Son yıllarda AK Parti’nin Mersin teşkilatı konusunda, saç baş yolduran hadiseler gerçekleşiyor. AK Parti camiası da bunun farkında.
Bugün, her zamankinden daha büyük bir eleştiri yapılıyor. Halk, mevcut il-ilçe teşkilatlarından razı değil. Bu bağlamda zaman zaman genel merkeze ve parti kurmaylarına yazılar yazıldı. Fakat, tokmağı eline alanlar davulu çalmaya devam ediyor.
Peki, ortada duran bu enkazı kim üstlenecek, beyler?
Bunca başarısızlığın sorumlusu yok mu?
Reisi mi suçluyorsunuz, açık konuşun!
İşler Rayından Çıktı
AK Parti tabanının tamamına yakını merkez ve il teşkilatlarında köklü bir değişimin gerçekleşmesi noktasında bir beklenti içerisinde. Partide aynı fikre sahip yetkili isimler bile var. Ancak her ne hikmetse bunca beklentiye rağmen partide değişimin önü tıkanıyor. Tıkıyorlar!
Değişimin olmaması için her yola başvuranlar var.
Net olarak ifade edebileceğim bir husus var: AK Parti il başkanlarının seçiminde yine il teşkilatı etkili oluyor. Bu normal diyebilirsiniz ama esas problem de burada yatıyor. Peki, teşkilat idaresini organize bir ekip ele almış desem, nasıl karşılarsınız?
Ya da il başkanı kongre öncesinde belirlenmişse. Kongreler birer göz boyama aracıysa?
Nasıl yani, diyorsunuz biliyorum. Mersin il başkanı olacak kişinin belirlenmesinde sizce sadece teşkilat mı etkili, ya da delegeler hür iradeleriyle bir adayı seçebiliyor mu? Kesinlikle hayır!
Başkanın kim olacağı konusunda daha önce Mersin’de nüfuz elde etmiş kişiler, etkili oluyor. Bunlar teşkilata ve delegelere bir şekilde kararlarını kabul ettiriyorlar. Yani bakanlar, milletvekilleri, eski-yeni il başkanları, genel merkezde gücü olanlar, bölge koordinatörleri birinci dereceden söz sahibi oluyorlar. Şu kişi başkan olsun dediklerinde, bu ismin seçilmesini bir nevi dayatıyorlar!
Bu kadar net... Aksini iddia eden bir il-ilçe teşkilatı bulamazsınız! Hodri meydan!
İl başkanı adaylığı için Ankara’da kapı kapı dolaşan heyecanlı adaylar mı?
Onlar hayal kurmaya devam etsinler!
Kongre günü karşılaşacakları manzarayı şimdiden gözler önüne seriyorum!Ayık olun!
İlçe Teşkilatlarında da Böyle Oldu!
Sanırım değerlendirilmesi gereken bir konu da ilçe teşkilatlarındaki gelişmelerdir.
Daha önce şehrimizin ilçe teşkilatlarında yaşanan huzursuzlukları defaatle gündeme taşıdım. AK Parti genel merkezi bile biliyor. Hemen herkes bu durumun farkında. Gazete manşetlerine düşen teşkilat yetkililerini de bilmeyeniniz yok.
İlçe başkanlıkları için yeni isimlerin görev alacağı düşünülürken bilakis eski başkanlar ya da eski başkanları aratmayan isimler yeniden seçildiler. Mut’ta ilçe başkanı olan kişinin ilkokul mezunu dahi olmaması ilginç değil mi?
Anlayacağınız batı cephesinde hâlâ değişen bir şey yok!
Parti yöneticileri seçimle değil, tayinle geliyor. Bir nevi hizipleşme var!
Peki, bunu neye yormak lazım?
Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Bu sonuçlar, mevcut il yönetiminin görevde kalması için gerekliydi.
İlçe teşkilatı ile il teşkilatı arasındaki dirsek temasının ne kadar hayati olduğunu kongrelerde görüyoruz ve göreceğiz. İlçe teşkilatının reyini alan bir il teşkilatının kongreyi kaybetmesi mümkün olabilir mi?
Genel merkezden bir talimat gelmedikçe mevcut il başkanının seçimi kaybetmesi imkânsız!
Evet, güçlü adaylar var. Fakat, herkesin kozunu oynadığı bir süreçte ilçe teşkilatının desteğini alan aday il başkanı olacaktır. Bu desteğin sağlanmasında da bahsini ettiğim nüfuzlu isimlerin iş birliği önemli!
Al takke, ver külah cinsinden bir dayanışma!
Sıkıntı Büyük!
AK Parti’ye oy veren toplumsal kesimin, AK Parti yönetimine tepki duymaya başladığını son seçimlerde öğrendiler. Seçimlerde elde edilen sonuçların faturası teşkilata kesilmeli iken bu AKP’liler halkı suçlamaya başladı.
Niye, siz hangi insanın gönlünü kazandınız?
Öyle yöneticiler var ki ailesinden dahi oy alamıyor. Sen kimden oy alacaksın, pencere güzeli! O makamından çıkıp da halka kucak açtın mı?
Kapına gelen insanları eli boş çevirdiğin, halka tepeden baktığın yalan mı?
Bu tarz yöneticilere AK Parti teşkilatında sıkça rastlanır oldu. Öte yandan yeni il gençlik kolları başkanına ne demeli?
Bu kardeşimizi teşkilattan tanıyan bir kimse yok.
Ayağı yere basan bir yönetici istiyor Mersinliler. Güçlü profile sahip yöneticilerin halk üzerinde etkili olabilecekleri gerçeğini sayın Vahap Seçer’den öğrenmiş olmanız gerekir.
Sahi, siz hangi seçimden ders çıkardınız?
Toplumsal beklentileri göz ardı edenler sizler değil misiniz?
Kongre öncesi her hamleyi gerçekleştirip sonra genel merkezin talimatı bu yöndeydi, onlar istedi diyerek suçu genel merkeze yığıyorsunuz!
Bu milletin alicengiz oyunlarına karnı doydu!
Hep bu şekilde algı yaptılar. Kimin eli, kimin cebinde biliyoruz.
Eli işte, gözü oynaşta olanları da görüyoruz.
Tüm vebal, partiyi AKP’lileştirenlerin üzerinedir!