Hemen her fırsatta AK Parti ve AKP kavramlarını kullanmama dikkat etmişsinizdir. AK Parti milletin; AKP ise rantçıların partisi...
AK Parti’nin son yıllarda yozlaştığı, eksen kaymasına maruz kaldığı ve rantçıların geçim kaynağı olduğuyla ilgili eleştirileri sıkça duymuşsunuzdur. Benzer sorunları birçok kez kaleme aldım. Bu konudaki en önemli eleştiri bu kez sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Reis bu kez doğrudan işaret etti. Önce uyarı geldi. Sonra, olacakları düşünün!
Reis Ne Dedi?
Sayın Cumhurbaşkanımız son günlerde önemli çalışmalara imza atıyor. Hassaten yeni bir barış sürecini başlatma konusunda azimle hareket ediyor. Ülkenin, hak ettiği seviyeye erişmesi için elini taşın altına koyan reis, partisine dair ilk kez eleştirel bir açıklama yaptı: ‘’Türkiye’nin en büyük sorunu tatlı su siyasetçisi tipinin her yeri işgal etmiş olmasıdır. Kayda değer hiçbir iş yapmadan siyasetçilik oynayan bu tipler, maalesef bizim aramıza da sızabiliyor.’’
Tatlı su siyasetçisi, vurgusu önemli bir nokta. Açıkçası reis ‘’bir virüs gibi partimize bulaştılar’’ diyemedi. Partinin altını oyan, partiye zarar veren bu şahıslar düpedüz ihanet ediyorlar!
Farklı bir beyanatında reis, ‘’Çok şikayetler alıyorum. Bunları dile getirmem lazım’’ dedi. Şikayetler artık adrese ulaşıyor. Teşkilat mensupları kendisini layüsel ya da kusursuz addetmemeli! Kendine çekidüzen vermeli!
Aksi durumda ne mi olur?
Bakın reis yine cevap veriyor: ‘’Aksi halde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz.’’
Sayın cumhurbaşkanımız bu konuda ustalıkla konuştu. Kol kırılır yen içinde kalır misali birçok meseleyi sineye çektiği, ortada. Ama rahatlıkla söyleyebilirim ki AK Parti’ye sızan bir grup, partiyi bir ticarethane olarak tanımlıyor. Partinin nüfuzunu kullanarak servetlerine servet katıyorlar.
Bu da yetmezmiş gibi teşkilatı ele geçirip partinin istikbaline de ipotek koymaya çalışıyorlar!
AK Parti il ve ilçe teşkilatlarında görevli kişiler bunu açıkça bilmeli ki kimsenin makamı baki değildir. Hele, ‘’ben yeni seçildim, 5 yıl buradayım, kimse beni görevden alamaz’’ diyerek yerini garanti bilenler! İl-ilçe yöneticileri!
Her an partiden kapı dışarı edilebilirsiniz! Kim, bu tatlı su siyasetçileri!
Halk, Mersin Ak Parti Teşkilatına Öfkeli
Sokağa çıkıp önünüze gelene sorabilirsiniz. Bu sokakların nabzını düzenli olarak mercek altına alıyoruz. Olmayan bir şeyi var etmeye hevesimiz yok!
Halkın tepkisi, teşkilat mensuplarının yok saymasıyla dinecek değil! Gün geçtikçe de azalmıyor!
Halkın karşı karşıya kaldığı sorunların çözümü için AK Partili isimlere ulaşabilene aşk olsun. Teşkilata varıp kendisini dinleyecek birini bulabilene de…
Derdine derman olacak bir yetkiliyi görene de…
Seçim sonuçları kadar ders verici bir husus yoktur! AK Parti Mersin’de dağılmıştır. Hiçbir belediyeye aday gösterecek gücü ve etkisi kalmamıştır. İttifak yoluyla bile birçok belediyeyi kazanabilmek artık bir hayal oldu!
Yeni ittifaklara ihtiyaç var. Bu hep böyle gidecek!
Nerede o eski ittifaksız seçimler! Nerede o tek başına 1. olunan vekil seçimleri!
Bütün bunlar siyaset üretecek donanımlı isimlerin partide yer almamasıyla alakalı. Millet sizi tanımıyor. E, o zaman tanıştırın kendinizi. Halka gidin!
Zorluk içerisindeki insana illa yardım edecek değilsiniz, sizden para isteyen yok, milleti dinleyin, dertleşin arkadaş!
Bu vesile ile insanlar sizi tanısın! Gerçi iyi tanınan teşkilat mensupları da var.
Adını Dağlara Yazmışlar, Başkan!
Teşkilatın bazı isimleri şaibeler, skandallar, rüşvetler, ihaleler ve sapıklıklarla anılıyor. Mersin, teşkilat mensubu bazı isimler tarafından bir ticarethaneye çevrilmiş. Bunlar değirmenin suyundan haberdar. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyorlar; çünkü hepsi bu işin içinde. Rantçılar değirmenin etrafını sarmış, anlayın.
Birbirinin kusurunu konuşabilir mi? Sıkar o.
Hemen hepsi birbirini rezil edecek bilgi ve belgeyi kamuoyuna sunmaya hazır!
Kirli çamaşırlar ortaya dökülürse, onları yıkayacak miktarda deterjan bulamayız! Yalan mı ulan!
Mezitli, Toroslar ve Akdeniz ilçe eski yöneticilerinin hibe kredileri ve hazine arazileri üzerinden söğüşledikleri servetleri hayal bile edemezsiniz!
Bunlar dönen çarkın sadece küçük birer ortağı!
Hiç mi bunların servetleri, mülkleri, banka hesapları, yakınlarının mal varlıkları incelenmez!
Bir ilçe başkanı düşünün! Zeytinyağı fabrikası meselesi var. Aman Allah’ım. Konunun üzerine gidecek bir yetkili mi var, sanıyorsunuz! Yok.
Bütün bu hadiseler aslında partiye sızan tatlı sus siyasetçilerinin varlığını ortaya koyuyor!
Peki, teşkilatın şimdi tertemiz olduğunu iddia edebilir misiniz?
Partide görev alacak kişinin sayın Cumhurbaşkanımızı temsilen görev aldığını ne çabuk unuttunuz, ey teşkilat yetkilileri!
Attığınız adımlara, sözlerinize dikkat etmeyişiniz neden kaynaklanıyor?
Nedir bu özgüven?
Topluma rol model olacak ehliyet-liyakat sahibi insanların teşkilatta yer alması ve görevlendirilmeleri gerekirken saplantılı şahısları çok mu aradınız?
Saplantılı, uçkuruna düşkün isimlerle bu milletten oy mu alacaksınız?
Hele şu hale bak, travestiyle birlikte olan il yöneticisi!
Suçüstü yakalasan ‘’seçim çalışması yapıyoruz, yaz kızım’’ demeye başlar. Seni, hangi vasfınla teşkilata aldılar be adam?
Yoksa sen travestilere yönelik bir seçim stratejisi geliştiriyorsun da bizim mi haberimiz yok?
Milletin milli ve manevi değerleriyle bağdaşmayan duygular taşıyan ve ayrıca saplantılar içerisinde olan bir il teşkilat yöneticisine kim bu görevi emanet etti?
Travestinin arama kayıtlarında bu arkadaş hep en önde! En çok arayanlar listesinin zirvesinde yer alan bu yönetici, yoksa partide bir kahraman olarak mı görülüyor?
AK Parti’nin emektar isimleri, sahaya nüfuz edenleri varken ne diye böylelerine tenezzül edilir ki! Çıkar ortaklığı mı var?
Teşkilatın seçim ofisi açamadığı mahallelerde, caddelerde ve sokaklarda seçim çalışması yürüten dava erleri teşkilattan kovulurken, travesti seven birinin parti yönetimine alınması bende iyi bir düşünce oluşturmuyor.
İşte AK Parti’nin kaybetmesinde etkili olan en önemli sorunlardan biri de bu: partiye hizmet edenleri kapı dışarı edip arızalı şahısları partiye almak!