Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan
Zeynel BOĞAN
Köşe Yazarı
Zeynel BOĞAN
 

Besili Trol Ordusuna Karşı Biz Hakikati Savunduk

Yerel seçim sürecinde en hararetli tartışmaların yaşanmasında paralı trol ordusunun etkisini kimse inkar edemez. Hemen her konuda çarpıtma, yıpratma, algı yürütme ve gündem oluşturma konularında mahir olan bir besili kesime karşı uzun süre mücadele ettik. Gazeteciler içerisinde Mersin’de hakikati savunan kimse yoktu, desem yeridir. Yiğidin hakkını yiğide teslim etmek gerekir: Nefise Canaran hanımefendinin gayretlerine şahidim. Birebirhaberde Gölge rumuz ismi ile aylardır köşe yazıları yazarak süreç içerisinde Meski başta olmak  üzere oluşturulmak istenen algıları bertaraf etti. BURADAYIZ Trol ordusunun kimler tarafından finanse edildiğini konuşmayacağım. Güvendikleri değirmenin suyu kesildi artık. Tüm kirli ittifakları ve çamaşırları ortaya saçılacak. Hemen her tülü yalana sarılıp kamuoyunu etkilemeye çalıştılar. Zaman zaman etkili oldular; ama karşılarında kale misali Birebir Haber’i buldular. Hemen her iddiayı itina ile araştırıp hakikati gündeme taşımayı ve algıları çürütmeyi bir görev bildik. Bunu başardık. Tüm algılar ve yapay gündemler trollerin kursaklarında kaldığından dolayı farklı bir yöntem geliştirdiler: küfür. Sosyal medyada farklı isimler ve elemanlar aracılığıyla ailelerimize ağza alınmayacak ifadeler kullandılar. Analar kutsaldır, analarımıza dahi sövdüler. Biz sizin annelerinizin ellerinden öperiz. SÜRECİ BULANDIRDILAR; AMA Algıları boşa çıkan trol ordusu, hakkımızda olmadık iftiralar, karalamalar ve küfürlere başvurdular. İşimiz vaktimizden çok, işimizi yapmaya devam ediyoruz. Tehditler konusuna gelecek olursak: Rahmetli Özal’ın bir sözünü hatırlatmam icab eder ‘’benim iki kıyafetim vardır, biri bayramlık, diğeri ise idamlık…’’ Hakikati dile getirmemenin dilsiz şeytanlık olduğunu Hazret-i Ali (r.a.) dile getirmiştir. Bizim asıl vazifemiz budur, kamu yararına hakikati dile getirmek. Milletimiz sağduyulu ve olgun bir şekilde süreci karşıladı, tebrik ediyorum. Tencere boşken trollerin galeyana getirici sözleri halk nezdinde hiçbir etki uyandırmadı. Rezil oldular. Yetmedi, fonlayıcıları seçimi kazansın diye adreslerini, farklı ilçelere taşıdılar, sadece oy kullanmak maksadıyla. Birkaç güne adreslerini asıl ikamet mahallerine taşıyacaklar. Rezillik. HAKİKAT CEPHESİ BOŞ BIRAKILDI Seçime 3 aylık bir süre kala eleştirilmesi gereken bir husus da namuslu gazetecilerin sessizliğidir. Yorum yapmanız ve süreci gündeminize almanız için seçimin bitmesini mi beklediniz?  Ayrıca bazı gazetecilerin bizi taklit etmelerinden ve özgün olmamalarından haberdarız. Çok geç başladınız; ama kimseye benzemeyin. Seçim sonrasında köşe yazılarında yağ dökmeye başlayanlar, hiç mi incinmedi? Aylardır sistematik ve organize bir şekilde başkan Vahap Seçer’e ve daire başkanlarına iftiralar atıldı. Neden sessiz kaldınız, neredeydiniz? Cesaret bulmanız için başkan Seçer’in seçimi kazanması mı gerekiyordu, yoksa sayın Serdar Soydan’ın kazanmasından mı korkuyordunuz? Bu nasıl bir aymazlık. Kendinize pay biçmeyi bırakın. Başkan Seçer ve ekibine yönelik itibar suikastlerini tek tek biz bertaraf ettik. Lal oldular. Kendi anketlerimizi yaptık. Tahminlerimiz doğru çıktı. Burhanettin Kocamaz’ın iftiralarına ve algılarına itina ile yanıt verdik. Sayın Kocamaz bizi trollükle itham etti. Bir önemi yok, trollüğü ve algıyı kendisi yaptı. Tüm iddiaları elinde patladı. Hakikatin yılmaz bekçileriyiz biz. Duruşumuz bazı namuslu gazetecilere ilham olabilir; ama lütfen rol çalmaya ve kendinize pay biçmeye kalkmayın. Lütfen. TROLLÜĞE DEVAM EDİYORLAR Gazeteci kılığında algı yönetimi ve toplum mühendisliğine girişenler, başkan Seçer’in ezici galibiyetinden sonra yeni algılar geliştirmeye başladılar. Seçim sürecinde birçok faktörün seçim sonuçlarına etki edeceğini tek tek yazdım. Ancak aday faktörünün hayati derecede önemli olduğunu da belirtmiştim. Bu iddiamın arkasındayım. Bakın size adayın önemli olduğuna dair çarpıcı bir örnek vereyim. Tüm ibreler hükümet destekli adayların seçim yarışına geride başladığını gösterirken Hatay’da Cumhur İttifakı’nın adayı seçimi kazandı. CHP’li belediyeden görevi devralan Ak Partili aday, seçimi kazanmasını CHP’li adayın başarısızlığına ve halkın şikayetçi olmasına borçluydu. Halkın memnun olmadığı hiçbir aday başarılı olamaz. 31 Mart Seçimleri bunu gösterdi. Ne var ki Mersin’de Vahap Seçer’in adaylığı halk nezdinde ayrı bir memnuniyet uyandırdı.  Eğer sayın Seçer’in halka verdiği güven ve sosyal belediyecilik anlayışı olmasaydı, başkan Seçer en yakın rakibine böyle bir fark atabilir miydi?  TROLLERİN İDDİALARI Son dönemlerde adları Hayalet Seçmen olayına karışan bazı trol gazeteciler, başkan Seçer’in zaferini gölgelemek adına birtakım iddiaları gündeme getirmeye başladı. Onlara göre sayın Seçer’in seçimi kazanmasında sadece DEM Parti etkili olmuş. DEM Parti tabanının başkan Seçer’e oy atmadığını kimse iddia edemez. Ama gözden kaçırılan bir nokta mevcut: peki, İYİ Parti’nin oyları nereye gitti? Eğer İYİ Parti’nin oyları MHP’ye gittiyse, MHP oyları nereye gitti, peki ya AK Parti oyları? Buradan hareketle Mersin’de farklı partilere mensup seçmenin başkan Seçer’e oy attığını ve trollerin ‘’DEM Parti’’ iddialarını dikkate almadığını anlıyoruz. Oy oranı, oy farkı hiç mi utandırmıyor sizi? Sizin düşünme yetinizde bir sorun var… Ayıptır. Geniş bir toplumsal destekle sayın Seçer’in seçim zaferini ‘’DEM Parti ile ittifak kurdu’’ cümlesiyle yeniden gündeme taşımak ve başarıyı bu algıya indirgemek tabiri caizse ahlaksızlıktır. Size daha önce ifade etmiştim, sayın Seçer bir siyasi kimlikten çok, halk gücünü arkasına alan bir adaydır. Yani CHP’den önce halkın adayıdır. Hemen herkesten oy aldı. Hazım sorunu olan hastaneye görünsün.
Ekleme Tarihi: 03 Nisan 2024 - Çarşamba

Besili Trol Ordusuna Karşı Biz Hakikati Savunduk

Yerel seçim sürecinde en hararetli tartışmaların yaşanmasında paralı trol ordusunun etkisini kimse inkar edemez. Hemen her konuda çarpıtma, yıpratma, algı yürütme ve gündem oluşturma konularında mahir olan bir besili kesime karşı uzun süre mücadele ettik. Gazeteciler içerisinde Mersin’de hakikati savunan kimse yoktu, desem yeridir. Yiğidin hakkını yiğide teslim etmek gerekir: Nefise Canaran hanımefendinin gayretlerine şahidim. Birebirhaberde Gölge rumuz ismi ile aylardır köşe yazıları yazarak süreç içerisinde Meski başta olmak  üzere oluşturulmak istenen algıları bertaraf etti.
BURADAYIZ
Trol ordusunun kimler tarafından finanse edildiğini konuşmayacağım. Güvendikleri değirmenin suyu kesildi artık. Tüm kirli ittifakları ve çamaşırları ortaya saçılacak. Hemen her tülü yalana sarılıp kamuoyunu etkilemeye çalıştılar. Zaman zaman etkili oldular; ama karşılarında kale misali Birebir Haber’i buldular. Hemen her iddiayı itina ile araştırıp hakikati gündeme taşımayı ve algıları çürütmeyi bir görev bildik. Bunu başardık. Tüm algılar ve yapay gündemler trollerin kursaklarında kaldığından dolayı farklı bir yöntem geliştirdiler: küfür. Sosyal medyada farklı isimler ve elemanlar aracılığıyla ailelerimize ağza alınmayacak ifadeler kullandılar. Analar kutsaldır, analarımıza dahi sövdüler. Biz sizin annelerinizin ellerinden öperiz.
SÜRECİ BULANDIRDILAR; AMA
Algıları boşa çıkan trol ordusu, hakkımızda olmadık iftiralar, karalamalar ve küfürlere başvurdular. İşimiz vaktimizden çok, işimizi yapmaya devam ediyoruz. Tehditler konusuna gelecek olursak: Rahmetli Özal’ın bir sözünü hatırlatmam icab eder ‘’benim iki kıyafetim vardır, biri bayramlık, diğeri ise idamlık…’’ Hakikati dile getirmemenin dilsiz şeytanlık olduğunu Hazret-i Ali (r.a.) dile getirmiştir. Bizim asıl vazifemiz budur, kamu yararına hakikati dile getirmek. Milletimiz sağduyulu ve olgun bir şekilde süreci karşıladı, tebrik ediyorum. Tencere boşken trollerin galeyana getirici sözleri halk nezdinde hiçbir etki uyandırmadı. Rezil oldular. Yetmedi, fonlayıcıları seçimi kazansın diye adreslerini, farklı ilçelere taşıdılar, sadece oy kullanmak maksadıyla. Birkaç güne adreslerini asıl ikamet mahallerine taşıyacaklar. Rezillik.
HAKİKAT CEPHESİ BOŞ BIRAKILDI
Seçime 3 aylık bir süre kala eleştirilmesi gereken bir husus da namuslu gazetecilerin sessizliğidir. Yorum yapmanız ve süreci gündeminize almanız için seçimin bitmesini mi beklediniz?  Ayrıca bazı gazetecilerin bizi taklit etmelerinden ve özgün olmamalarından haberdarız. Çok geç başladınız; ama kimseye benzemeyin. Seçim sonrasında köşe yazılarında yağ dökmeye başlayanlar, hiç mi incinmedi? Aylardır sistematik ve organize bir şekilde başkan Vahap Seçer’e ve daire başkanlarına iftiralar atıldı. Neden sessiz kaldınız, neredeydiniz? Cesaret bulmanız için başkan Seçer’in seçimi kazanması mı gerekiyordu, yoksa sayın Serdar Soydan’ın kazanmasından mı korkuyordunuz? Bu nasıl bir aymazlık. Kendinize pay biçmeyi bırakın. Başkan Seçer ve ekibine yönelik itibar suikastlerini tek tek biz bertaraf ettik. Lal oldular. Kendi anketlerimizi yaptık. Tahminlerimiz doğru çıktı. Burhanettin Kocamaz’ın iftiralarına ve algılarına itina ile yanıt verdik. Sayın Kocamaz bizi trollükle itham etti. Bir önemi yok, trollüğü ve algıyı kendisi yaptı. Tüm iddiaları elinde patladı. Hakikatin yılmaz bekçileriyiz biz. Duruşumuz bazı namuslu gazetecilere ilham olabilir; ama lütfen rol çalmaya ve kendinize pay biçmeye kalkmayın. Lütfen.
TROLLÜĞE DEVAM EDİYORLAR
Gazeteci kılığında algı yönetimi ve toplum mühendisliğine girişenler, başkan Seçer’in ezici galibiyetinden sonra yeni algılar geliştirmeye başladılar. Seçim sürecinde birçok faktörün seçim sonuçlarına etki edeceğini tek tek yazdım. Ancak aday faktörünün hayati derecede önemli olduğunu da belirtmiştim. Bu iddiamın arkasındayım. Bakın size adayın önemli olduğuna dair çarpıcı bir örnek vereyim. Tüm ibreler hükümet destekli adayların seçim yarışına geride başladığını gösterirken Hatay’da Cumhur İttifakı’nın adayı seçimi kazandı. CHP’li belediyeden görevi devralan Ak Partili aday, seçimi kazanmasını CHP’li adayın başarısızlığına ve halkın şikayetçi olmasına borçluydu. Halkın memnun olmadığı hiçbir aday başarılı olamaz. 31 Mart Seçimleri bunu gösterdi. Ne var ki Mersin’de Vahap Seçer’in adaylığı halk nezdinde ayrı bir memnuniyet uyandırdı.  Eğer sayın Seçer’in halka verdiği güven ve sosyal belediyecilik anlayışı olmasaydı, başkan Seçer en yakın rakibine böyle bir fark atabilir miydi? 
TROLLERİN İDDİALARI
Son dönemlerde adları Hayalet Seçmen olayına karışan bazı trol gazeteciler, başkan Seçer’in zaferini gölgelemek adına birtakım iddiaları gündeme getirmeye başladı. Onlara göre sayın Seçer’in seçimi kazanmasında sadece DEM Parti etkili olmuş. DEM Parti tabanının başkan Seçer’e oy atmadığını kimse iddia edemez. Ama gözden kaçırılan bir nokta mevcut: peki, İYİ Parti’nin oyları nereye gitti? Eğer İYİ Parti’nin oyları MHP’ye gittiyse, MHP oyları nereye gitti, peki ya AK Parti oyları? Buradan hareketle Mersin’de farklı partilere mensup seçmenin başkan Seçer’e oy attığını ve trollerin ‘’DEM Parti’’ iddialarını dikkate almadığını anlıyoruz. Oy oranı, oy farkı hiç mi utandırmıyor sizi? Sizin düşünme yetinizde bir sorun var… Ayıptır. Geniş bir toplumsal destekle sayın Seçer’in seçim zaferini ‘’DEM Parti ile ittifak kurdu’’ cümlesiyle yeniden gündeme taşımak ve başarıyı bu algıya indirgemek tabiri caizse ahlaksızlıktır. Size daha önce ifade etmiştim, sayın Seçer bir siyasi kimlikten çok, halk gücünü arkasına alan bir adaydır. Yani CHP’den önce halkın adayıdır. Hemen herkesten oy aldı. Hazım sorunu olan hastaneye görünsün.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.