Sanırım şu konuda hemfikiriz; bu ülkede bir din algısı-din anlayışı sorunu var! Hatta bir adım daha atalım ve açık açık itiraf edelim; ciddi bir dini yaşam problemimiz var.
Bu problemi aşmak; insanlara dini ulaştırmada yaşanan sorunlar mı?
Veya dini anlatacak olan kurumsal yapının eksikliği mi?
Veya temel dini bilgi altyapı eksikliği mi?
Veya imkansızlıklar mı?
Veya başka bir şey mi?
Şimdi gelin hep beraber bazı sayılara bakalım. Tablo inanın çok şaşırtıcı...
Buyurun.
Cami: 84.684
Kur'ân Kursu: 15.742
İmam-Hatip (ortaokul): 1.622 (2015-2016)
İmam-Hatip (Lise): 1.149 (2015-2016)
İlahiyat+İslamî İlimler (fakülte): 75
Şimdi bu sayılara...
İslâmî dernekleri ve vakıfları ekleyin...
Cemaatleri ve tarikatları ekleyin...
İslamî yayınevlerini ekleyin...
İslâmî dergi ve gazeteleri ekleyin...
İslâmî radyo ve televizyonları ekleyin...
Gönüllü kuruluşları, oluşumları, evleri vs. ekleyin...
İmamları, müezzinleri, hocaları, akademisyenleri, hocaefendileri, şeyhleri, efendileri, gönüllüleri vs. ekleyin...
Bütün bunları da nüfusumuza bölün! Herhalde on kişiye bir gibi dehşet bir oran karşımıza çıkacak!
O halde sorun ne? Neyimiz eksik? Nerede hata yapıyoruz?
Samimiyet mi?
İhlas mı?
Bölünmüşlük mü?
Hepsi mi?
En önemlisi; Çözüm ne?
Dini parçalara ayırıp, elimizdekilerle seviniyorken... (Rum, 32)
Allah'a dinini öğretiyorken (Hucurat, 16)
Allah ile beraber rabler edinmişken (Tevbe, 31)
Allah'ın ahdini (Nahl, 95) ve ayetlerini (Bakara, 41) satmışken,
Allah'ın Elçisinin getirdiklerini bırakmışken (Haşr, 7)
Allah'ın rahmeti ve affetmesiyle aldatılmışken (Fatır, 5)