Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan
Zeynel BOĞAN
Köşe Yazarı
Zeynel BOĞAN
 

ADAY, STK, SOSYAL DEVLET VE YÖNETİCİ

Ülkenin bir içsavaşa sürüklenip sürüklenmeyeceği yahut Suriye olup olmayacağı tartışmaları sürerken göz ardı ettiğimiz birkaç problemi belirtmek isterim. ‘’Sosyal Devlet’’ tanımı, sadece anayasada yer alan bir ifade olmayıp altı doldurulması gereken önemli bir demokratik değer olarak karşımıza çıkar. İçsavaş bir devleti içten çökertemeyebilir; ama sosyal devlet anlayışından uzaklaşan ülkelerin ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalması muhtemel… DEVLET HALK İÇİN Ülkeler, vatandaşları için ideal bir toplum düzeni kurmakla ve vatandaşların geçimlerini sağlayacak bir ekonomik zemin oluşturmakla mükelleftir. Bunun aksi gerçekleşirse halkın devlete olan itimadı zayıflar ve devlet, varlığı için önemli bir desteği yani halkı kaybeder. Bu durumunun yaşanmaması adına devlet yönetiminde görevli kişiler devlet yardımlarını halka ulaştırmaktan mesul bulunurlar; ancak bu yardımların bireylere ulaşmasında umursamaz ve sorumsuz davranılması, büyük toplumsal sorunlara yol açabilir. Burada sosyal yardım ve hizmet mekanizmasının sağlıklı çalışmasında vazifeli bulunan kişilerin, yetkili bulunmasında esas faktör halktır. Yöneticilerin halktan üstün yahut ayrıcalıklı bir konuma sahip olmaları söz konusu olamaz. Bu durum onlara ayrı bir meşruiyet sağlayamaz; çünkü burası bir hukuk devletidir. DEVLET MİLLET EL ELE, SİZLER NEREYE? Mensubu bulundukları kurumları babalarının at çiftliğine çeviren bazı zevatlar, halkın devlete olan güveninin zedeliyorlar. Olacak iş değil! Hizmetçi olarak atanan; ama efendiliğe soyunan makam düşkünü yöneticiler ve müdürler, yapmaları gereken işleri birer lütuf olarak göremezler, görmemeliler. Sonradan görme şahısların yapmakla sorumlu oldukları işleri birer bağış yahut lütuf olarak göstermeleri, kabul edilemez. Böyle amir, memur yahut müdürlerin görevden alınmaları için büyük bir gerekçe var:  ehliyetsizlik ve liyakatsizlik! YARDIMA İHTİYAÇ DUYANA YARDIM EDİLMİYOR MU? Bu gün bir ilçenin sosyal yardım vakfına 3,5 ay önce sosyal gelir testi için başvuran bir hanımefendinin haykırışlarına şahit oldum. Sosyal sigortanın ilk aşaması olan gelir testini 4 aya yakın sürede neticelenmediği için uzun süredir, zorluk yaşayan bu hanımefendinin sesini duymayacak mısınız? Bazı kurumlarda inanılmaz bir ağırlık ve başıboşluk var. İlgili memurun vicdanına ya da ilgisine kalmış çoğu şey. Bunlar, hizmet alamayan vatandaşa tepki verip bahaneler üretiyorsa kimse kusura bakmasın o zaman düzenin çivisi çıkmış demektir. SİZ STK’LAR! Tabelalarını sürekli güncellemek ve renklendirmekle meşgul olan bazı STK’lar varlık amaçları dışında birçok işle uğraşmaya başladılar. Seçimden seçime paylaşım yapan ve her paylaşımda bir siyasetçinin kanatlarının altına sığınmış yavru kuş misali sırıtan STK yöneticileri, sivil topluma hizmet etmekten ziyade kendilerine birkaç iş devşirme derdine düşmüş. Siyasetçilerle resim çektirmekle ne elde ediyorsunuz, meşrutiyet mi, prestij mi? Kendilerine değer biçme amacında olan bu STK’ların acaba kaç üyesi var ve bugüne kadar ülkeye nasıl bir değer kattılar. Katabilirler mi?  İnanın, birçoğu Sivil Toplum Örgütü kavramının ne anlama geldiğini dahi bilmez. Bunu nereden anladım? Çünkü ilgi alanları sivil toplum değil, siyasal toplum. Mersin'de Sivil toplum kurumları ile ilgili üç problem: Sivil değiller, topluma dayanmıyorlar, kurum denebilecek kurumsallığa sahip değiller. Yüzlerce sosyal yardımlaşma derneği ve hemşehri derneğinin  olduğu, yüzlerce  işadamının iş hayatını sürdürdüğü Mersin’de, bir tane doğru dürüst sosyal sorumluluk projesi yok.  Yüksek Enflasyondan dolayı artan kiralar ve  gıda fiyatlarının önlenemez artışlarından dolayı ; kenar mahallelerde  yaşanan aile dramları sizce kimin eksikliğidir? Stk adı altında her yerde poz verip, sosyal medyada boy boy resim paylaşmak mı STK olmak? Sayın kurum yöneticilerinden, belediyelerden tek isteğim; bir tane bile sosyal sorumluluk projesi üretmeyen,  kimsenin yaralı parmağına dokunmayan, burnu kaf dağında olan Stk'çılığı ; bir makama yükselme  düşüncesi olarak gören insanlara yüz vermeyin, itibar göstermeyin. Kanaat önderi diye fikirlerini önemsemeyin. Emin olun; bazı STK başkanlarının toplumda, hiç bir karşılıkları yok. KULİSLERDE ÖNE ÇIKAN ADAYLAR KİMLER Ak Parti Mersin teşkilatının genel kanaati seçimlerdeki adayların belirlenmesinde kritik öneme sahip. Ne var ki bu konuda genel merkezle Mersin teşkilatı arasında önemli bir görüş ayrılığı var. Bu fikir ayrılığın nedeni hangi ilçesinde kimin aday gösterilmesiyle ilgili… Mersin teşkilatı mevcut başkan Mustafa Gültak’ın adaylığından yana görüş bildirirken, kamuoyu ve genel merkez yeni bir adayın gerekliliğini savunuyor. Yapılan kamuoyu yoklamaları, Akdeniz’de yeni bir strateji ve yöntemin takip edilmesi yönünde bir sonucu da ortaya çıkarıyor. Mustafa Gültak ismi geri planda kalsa da il teşkilatı bu konuda ısrarcı. Ama Ankara kulisleri bize  Akdeniz'in Gültak ile devam etmeyeceğini süpriz bir kişinin aday olarak gösterileceğini söylüyor  Öte yandan Yenişehir ilçesinde Saliha Adican ismi ön plana çıkıyor. Mezitli’de ise Mevlüt Ekmekçi  isminin ağırlık kazandığını ifade etmek gerekir. Bunlar şahsi tahminlerim değil!Genel merkez düzeyinde edindiğimiz kulis bilgileri Salı yada Çarşamba günü Mersin teşkilatı Ankaraya çağrılarak adaylarla ilgili son istişareler yapılıp Adaylar Ankara'ya davet edilecek.Siyasette 24 saat uzun bir süredir ama Akdeniz'in adayı şuan Gültak değil!  Bu arada Mezitli'de son anda Seyda Denizci ismi ortaya çıkarsa hiç kimse şaşırmasın! Ali Kıraatlı'nın Mezitli noktasındaki düşünceleri de adayın ismini değiştirebilir
Ekleme Tarihi: 21 Ocak 2024 - Pazar

ADAY, STK, SOSYAL DEVLET VE YÖNETİCİ

Ülkenin bir içsavaşa sürüklenip sürüklenmeyeceği yahut Suriye olup olmayacağı tartışmaları sürerken göz ardı ettiğimiz birkaç problemi belirtmek isterim. ‘’Sosyal Devlet’’ tanımı, sadece anayasada yer alan bir ifade olmayıp altı doldurulması gereken önemli bir demokratik değer olarak karşımıza çıkar. İçsavaş bir devleti içten çökertemeyebilir; ama sosyal devlet anlayışından uzaklaşan ülkelerin ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalması muhtemel…

DEVLET HALK İÇİN
Ülkeler, vatandaşları için ideal bir toplum düzeni kurmakla ve vatandaşların geçimlerini sağlayacak bir ekonomik zemin oluşturmakla mükelleftir. Bunun aksi gerçekleşirse halkın devlete olan itimadı zayıflar ve devlet, varlığı için önemli bir desteği yani halkı kaybeder. Bu durumunun yaşanmaması adına devlet yönetiminde görevli kişiler devlet yardımlarını halka ulaştırmaktan mesul bulunurlar; ancak bu yardımların bireylere ulaşmasında umursamaz ve sorumsuz davranılması, büyük toplumsal sorunlara yol açabilir. Burada sosyal yardım ve hizmet mekanizmasının sağlıklı çalışmasında vazifeli bulunan kişilerin, yetkili bulunmasında esas faktör halktır. Yöneticilerin halktan üstün yahut ayrıcalıklı bir konuma sahip olmaları söz konusu olamaz. Bu durum onlara ayrı bir meşruiyet sağlayamaz; çünkü burası bir hukuk devletidir.

DEVLET MİLLET EL ELE, SİZLER NEREYE?
Mensubu bulundukları kurumları babalarının at çiftliğine çeviren bazı zevatlar, halkın devlete olan güveninin zedeliyorlar. Olacak iş değil! Hizmetçi olarak atanan; ama efendiliğe soyunan makam düşkünü yöneticiler ve müdürler, yapmaları gereken işleri birer lütuf olarak göremezler, görmemeliler. Sonradan görme şahısların yapmakla sorumlu oldukları işleri birer bağış yahut lütuf olarak göstermeleri, kabul edilemez. Böyle amir, memur yahut müdürlerin görevden alınmaları için büyük bir gerekçe var:  ehliyetsizlik ve liyakatsizlik!

YARDIMA İHTİYAÇ DUYANA YARDIM EDİLMİYOR MU?
Bu gün bir ilçenin sosyal yardım vakfına 3,5 ay önce sosyal gelir testi için başvuran bir hanımefendinin haykırışlarına şahit oldum. Sosyal sigortanın ilk aşaması olan gelir testini 4 aya yakın sürede neticelenmediği için uzun süredir, zorluk yaşayan bu hanımefendinin sesini duymayacak mısınız? Bazı kurumlarda inanılmaz bir ağırlık ve başıboşluk var. İlgili memurun vicdanına ya da ilgisine kalmış çoğu şey. Bunlar, hizmet alamayan vatandaşa tepki verip bahaneler üretiyorsa kimse kusura bakmasın o zaman düzenin çivisi çıkmış demektir.

SİZ STK’LAR!
Tabelalarını sürekli güncellemek ve renklendirmekle meşgul olan bazı STK’lar varlık amaçları dışında birçok işle uğraşmaya başladılar. Seçimden seçime paylaşım yapan ve her paylaşımda bir siyasetçinin kanatlarının altına sığınmış yavru kuş misali sırıtan STK yöneticileri, sivil topluma hizmet etmekten ziyade kendilerine birkaç iş devşirme derdine düşmüş. Siyasetçilerle resim çektirmekle ne elde ediyorsunuz, meşrutiyet mi, prestij mi? Kendilerine değer biçme amacında olan bu STK’ların acaba kaç üyesi var ve bugüne kadar ülkeye nasıl bir değer kattılar. Katabilirler mi?  İnanın, birçoğu Sivil Toplum Örgütü kavramının ne anlama geldiğini dahi bilmez. Bunu nereden anladım? Çünkü ilgi alanları sivil toplum değil, siyasal toplum.

Mersin'de Sivil toplum kurumları ile ilgili üç problem: Sivil değiller, topluma dayanmıyorlar, kurum denebilecek kurumsallığa sahip değiller.

Yüzlerce sosyal yardımlaşma derneği ve hemşehri derneğinin  olduğu, yüzlerce  işadamının iş hayatını sürdürdüğü Mersin’de, bir tane doğru dürüst sosyal sorumluluk projesi yok.  Yüksek Enflasyondan dolayı artan kiralar ve  gıda fiyatlarının önlenemez artışlarından dolayı ; kenar mahallelerde  yaşanan aile dramları sizce kimin eksikliğidir? Stk adı altında her yerde poz verip, sosyal medyada boy boy resim paylaşmak mı STK olmak? Sayın kurum yöneticilerinden, belediyelerden tek isteğim; bir tane bile sosyal sorumluluk projesi üretmeyen,  kimsenin yaralı parmağına dokunmayan, burnu kaf dağında olan Stk'çılığı ; bir makama yükselme  düşüncesi olarak gören insanlara yüz vermeyin, itibar göstermeyin.
Kanaat önderi diye fikirlerini önemsemeyin. Emin olun; bazı STK başkanlarının toplumda, hiç bir karşılıkları yok.

KULİSLERDE ÖNE ÇIKAN ADAYLAR KİMLER
Ak Parti Mersin teşkilatının genel kanaati seçimlerdeki adayların belirlenmesinde kritik öneme sahip. Ne var ki bu konuda genel merkezle Mersin teşkilatı arasında önemli bir görüş ayrılığı var. Bu fikir ayrılığın nedeni hangi ilçesinde kimin aday gösterilmesiyle ilgili… Mersin teşkilatı mevcut başkan Mustafa Gültak’ın adaylığından yana görüş bildirirken, kamuoyu ve genel merkez yeni bir adayın gerekliliğini savunuyor. Yapılan kamuoyu yoklamaları, Akdeniz’de yeni bir strateji ve yöntemin takip edilmesi yönünde bir sonucu da ortaya çıkarıyor. Mustafa Gültak ismi geri planda kalsa da il teşkilatı bu konuda ısrarcı. Ama Ankara kulisleri bize  Akdeniz'in Gültak ile devam etmeyeceğini süpriz bir kişinin aday olarak gösterileceğini söylüyor  Öte yandan Yenişehir ilçesinde Saliha Adican ismi ön plana çıkıyor. Mezitli’de ise Mevlüt Ekmekçi  isminin ağırlık kazandığını ifade etmek gerekir. Bunlar şahsi tahminlerim değil!Genel merkez düzeyinde edindiğimiz kulis bilgileri Salı yada Çarşamba günü Mersin teşkilatı Ankaraya çağrılarak adaylarla ilgili son istişareler yapılıp Adaylar Ankara'ya davet edilecek.Siyasette 24 saat uzun bir süredir ama Akdeniz'in adayı şuan Gültak değil! 

Bu arada Mezitli'de son anda Seyda Denizci ismi ortaya çıkarsa hiç kimse şaşırmasın! Ali Kıraatlı'nın Mezitli noktasındaki düşünceleri de adayın ismini değiştirebilir

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.