Gazetecilik mesleğinin izzetini ve şerefini muhafaza etme adına, azami derecede hassasiyet gösteriyorum. Gazetecilik hayatımın meyvelerini topluyorum. Şükürler olsun. Gösteriş yaparak ya da caka satarak buradan yazacak da değilim. Zaman zaman kimlerin bizi aradığını ve hangi sürece dair danıştıklarını doğrudan olmasa da dolaylı olarak ifade etmeye çalışıyorum. Yazılarımız Ankara kulislerinde ses getiriyor. Mersin kamuoyunu da belirliyoruz. Seçim sürecindeki başarılı tespitlerimiz nedeniyle anket şirketlerinin ve siyasi parti temsilcilerinin yanımızdan ayrılmamalarını da ifade edeyim. Siyasetçilerin gündemindeki birçok husustan haberimiz oluyor. Hatta aklınıza gelmeyecek gelişmelerin önümüzdeki günlerde yaşanacağını da ifade etmeliyim. Ben ve haber ekibim bu süreçte kamu yararını gözeterek işimize dört elle sarılmayı şiar edindik. Kendi halimizde işimizi icra eden insanlarız, fakat!
ELMA YEMEYİ DE ALMA DEMEYİ DE BİLİRİZ
Gazetecilik mesleğinin benimseyen hemen herkesin bilmesi gereken bir konu vardır ve bu bir gazeteci için can simidi vazifesi görür: usul… Bugüne kadar işimi usulüne uygun yaptım. Fakat birileri beni açıkça yazmaya ve konuşmaya zorluyor. O oyuna gelmem ben. Mersin’de dönen dolapları buradan anlatamam; ama yakınımdaki insanlarla çoğu kez paylaşırım. Siyasetçilerin kanatları altına saklanarak konuşan paralı gazeteciler iyi dinlesin: sizin hayalini kuramayacağınız haberlerim var. Alengirli işlere girmek istemiyorum. Doğruyu savunuyorum. Doğrudan yanayım. Mersin Büyükşehir Belediye başkanı sayın Vahap Seçer işini doğru ve adam gibi yapıyor. Ne yani, bunca doğruya ve güzel işe rağmen adamın karşısında mı durmamızı istiyorsunuz? Sizin aklınız var da bizimkisi kıt mı! Siz istiyorsunuz diye biz gündemimizi mi değiştireceğiz, yanlışı mı savunacağız? Sayın Seçer görevini yapmazsa biz de görevimizi yaparız. Adil olmak ve davranmak önemlidir. Bir daha düşünün. Ama bizim meslek hayatımıza müdahale etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin.
ELİMDE BELGE ÇOK
Gazetecilik mesleğinin olmazsa olmazı belgedir. Belge yoksa iddialar havada asılı duran birer balondan öteye gitmez. Bir yere kadar etkili olursunuz; ama sonra toplumdaki ciddiyetinizi kaybedersiniz. Bazı haberleri yazmıyorum. Vardır birçok sebebi; ancak hiçbir çıkar beni bir yazıdan alı koymadı. Yani çıkar karşılığında bir işe kalkışmadım. Önemli bir ismin kirli bir işi videoyla sabit ve elimde mevcut. Konu bir açıdan ailevi hususlara taalluk ettiği için yazamıyorum. Adamın yuvası ne diye yıkılsın ki. Onun aile haysiyetini de mi düşünmeyelim! Farklı pencerelerden bakmak da lazım. Bunun dışında yolsuzluklar, hukuksuzluklar, hatalar vs hemen her konuda yazıyorum. Benle adam gibi konuşmak yerine müstear isimlerle açtıkları hesaplardan tehdit, hakaret ve kötü sözler işitiyorum. Okyanusta bir damla suyun önemi gibisiniz bende. Bana atılan mesajların içeriğini yazsam kitap olur. Neler yaşadım neler. Ne değişti? Ben vaz geçtim mi? Beni hangi konuda etkileyebildiniz yahut değiştirdiniz? Para mı teklif edilmedi? Hangi haberden yahut köşe yazısından geri adım attığıma şahit oldunuz? Yok öyle bir şey!
DOZU ARTIRMAK GEREKİYOR
Son zamanlarda bazı siyasetçiler ve işadamlarının yerel ve ulusal basınla menfaatte akrabalık bağı kurduklarına şahit oldum. Bu işbirliğin bir sonucu olarak daha cesurca davranmaya ve meydan okumaya başladılar. Haklarında yapılan şikayetlere rağmen herhangi bir takibatın yapılmaması aklıma bazı sorular getiriyor: yoksa bunlar yargıdaki kilit isimlerce kollanıyorlar mı? Burada duracağım. Fakat süreç içerisinde bir şeyleri tespit eder de yeni bulgulara erişirsem o vakit, yakarım sizin çıranızı! Kimse karşısındakini hafife almaya çalışmasın, hafife alanlar hafif kalmıştır. Sonu ve bedeli ne olursa olsun, kirli ilişkilerinizi ifşa ettiğim vakit bana yapacaklarınıza ‘’eyvallah’’ demem. Boyun eğmem! Siz paranızı şerefiniz addetmiş olabilirsiniz. Ama doğruların görünmeyen orduları vardır. Ben doğrudan tarafım. Sizin bit yeniğine bulanmayan işiniz yok. Yanınızda sırdaş diye tuttuğunuz şahısların size attığı pandikten haberiniz yok. Neyse onu da yazarız artık. Ava giderken avlanmayın, derim. Rezil olursunuz. Benden söylemesi.