Yerel Seçimlere geri sayımlar başladı;partilerin belirledikleri adaylar çalışmalarına hız verirken , aday yapılmayanlarsa farklı yollarla seçime girme hazırlığında.
Yerel seçimi genelle karıştıran bir anlayış hakim. Partiler net kazanacakları yerlerde adayları en son açıklıyor, aslında bunun nedeni o yerler için adayların aralarındaki mücadelesi. Aday kavgalarının oluşmasındaki ana sebeplerden biride rant kavgası mı acaba diyede düşünmeden edemiyor insan . Sonuçta sadece başkanlık deyil, meclis üyelikleride var bu mücadelenin bir tarafında.31 marta doğru geri sayımın başladığı günler aslında sürecin en hareketli günlerininde başladığının işaretini veriyor. Kulisler, dialoglar, pazarlıklar.. Halkın arasında halkla içiçe selamlaşmalar binlerce çekilen kare, binlerce el sıkışma. Mevcut başkan adayları diğer rakip adaylarına göre hem şanslılar hem şansızlar artık hangisi diğerine üstünlük sağlarsa.
Partiler genel başkan nezdinde mitinglerede başladılar adaylarını tanıtma adına. İlk tanıtımı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli yaptı. Konuşmasını başından sonuna izledim. En dikkat çekici Helal oy, Mersin Bizim, Misaki Milli MHP, AKP partilerinin koruması altında ve yörükler hitabı oldu.
Genel seçim havasındaki konuşmasındaki bu dikkat çeken ve yaralayıcı olan kelimelerle büyükşehirdeki Serdar Soydan'ın olan şansınıda azalttı . Genel seçim propaganda konuşmaları yerel seçimde, isme oy verecek seçmene itici gelir herzaman. Özelliklede Mersin gibi yerlerde. Yerel seçimin, yerel kenti idare edecek başkan seçimi olduğu ve seçilen başkanın o şehrin tamamının başkanı olacağı unutulmasın.
Mersinin Mersinlilerin olduğuda..
Mersin Mersinlilerindir.
Genel başkanlar miting yapar gider. Geriye kent sakinleri kalır başbaşa.
Adaylar bu konuda çok daha ince düşünmeli. Burda aslında medya danışmanları devreye girmeli ama Mersin siyaseti bu konuda sınıfta kalanlardan. Bunun büyük sebebide kazanma şansı yüksek bir yerde ne gerek var düşüncesi, sonuçta oda ayrı bir maddi külfet adaya diye düşünülüyor, bırakın medya danışmanları durumunu, gazete haber, röportaj ve reklam verme konusunda bile ceplerinde akrep varmışcasına hareket ediyorlar, cepte nasılsa seçim düşüncesiyle .
Hatta görüyorum yazılan köşelerden feyz alıyorlar ve seçim çalışmalarında kullanıyorlar. Neyazık ki o hassas çizgiyi bilemediklerindende, istenilen o etki oluşmuyor hatta ters tepiyor ayar kaçınca. İncedir o ayarı tutturmak, öyle her önüne gelen tutturamaz. Unutulmaması gerekense sadece adaylık süresince deyil, kazanıldıktan sonrada medya danışmanına ihtiyacın olmasıdır.Burda Medya danışmanlığını açmak lazım. Kendisine yakın bir basıncı arkadaş deyildir orda bir netleşelim. Adaylık süresince ve sonrasında attığı adım, söylediği sözler markejındadır medya danışmanının.Sadece aday deyil,çevresindeki her kişide... Her yerden sanal ortamlarda dahil, gelebilecek her türlü manipülasyonu gelmeden önleyecek takip, geldiğinde karşı manipile atağında olabilecek halkı tanıyan, siyaseti ve belediyeciliği bilen bilgi, becerisi olan kalemdir. Kalem öyle bir güçtür ki; o kalemlerden biri olarak söyleyebilirim ; iyi kalem bir insanı gömer, üzerine toprak örter, istersede; memleket sevdalısı, hizmet adamı kimliği giydirir, istersede ipten alır, yada kendi ayağıyla tabureye vurdurur tabiri caizse. Siyaset medya savaşlarıdır. Medya savaşında galip gelen aday önce seçimi kazanır, sonrasındada kafası rahat şehre hizmet eder.