Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan
Zeynel BOĞAN
Köşe Yazarı
Zeynel BOĞAN
 

Mersin Umurlarında Değil.

Pusuya yatan ve avını gözlemleyen sırtlanlar misali bekliyor rantçı kesim! Sosyal medyada isim görmek isteyenlerin büyük çoğunluğu, aslında menfaatleri uğruna bir merak içinde. Yoksa bunların çoğu samimi değil. Üstelik memleket, hiçbirinin umurunda bile değil. Sanırım daha önceden olduğu gibi bugün de birtakım kişiler, mersin’i öncelik olarak görmeyecek. Onların önceliği şahsi menfaatleri ve bencillikleridir.  YAZIK Kİ ÇOK YAZIK Yazık oluyor bu şehre bu şehrin insanına her yerde bir başıboşluk var. Kenar mahalle ve sokaklar berbat bir durumda. Şehrin bir görünen yüzü vitrinlik kısmı var, bir de görünmeyen karanlık yüzü... Karanlık tarafında içler acısı hayatlar var. BELEDİYECİLİK ERDEM İŞİDİR Belediyecilik anlayışını salt yol köprü alt yapı üst yapı olarak düşünmeyin. Belediyeler insanların yüreklerine dokunduğunda belediye vasfını kazanır. Bu şehirde meclis üyeleri hiç olmadı zaten. Suya sabuna dokunan bir meclis üyesi çok zor bulunur; ama menfaat meselesine gelince en önde koşan ve yalakalıkta kimseye liderliği bırakmayan onlarca meclis üyesi gösterebilirim. Beyler bayanlar yazık bu oluyor bu şehre bu insanlara… Gençlerimiz mutsuz ve umutsuz alkol ve uyuşturucunun bu şehirde bu kadar trend olmasının tek nedeni gençlikte umut yok… Gençlerin umutlarına dokunan bir belediyecilik anlayışı yok, yok… ACI MANZARAYI GÖRÜN Yolunuz düşerse bir gece Toros Devlet Hastanesi’nin acilinde banklarda yatan kimsesiz insanları görün. Ah ah bu şehir sahipsiz, bu şehir yetim... Şimdi meclis üyesi arkadaşlar bana kızıyor; ama açtırmayın ağzımı… Bir dönem kirada oturanların şuan dairelere sahip bulunması ilginç gelmiyor mu? Sayın meclis üyesi! Sana Mısır’daki paşa dayından miras mı kaldı! Mersin Türk sinemasının film çekme platformu mu? SİZCE DE BİR İLGİNÇLİK YOK MU? Anlatılacak yazılacak çok konu var. Bir belediyenin uyuşturucu baronu ile ne işi olabilir ya da bir belediye başkanın etrafında 13-14 şirket yöneten şahıslar ne arıyor? Açtırmayın bayramlık ağzımı! Diyorum ya, Mersin sahipsiz, Mersin yetim! Gelişmiş kentlerde güçlü rakipler çıktığı zaman partiler halkın ne istediğini daha iyi okumaya çalışır, başarıları ile adından söz ettirenleri aday gösterir, merkezden verdikleri destekleri ile büyük projeler açıklar. Kenti temsil edenler de şehirli-köylü, zengin-fakir, kelle sayısı az-çok ayrımı yapmadan vicdanıyla konuşur. Bir şehir bu kadar mı bahtsız olur?!  Urfalı gazeteci Mehmet Yetimın siyasetçilere yakın insanlarla ilgili harika yorumu noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi aktarıyorum Siyasetçilere yakın 3 tip kitle; Rüzgara göre yelken çevirenler Sayıları diğer kategorilere göre en düşük fakat en etkili grupturlar. Halk arasında kibar bir şekilde bunlara 'yavşak' denir. Bu tipler genelde çok iticidir. Her zaman gülücük saçarlar ve hiç bir zaman samimi değillerdir.  Yanlarında bulundukları siyasetçi bile bilmez neden yanında olduğunu. Ama siyasetçi de; rüzgara göre yelken çevirdiğini bildiği için "ne olur ne olmaz yanımda olsun da ne yaptığını bileyim" diyerek ses etmez bunlara.  Bu tipler genelde sözde destek verdiği partinin üst düzey yöneticileri ile olmayan maceralarını anlatır dururlar. Oysa ki genel merkezde ya çaycıyı ya da şoförü tanırlar. Elinden her iş geldiğini anlatır dururlar. Bu şekilde saygınlık kazanmaya çalışırlar. Çok tehlikeli tipler kategorisindedirler. Her türlü iftirayı atmakta usta ve tecrübelidirler. Sosyal medyada sürekli olarak dini paylaşımlar yaparlar. En çokta googleden aratarak bakara suresinden ayetler paylaşırlar, dindar geçinir ama ahlak yoksunudurlar. En çok yoruldukları süreç; partilerin aday belirleme dönemleridir. Çok yorulurlar; "kime yalakalık edeyim" diyerek kendilerince strateji belirler. Olası en güçlü adaya destek verirler ama diğer adaylara da her zaman açık kapı bırakırlar.  Siyasetçisi ile gezerken basın ve medya organlarının yanında her zaman objektife bakan tiplerdir bunlar. Fotoğrafta "ben de görüneyim" diyerek gazetecilerin deklanşöre bastığı anı kollarlar. O fotoğrafı da sosyal medyalarında dost ve akrabalarına paylaştırırlar.  Özetle; siyasetçinin değiştiği ama kendisinin değişmediği her dönemde vardırlar. Var olmaya devam edeceklerdir; çünkü siyaset doğasında bu tiplere her zaman ayrılmış bir kadro vardır. Joleliler: Bunlar genelde hemen kendini belli eden tiplerdir. Hep takım elbise giyerler. Genelde gençtirler; son model telefon kullanır, kısa parlament veya marlboro touch içerler. Zekaları parlamaz ama kunduraları parlar bunların, bir elleriyle de sürekli olarak ceketlerini düzeltirler. Bırakın yüksek lisansı belki de açık öğretimden zor da olsa lise diploması almışlardır. Bedelli askerlik yapmış ama ceketinin yakasında her zaman Türk Bayrağı rozetleri vardır bunların. Memlekete faydaları olmadığı gibi ailelerince de "evlenip kurtulalım bundan" denilen gazete promosyonlarıdırlar, iki alana bir bedavadaki bedavadırlar, matematikteki 0 yani etkisiz elemandırlar.  Daha yazılacak çok şey vardır bunlar için ama dediğimiz gibi her zaman etkisiz elemandırlar, o yüzden sizleri de fazla yormadan "diğer bir tip" demeyelim "Garibanlara" geçelim.   Gariban Kitle: Bu kategoridekiler de adı üstüne garibandırlar. Sayıları diğer kategorilere göre en fazla fakat en etkisiz grupturlar. Genelde herhangi bir siyasi görüşü olmamakla birlikte tek dertleri geçim kaygısıdır. Bunları; siyasetçilerin ziyaret ve gezilerinde en arka saflarda görürüz. Kışın; eskimiş bir montun içinde eli cebinde başı öne eğik, yaz aylarında ise saçı sakalı birbirine karışmış, güneşin altında kavrulmuş toprak teni ile belirirler.  Tek güldükleri an siyasetçinin kendisi ile göz teması kurduğu anlardır. Bilinsin isterler siyasetçisinin yanında olduğunu, destek verdiğini.  İşin aslını bilen acıyarak bakar gariban kitleye. Çünkü bilir; ne kadar da koştursa da boştur onun için ama garibanın ekmeği hayaldir, umuttur. İyice koşturur, işinden gücünden eder kendini, "olur da bir kavga olursa en öne ben atlayayım, kendimi göstereyim, siyasetçim görsün kendisi için ne yaptığımı" derler. Çünkü elinden başka da bir şey gelmez. Garibandır o; ne çevresi vardır, ne de dökecek parası. Zaten; son model arabaların sıralandığı siyasetçi adresine otobüs parası olmadığı için çoğu zaman yürüyerek gelmiştir.
Ekleme Tarihi: 29 Ocak 2024 - Pazartesi

Mersin Umurlarında Değil.

Pusuya yatan ve avını gözlemleyen sırtlanlar misali bekliyor rantçı kesim! Sosyal medyada isim görmek isteyenlerin büyük çoğunluğu, aslında menfaatleri uğruna bir merak içinde. Yoksa bunların çoğu samimi değil. Üstelik memleket, hiçbirinin umurunda bile değil. Sanırım daha önceden olduğu gibi bugün de birtakım kişiler, mersin’i öncelik olarak görmeyecek. Onların önceliği şahsi menfaatleri ve bencillikleridir. 

YAZIK Kİ ÇOK YAZIK
Yazık oluyor bu şehre bu şehrin insanına her yerde bir başıboşluk var. Kenar mahalle ve sokaklar berbat bir durumda. Şehrin bir görünen yüzü vitrinlik kısmı var, bir de görünmeyen karanlık yüzü...
Karanlık tarafında içler acısı hayatlar var.

BELEDİYECİLİK ERDEM İŞİDİR
Belediyecilik anlayışını salt yol köprü alt yapı üst yapı olarak düşünmeyin. Belediyeler insanların yüreklerine dokunduğunda belediye vasfını kazanır. Bu şehirde meclis üyeleri hiç olmadı zaten. Suya sabuna dokunan bir meclis üyesi çok zor bulunur; ama menfaat meselesine gelince en önde koşan ve yalakalıkta kimseye liderliği bırakmayan onlarca meclis üyesi gösterebilirim. Beyler bayanlar yazık bu oluyor bu şehre bu insanlara… Gençlerimiz mutsuz ve umutsuz alkol ve uyuşturucunun bu şehirde bu kadar trend olmasının tek nedeni gençlikte umut yok… Gençlerin umutlarına dokunan bir belediyecilik anlayışı yok, yok…

ACI MANZARAYI GÖRÜN
Yolunuz düşerse bir gece Toros Devlet Hastanesi’nin acilinde banklarda yatan kimsesiz insanları görün. Ah ah bu şehir sahipsiz, bu şehir yetim...
Şimdi meclis üyesi arkadaşlar bana kızıyor; ama açtırmayın ağzımı… Bir dönem kirada oturanların şuan dairelere sahip bulunması ilginç gelmiyor mu? Sayın meclis üyesi! Sana Mısır’daki paşa dayından miras mı kaldı! Mersin Türk sinemasının film çekme platformu mu?

SİZCE DE BİR İLGİNÇLİK YOK MU?
Anlatılacak yazılacak çok konu var. Bir belediyenin uyuşturucu baronu ile ne işi olabilir ya da bir belediye başkanın etrafında 13-14 şirket yöneten şahıslar ne arıyor? Açtırmayın bayramlık ağzımı!
Diyorum ya, Mersin sahipsiz, Mersin yetim! Gelişmiş kentlerde güçlü rakipler çıktığı zaman partiler halkın ne istediğini daha iyi okumaya çalışır, başarıları ile adından söz ettirenleri aday gösterir, merkezden verdikleri destekleri ile büyük projeler açıklar. Kenti temsil edenler de şehirli-köylü, zengin-fakir, kelle sayısı az-çok ayrımı yapmadan vicdanıyla konuşur. Bir şehir bu kadar mı bahtsız olur?! 

Urfalı gazeteci Mehmet Yetimın siyasetçilere yakın insanlarla ilgili harika yorumu noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi aktarıyorum

Siyasetçilere yakın 3 tip kitle;

Rüzgara göre yelken çevirenler

Sayıları diğer kategorilere göre en düşük fakat en etkili grupturlar. Halk arasında kibar bir şekilde bunlara 'yavşak' denir. Bu tipler genelde çok iticidir. Her zaman gülücük saçarlar ve hiç bir zaman samimi değillerdir. 

Yanlarında bulundukları siyasetçi bile bilmez neden yanında olduğunu. Ama siyasetçi de; rüzgara göre yelken çevirdiğini bildiği için "ne olur ne olmaz yanımda olsun da ne yaptığını bileyim" diyerek ses etmez bunlara. 
Bu tipler genelde sözde destek verdiği partinin üst düzey yöneticileri ile olmayan maceralarını anlatır dururlar. Oysa ki genel merkezde ya çaycıyı ya da şoförü tanırlar.

Elinden her iş geldiğini anlatır dururlar. Bu şekilde saygınlık kazanmaya çalışırlar. Çok tehlikeli tipler kategorisindedirler. Her türlü iftirayı atmakta usta ve tecrübelidirler.

Sosyal medyada sürekli olarak dini paylaşımlar yaparlar. En çokta googleden aratarak bakara suresinden ayetler paylaşırlar, dindar geçinir ama ahlak yoksunudurlar.

En çok yoruldukları süreç; partilerin aday belirleme dönemleridir. Çok yorulurlar; "kime yalakalık edeyim" diyerek kendilerince strateji belirler. Olası en güçlü adaya destek verirler ama diğer adaylara da her zaman açık kapı bırakırlar. 

Siyasetçisi ile gezerken basın ve medya organlarının yanında her zaman objektife bakan tiplerdir bunlar. Fotoğrafta "ben de görüneyim" diyerek gazetecilerin deklanşöre bastığı anı kollarlar. O fotoğrafı da sosyal medyalarında dost ve akrabalarına paylaştırırlar. 

Özetle; siyasetçinin değiştiği ama kendisinin değişmediği her dönemde vardırlar. Var olmaya devam edeceklerdir; çünkü siyaset doğasında bu tiplere her zaman ayrılmış bir kadro vardır.

Joleliler:

Bunlar genelde hemen kendini belli eden tiplerdir. Hep takım elbise giyerler. Genelde gençtirler; son model telefon kullanır, kısa parlament veya marlboro touch içerler. Zekaları parlamaz ama kunduraları parlar bunların, bir elleriyle de sürekli olarak ceketlerini düzeltirler.

Bırakın yüksek lisansı belki de açık öğretimden zor da olsa lise diploması almışlardır. Bedelli askerlik yapmış ama ceketinin yakasında her zaman Türk Bayrağı rozetleri vardır bunların. Memlekete faydaları olmadığı gibi ailelerince de "evlenip kurtulalım bundan" denilen gazete promosyonlarıdırlar, iki alana bir bedavadaki bedavadırlar, matematikteki 0 yani etkisiz elemandırlar. 

Daha yazılacak çok şey vardır bunlar için ama dediğimiz gibi her zaman etkisiz elemandırlar, o yüzden sizleri de fazla yormadan "diğer bir tip" demeyelim "Garibanlara" geçelim. 

 Gariban Kitle:

Bu kategoridekiler de adı üstüne garibandırlar. Sayıları diğer kategorilere göre en fazla fakat en etkisiz grupturlar. Genelde herhangi bir siyasi görüşü olmamakla birlikte tek dertleri geçim kaygısıdır.
Bunları; siyasetçilerin ziyaret ve gezilerinde en arka saflarda görürüz. Kışın; eskimiş bir montun içinde eli cebinde başı öne eğik, yaz aylarında ise saçı sakalı birbirine karışmış, güneşin altında kavrulmuş toprak teni ile belirirler. 
Tek güldükleri an siyasetçinin kendisi ile göz teması kurduğu anlardır. Bilinsin isterler siyasetçisinin yanında olduğunu, destek verdiğini. 
İşin aslını bilen acıyarak bakar gariban kitleye. Çünkü bilir; ne kadar da koştursa da boştur onun için ama garibanın ekmeği hayaldir, umuttur.
İyice koşturur, işinden gücünden eder kendini, "olur da bir kavga olursa en öne ben atlayayım, kendimi göstereyim, siyasetçim görsün kendisi için ne yaptığımı" derler. Çünkü elinden başka da bir şey gelmez. Garibandır o; ne çevresi vardır, ne de dökecek parası. Zaten; son model arabaların sıralandığı siyasetçi adresine otobüs parası olmadığı için çoğu zaman yürüyerek gelmiştir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ömer fırat
(29.01.2024 08:30 - #237)
Çok doğru tespit edilmiş kısaca mersinin özeti
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ramazan Aluç
(01.02.2024 20:50 - #239)
Tebrik ederim. Güzel yazıydı. Zevkle okudum. Mersin'in özeti diyecem de tüm Türkiye'nin özeti olmuş. Kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ramazan Aluç
(01.02.2024 20:50 - #240)
Tebrik ederim. Güzel yazıydı. Zevkle okudum. Mersin'in özeti diyecem de tüm Türkiye'nin özeti olmuş. Kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.