Çamur atıp iz bırakmaya çalıştılar. Tutmadı. Seçimde en büyük yenilgiyi alanlardan biri Burhanettin Kocamaz… Sesiz kısık; ama hala konuşuyor… Serdar Soydan’dan ses seda yok. Onca iddia ve iftiraya rağmen bu adam, bunca oyu nasıl aldı, hiç mi düşünmüyorsunuz?
HER İKİ KİŞİDEN BİRİNİN OYUNU ALDI
Mersin’deki seçim sonuçlarını değerlendirdiğimizde birtakım çıkarımlarda bulunabiliyoruz. Başkan Seçer her üç kişiden ikisinin oyunu aldı. Bu, sosyolojik açıdan bir adayın toplum tarafından benimsendiğini gösterir. Yani tüm farklılıklar, tek bir lider etrafında kenetlendi. Kozmopolit yapısıyla bilinen Mersin’de farklı siyasi görüşlerin yoğunluğu hesaba katıldığında ciddi bir toplumsal mutabakatın ve birleşmenin var olduğunu net olarak görüyoruz. CHP’nin alması gereken maksimum oy oranını dikkate aldığımızda Başkan Seçer’in partiler üstü rekor bir oy potansiyelinin var olduğunu görüyoruz. CHP-DEM Parti hikayelerini ileri süren insanların, her iki partinin oy toplamına bakmalarını tavsiye ederim. Başkan Seçer’in oyu bu iki partinin oyundan da fazla. İtiraf edilmesi gereken bir mesele var: MHP ve İYİ Parti tabanı başkan Seçer’e oy verdi. Bu iki partinin oy sayısını da dikkate alın. Yani başkan Seçer siyasi bir çizgi yerine kucaklayıcı ve birleştirici bir yaklaşım geliştirdi. Belki de en önemlisi halkın takdirini kazanacak bir güven duygusu oluşturdu. Tüm bu olumlu gelişmeler başkan Seçer’in karizmatik liderliğiyle birleşince zafer muhakkak oldu.
BUNDAN SONRA NE OLUR
Mersin’deki siyasi partilerin teşkilatları, aldıkları ağır yenilginin bedelini kapsamlı bir değişimle ödeyecekler. Ciddi bir aday olmadığı müddetçe seçimi kazanmak onlar için imkansız… Mersin’de Vahap Seçer’in bileğinin bükülemez olduğunu herkes anladı. İktidar ve ortağı, güçlü bir aday çıkarmanın yanında memleketin sorunlarını da çözecek olursa bir sonraki yerel seçimde kıyasıya bir yarış olabilir; aksi durumda her seçim bu partiler için bir sonbahar olacaktır. Başkan Seçer açısından birtakım gelişmelerin yaşanacağını düşünüyorum. Belediyecilik alanında etkinliği ülke çapında artıyor ve artacak… Daha farklı ve büyük görevler alabilir. CHP yerel seçim sonuçlarını değerlendirerek ileriki yıllarda parti bünyesinde başkan Seçer’i önemli pozisyonlara atayabilir. Daha önce dediğim gibi başkan Seçer’i cumhurbaşkanlığı seçiminde muhtemel bir aday olarak da görebiliriz. Şaşırtıcı olmayacaktır. Başkan Seçer’in %60 oranında oy olacağına inanmayanlar, bu iddialarımıza da inanmayabilirler. Vahap Seçer sadece bir belediye başkanı değil artık. Göreceksiniz.
Ekleme
Tarihi: 07 Nisan 2024 - Pazar
İddia Mı İftira Mı?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.