Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Zeynel Boğan
Köşe Yazarı
Zeynel Boğan
 

CHP Kurultayında Hoş Olmayan Manzaralar

Son yıllarda CHP’de gerçekleşen değişim ve dönüşüm, partiye iktidar olma yolunda önemli bir avantaj sağladı. Partinin bu denli bir yol kat etmesinde birçok neden var doğrusu; ancak en önemlisi vizyoner siyasetçilerin partiye kattığı ivmedir. Bu çerçevede öncelikle sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu anmadan geçmek, vefasızlık olacaktır. Çok bedeller ödendi ve ciddi bir emek sarf edildi. Tecrübeli isimlerin omuzlarında yükselen CHP, bugün iktidar olmaya en yakın parti olarak görülüyor. Ve bunu da hak ediyor.  DİKİŞ TUTMUYOR SANIRIM Son genel başkanlık seçiminde partide değişim isteyen isimler önplana çıkmıştı; ancak yeni genel başkanın seçilmesinden sonra değişim arzulayan bazı partililerin tatmin olmadıkları ve sanki hayal kırıklığı yaşadıkları düşünülüyor. Bana göre de partide ciddi bir duraklama söz konusu. Hükümetin korkunç hatalar ve ekonomik problemlerle halkı karşı karşıya bıraktığı bir süreçte CHP’nin, ilerleme sorunu yaşaması ve sahip olduğu toplumsal desteği artıramaması, eleştirilere konu oldu. Son günlerde yapılan anketlerde CHP’nin oy kaybı yaşadığı ve AK Parti’nin oy kazandığı haberlerde geçmeye başladı. Neden? Esasında bu konuda ilk ve tek yetkili bir isim var: sayın Özgür Özel. Parti genel başkanı olarak söz konusu durumu tespit edememesi ve dolayısıyla müdahalede bulunmaması tamamen sayın Özel’in genel başkanlık makamına yeni oturmasıyla alakalı bir durumdur. Anlatabildim, umarım. Halkın ve parti tabanının tepkisine rağmen sayın Özel’in cumhurbaşkanı Erdoğan ile ‘’normalleşme’’ görüşmelerinde bulunması, olumsuz karşılandı. Daha yolun başında sayın Özel, imaj zedelenmesiyle karşı karşıya kaldı. Bugün geldiğimiz noktada geç de olsa ‘’erken seçim’’ çağrısında bulunan sayın Özel, kendi toplumsal tabanında bile ciddi bir etki oluşturabilmiş değil. Mesele muhasebe edilmeli. Telafi edilmeli. PARTİ KURULTAYI SOĞUK GEÇTİ CHP’de ‘’değişim’’ parolasıyla gittiği ve tüzük değişiminin ele alındığı 20’nci Olağanüstü Kurultay pek de ciddi bir ses getirmedi. Partide demokratik havanın var olduğunun en somut göstergesi olan ‘’değişim’’ talebi dikkatlerden kaçmadı. Ancak daha çok dikkat çeken meselelerin varlığını dile getirmenin sorumluluğunu taşıyorum. Parti içerisinde bilerek yahut bilmeyerek kırgınlığa sebep olacak işlere girişenler var. Ne ilginçtir ki kurultayda nice insan söz aldı; fakat sayın belediye başkanları içerisinde sadece sayın Ekrem İmamoğlu ile sayın Mansur Yavaş’a söz hakkı tanınması, tartışmalara yol açtı. Kol kırılır yen içinde kalır, misali kimse bunu dile getirmez; fakat bazı partililerin ve özellikle de CHP’li belediye başkanlarının bu duruma içerlemeleri doğal… Neden alınmasınlar yahut aldırmasınlar ki! Söz konusu iki başkana söz verilmesinin sebebi nedir? Ayrımcılık mı yapılıyor yoksa? Ya da seçimlerde çok büyük bir başarı mı elde ettiler? Ben çözemedim bu mantığı. Eğer bu iki isme söz verilmesi belediye başkanı olmalarından dolayı ise diğer belediye başkanlarına da konuşma hakkı tanınmalıydı. Eğer yerel seçimlerde bir başarı elde edildiği saikiyle söz hakkı tanındıysa o vakit Mersin Büyükşehir Belediye başkanı sayın Vahap Seçer’i neden konuşturmadılar? En başarılı başkan sayın Vahap Seçer Beyefendi değil mi? MERSİN’İ CİDDİYE ALMAYAN KAYBEDER Ya hu Mersin diğer şehirler gibi değil. Korkunç bir yükü var bu kentin. Vahap başkan bunca yüke ve ideolojik ayrışmaya rağmen tüm farklılıkları konsolide edip hemen her kesimden destek alabiliyor. Bunca yüke rağmen belediye hizmeti sağlıklı ve adil bir şekilde işliyor. Büyük başarı. Gerek seçimde ve gerekse de başkanlık performansında benzer bir başarıyı gösteren başka bir isim var mı bilemem. Kimsenin emeğini ve başarısını küçümsemiyorum; lütfen dikkat edin! Vahap başkanın işi çok ağır; adam bunca işi ustaca yönetiyor olmasına nazar-ı dikkatinizi celb etmek istedim. Bu minvalde Vahap Seçer, CHP’nin yüz ağartan bir başkanıdır. Milyonlarca insana hizmet götüren çalışkan bir emektardır. Yeni başkanlık döneminde büyük projelerle ülke gündemini belirleyecek ve en tanınan belediye başkanlarından biri olmaya devam edecektir. İktidar yolculuğunda CHP’ye en büyük katkıyı Mersin’de sayın Vahap Seçer yapacaktır. Halkın gönlünde taht kuran bu adamın, daha iyi yerlere geleceğini ve ülke yönetiminde görev alacağını tahmin etmek güç olmasa gerek. Vahap başkan bu kenti el üstünde tutuyor. Onun da el üstünde tutulması gerekmez mi?  FİTNEYE MAHAL YOK; BİRLEŞME ZAMANI. Birçok belediye başkanının kurultayda söz hakkı alamamasından kaynaklı üzüntüsünü tahmin ediyorum; kimse bu konuyu gündeme getirmedi bile. Tebrik ediyorum. Siyasi ve ahlaki olgunluk böyle bir şey. Ancak  parti kurultayının işleyişini belirleyen ellerin, kurultay akışını belirlemelerindeki hatanın parti içerisinde ayrışmayı amaçladığını söylemek isterim. Bu sadece benim kanaatim değil aynı zamanda sayın Mansur Yavaş’ın da düşüncesidir. Nitekim sayın Yavaş, bu düzene tepki vererek kendisine dahi bir saat öncesinden konuşma yapacağı bildirilmiş. Sayın Yavaş’ın hazırlık yapmasına dahi fırsat verilmemiş. Ancak sayın İmamoğlu’na çok önceden bilgi verildiğinden olsa gerek, coşkulu bir konuşma yaptılar. Sayın Yavaş ayrıca kendisine ve sayın İmamoğlu’na konuşma hakkı tanınmasına da tepki göstererek ‘’ Ayrıca biz 14 büyükşehir belediye başkanıyken sadece 2 başkanının konuşturulmasıyla yakılan fitne ateşine, 'Ekrem mi Mansur mu' diyerek odun atmış oluyoruz.’’ dedi. Baştan sona doğru. Partide bir ayrışma ve bozuşma amacında olanlar var. İktidara giden yolda böyle bir durumun CHP için bir kayıp olabileceği öngörülmeli. Muhalefetin ve hassaten CHP’nin yapay gündemlerle karıştırılması, sadece AK Parti’ye can simidi olur. Sayın yetkililerin sağduyulu olmaları ve parti organizasyonlarını önceden gözden geçirmeleri, olası bir fitne ateşini söndürmeye yetecektir. Böylece güzide belediye başkanlarına hak ettikleri değer tevcih edilecektir.
Ekleme Tarihi: 07 Eylül 2024 - Cumartesi

CHP Kurultayında Hoş Olmayan Manzaralar

Son yıllarda CHP’de gerçekleşen değişim ve dönüşüm, partiye iktidar olma yolunda önemli bir avantaj sağladı. Partinin bu denli bir yol kat etmesinde birçok neden var doğrusu; ancak en önemlisi vizyoner siyasetçilerin partiye kattığı ivmedir. Bu çerçevede öncelikle sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu anmadan geçmek, vefasızlık olacaktır. Çok bedeller ödendi ve ciddi bir emek sarf edildi. Tecrübeli isimlerin omuzlarında yükselen CHP, bugün iktidar olmaya en yakın parti olarak görülüyor. Ve bunu da hak ediyor. 
DİKİŞ TUTMUYOR SANIRIM
Son genel başkanlık seçiminde partide değişim isteyen isimler önplana çıkmıştı; ancak yeni genel başkanın seçilmesinden sonra değişim arzulayan bazı partililerin tatmin olmadıkları ve sanki hayal kırıklığı yaşadıkları düşünülüyor. Bana göre de partide ciddi bir duraklama söz konusu. Hükümetin korkunç hatalar ve ekonomik problemlerle halkı karşı karşıya bıraktığı bir süreçte CHP’nin, ilerleme sorunu yaşaması ve sahip olduğu toplumsal desteği artıramaması, eleştirilere konu oldu. Son günlerde yapılan anketlerde CHP’nin oy kaybı yaşadığı ve AK Parti’nin oy kazandığı haberlerde geçmeye başladı. Neden? Esasında bu konuda ilk ve tek yetkili bir isim var: sayın Özgür Özel. Parti genel başkanı olarak söz konusu durumu tespit edememesi ve dolayısıyla müdahalede bulunmaması tamamen sayın Özel’in genel başkanlık makamına yeni oturmasıyla alakalı bir durumdur. Anlatabildim, umarım. Halkın ve parti tabanının tepkisine rağmen sayın Özel’in cumhurbaşkanı Erdoğan ile ‘’normalleşme’’ görüşmelerinde bulunması, olumsuz karşılandı. Daha yolun başında sayın Özel, imaj zedelenmesiyle karşı karşıya kaldı. Bugün geldiğimiz noktada geç de olsa ‘’erken seçim’’ çağrısında bulunan sayın Özel, kendi toplumsal tabanında bile ciddi bir etki oluşturabilmiş değil. Mesele muhasebe edilmeli. Telafi edilmeli.
PARTİ KURULTAYI SOĞUK GEÇTİ
CHP’de ‘’değişim’’ parolasıyla gittiği ve tüzük değişiminin ele alındığı 20’nci Olağanüstü Kurultay pek de ciddi bir ses getirmedi. Partide demokratik havanın var olduğunun en somut göstergesi olan ‘’değişim’’ talebi dikkatlerden kaçmadı. Ancak daha çok dikkat çeken meselelerin varlığını dile getirmenin sorumluluğunu taşıyorum. Parti içerisinde bilerek yahut bilmeyerek kırgınlığa sebep olacak işlere girişenler var. Ne ilginçtir ki kurultayda nice insan söz aldı; fakat sayın belediye başkanları içerisinde sadece sayın Ekrem İmamoğlu ile sayın Mansur Yavaş’a söz hakkı tanınması, tartışmalara yol açtı. Kol kırılır yen içinde kalır, misali kimse bunu dile getirmez; fakat bazı partililerin ve özellikle de CHP’li belediye başkanlarının bu duruma içerlemeleri doğal… Neden alınmasınlar yahut aldırmasınlar ki! Söz konusu iki başkana söz verilmesinin sebebi nedir? Ayrımcılık mı yapılıyor yoksa? Ya da seçimlerde çok büyük bir başarı mı elde ettiler? Ben çözemedim bu mantığı. Eğer bu iki isme söz verilmesi belediye başkanı olmalarından dolayı ise diğer belediye başkanlarına da konuşma hakkı tanınmalıydı. Eğer yerel seçimlerde bir başarı elde edildiği saikiyle söz hakkı tanındıysa o vakit Mersin Büyükşehir Belediye başkanı sayın Vahap Seçer’i neden konuşturmadılar? En başarılı başkan sayın Vahap Seçer Beyefendi değil mi?
MERSİN’İ CİDDİYE ALMAYAN KAYBEDER
Ya hu Mersin diğer şehirler gibi değil. Korkunç bir yükü var bu kentin. Vahap başkan bunca yüke ve ideolojik ayrışmaya rağmen tüm farklılıkları konsolide edip hemen her kesimden destek alabiliyor. Bunca yüke rağmen belediye hizmeti sağlıklı ve adil bir şekilde işliyor. Büyük başarı. Gerek seçimde ve gerekse de başkanlık performansında benzer bir başarıyı gösteren başka bir isim var mı bilemem. Kimsenin emeğini ve başarısını küçümsemiyorum; lütfen dikkat edin! Vahap başkanın işi çok ağır; adam bunca işi ustaca yönetiyor olmasına nazar-ı dikkatinizi celb etmek istedim. Bu minvalde Vahap Seçer, CHP’nin yüz ağartan bir başkanıdır. Milyonlarca insana hizmet götüren çalışkan bir emektardır. Yeni başkanlık döneminde büyük projelerle ülke gündemini belirleyecek ve en tanınan belediye başkanlarından biri olmaya devam edecektir. İktidar yolculuğunda CHP’ye en büyük katkıyı Mersin’de sayın Vahap Seçer yapacaktır. Halkın gönlünde taht kuran bu adamın, daha iyi yerlere geleceğini ve ülke yönetiminde görev alacağını tahmin etmek güç olmasa gerek. Vahap başkan bu kenti el üstünde tutuyor. Onun da el üstünde tutulması gerekmez mi? 
FİTNEYE MAHAL YOK; BİRLEŞME ZAMANI.
Birçok belediye başkanının kurultayda söz hakkı alamamasından kaynaklı üzüntüsünü tahmin ediyorum; kimse bu konuyu gündeme getirmedi bile. Tebrik ediyorum. Siyasi ve ahlaki olgunluk böyle bir şey. Ancak  parti kurultayının işleyişini belirleyen ellerin, kurultay akışını belirlemelerindeki hatanın parti içerisinde ayrışmayı amaçladığını söylemek isterim. Bu sadece benim kanaatim değil aynı zamanda sayın Mansur Yavaş’ın da düşüncesidir. Nitekim sayın Yavaş, bu düzene tepki vererek kendisine dahi bir saat öncesinden konuşma yapacağı bildirilmiş. Sayın Yavaş’ın hazırlık yapmasına dahi fırsat verilmemiş. Ancak sayın İmamoğlu’na çok önceden bilgi verildiğinden olsa gerek, coşkulu bir konuşma yaptılar. Sayın Yavaş ayrıca kendisine ve sayın İmamoğlu’na konuşma hakkı tanınmasına da tepki göstererek ‘’ Ayrıca biz 14 büyükşehir belediye başkanıyken sadece 2 başkanının konuşturulmasıyla yakılan fitne ateşine, 'Ekrem mi Mansur mu' diyerek odun atmış oluyoruz.’’ dedi. Baştan sona doğru. Partide bir ayrışma ve bozuşma amacında olanlar var. İktidara giden yolda böyle bir durumun CHP için bir kayıp olabileceği öngörülmeli. Muhalefetin ve hassaten CHP’nin yapay gündemlerle karıştırılması, sadece AK Parti’ye can simidi olur. Sayın yetkililerin sağduyulu olmaları ve parti organizasyonlarını önceden gözden geçirmeleri, olası bir fitne ateşini söndürmeye yetecektir. Böylece güzide belediye başkanlarına hak ettikleri değer tevcih edilecektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.