Asr Suresi'nde "hakkı tavsiye ederler, sabrı tavsiye ederler" demiyor. "Hakkı/sabrı birbirlerine tavsiye ederler" diyor. Başkasına hakkı tavsiye edenin bir başkasının hakkı tavsiyesine açık olması gerekiyor. Demek ki yanlış yapabilir olduğunu kabul etmek, iman etmenin gereği...Gerçeği sadece kendisinin bildiğini sanan, kendine profesyonel bir konum veriyordur. Kendisine de hakkın tavsiye edilmesine ihtiyacı olduğunu bilen amatördür, acemidir, ümmidir. Asr'a yemin olsun ki, kimse hakkın sahibi değil, kimse hakikati tekelinde tutamaz; hak herkese ait!Başkasına sabrı tavsiye eden de, bir başkasının kendisine sabrı tavsiye etmesine hazır olmalı... Sabır isteyen de insan, sabır istenen de insan. Hakikat karşısında hepimiz ümmiyiz, amatörüz, şaşkınız
Kumar masasını seven, ahlaksız ilişkilere giren, sözü para etmeyen, soğuk hava depolarını akrabalarının adına yaptıran, iş yapmayarak partisini zora sokan, deprem malzemelerinin kaybolmasına neden olan ilçe belediye başkanları...
Bir iş adamının belediyelere sinek ilacını nasıl sattığını, kimlerle ortaklık kurduğunu, nasıl yargılandığını neden aday adayı olduğunu aşağıdaki satırları okuduğunuzda anlayacaksınız.
Büyükşehir belediye meclisinde birbirlerine karşı suçlamalarda bulunup arkada ortaklı film çeviren bazı meclis üyeleri Ortak işlerini ortak kararlarını ortak olarak nasıl para kazandıklarını... Menfaatta ortak rakip siyasiler... Hepsinin ortak analizi!
Siyasetçi olmak demek; Makam sahibi havalarına girip ego kasarak kısa kısa tokalaşıp fotoğraf reklamcılığına girmek değil gönüllere dokunmaktır. İkna, güven, gerçeklerle buluşturmak, zor zamanında halkın omzundaki el olmak demektir. Millet, bu hep birbirinin kopyası yapmacık reklam kokan siyasetçileri ezberledi ve bunların toplumda ne asil bir itibari, ne de kalplerde gerçekçi bir yeri yoktur. Halk, yüreklilikle reklamcılığı ayırabilecek kapasitedir. Kalplere dokunmadan olmaz o iş...
Doğan Cüceloğlu’nun çok sevdiğim sözüdür şu; “Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır ve öldüğümüzde sadece çıplaklığımızı götürebiliriz bu dünyadan.”
Anlatıldığı üzere, belediyeler hizmet yeridir. Halk 5 yıllığına görev verir ve benim hizmetlerimi eksiksiz yap der.
Adaylar, seçimler öncesi ayrım yapmayacağını, vatandaşa hizmet götüreceğini açıklar ve propaganda yaparlar.
Halk ’ta oyunu verir.
Başkan seçildikten sonra, yürüyüşü değişir, beyni başka şeylere çalışır, kazandığı gün oturduğu koltuğu bırakmamak için uğraşır.
5 yıl sonra oturduğu koltuktan kalkmamak üzere başlar entrikaya.Yazdığım bu özelliklere sahip Mersin'de bir kaç belediye başkanı var.
Belediye başkanları entrikalara seçim dönemlerinde alışırlar önce partiler ayak oyunları oynarlar adaylar ise siyasi rakipleri için türlü entrikalar plan ve proje geliştirirler. seçim dönemlerinde.Yerel seçim dönemi için Mersin'de bu tarz türlü entrika ve oyunlar için hazırlık yapan belediye başkanları var.
Göreceksiniz; 2024 yerel seçimlerinde partiler arası her türlü ayak oyunlarının oynanacağı ittifaklara şahit olacağız.”
Şunun şurasında 3 ay kadar bir süre kaldı; mahalli idare seçimleri yapılacak. Seçime katılacak siyasi partiler yavaş, yavaş aday adaylarını bekliyorlar.
Bu arada partiler arası her türlü ayak oyunlarının oynanacağı ittifaklara da şahit olacağız.
Partilerine oy getirecek popüler aday adaylarının da peşlerine düşecekler. Sanki ülkemde demokratik bir aday belirleme yöntemi varmış gibi.
“Hakkını yemeyelim ülkemde en demokratik seçim muhtarlık seçimleridir. Zarftan hangi adayın adı çok çıkarsa muhtar O olur.”
Belediye başkanlığı aday adaylarından; sahaya inmeleri ve kendilerini tanıtmaları istenir.
Bu etkinlik ise tam bir cümbüş ve sahaya inenlerden de ne ararsan var.
Örnek mi?
Alın Size Olacaklar:
Kimileri bu aday olma işini kendine iş edinmiş ve her dönem seçilemeyeceğini bile, bile kendini ortaya atacaklar,
Kimi var; geçmişte bu görevi yapmış ve görev döneminde hiç bir halt becerememiş ve yeniden adaylık iştahı kabarmış olanlar. Daha da vahimi yaşadığı şehirde halkın içinde göğsünü gere, gere gezemeyenler,
Dostlar alışverişte görsün babında; medyatik olma egosuna kapılanlar,
İşleri iyi gitmeyip de; seçilirsem ihale, imar vb. işlerle işlerimi nasıl toparlayabilirim Üç koy Beş al düşüncesinde hayal kuranlar ve daha neler, neler.
Bu arada göstermelik anketler ve eğilim yoklamaları da yapılacaktır. Bunların hepsi hikâye; işin aslı; parti lideri ve saz arkadaşları oturur kim bize itaat eder; kim bizim varlığımızı kabul eder ve korur bunun hesabını yaparlar ve birçok yap-bozdan sonra kesin aday listeleri oluşturulur. Bunlar da yerseniz diye önümüze konuluyor. Alın size sözde demokratik seçim. Şeytan bunun neresinde, demokrasi bunun neresinde?
Bu arada böylesine titizlikle seçilen adaylardan ileride yamuk yapanlar çıksa da bunların pek yıkıcı etkileri olamaz. Geçmişin Türk Siyasi Tarihi; bunların örnekleri ile doludur. Ayrıca gözlemlerime göre seçilen başkanların göbek ve ense çapları bariz bir şekilde genişliyor.
Bu arada seçilemeyen ve zaten seçilemeyeceklerini işin başında bilen aday adayları seçim sürecinden sonra beklentilerinin peşine düşeceklerdir. Yani bu girişimlerinin ve masraflarının karşılığı kendilerine yol, su ve elektrik olarak mutlaka bir gün dönecektir.
AKP MERSİN TEŞKİLATI
Gün geçmiyor ki Mersin Ak Parti teşkilatında yeni bir gerginlikler ortaya çıkmasın. Artık tartışmalarını ve çekememezliklerini kamuoyu önünde sergilemekten imtina etmeyen teşkilatın bazı mensupları var. Bununla da kalmıyor partiyi resmen biçiyor ve kopmalara yol açıyorlar. Parti kimliğine zarar veren her türlü tavrı sergiliyorlar. Sizin yüzünüzden kaç kişi istifa etti ve kaç kişi partiden soğudu biliyor musunuz?
TRUVA ATI MISINIZ?
Ak teşkilata mensup helal süt emmiş bazı kişiler var güçleriyle sahada faaliyet yürütürken tuzukuru zevatlar ise partiyi karıştırma derdinde. ‘’Partiyi içten mi çökertmeye çalışıyorsunuz?’’ diye insana sormazlar mı! Sahada değilsiniz, iş yaptığınız yok, partinin nüfuzundan istifade ediyorsunuz ve partiye ihanet ediyorsunuz! Bir tek insanı memnun etmiş ve dinlemiş değilsiniz! Partiye kan kaybettiriyorsunuz!
MANZARA VAHİM
‘’Bugün bir seçim olsa Ak Parti’ye oy verir misiniz?’’ şeklinde sorulan soruya Ak Parti tabanının önemli bir kısmının verdiği cevap nedir biliyor musunuz? Bilin. ‘’Bugün bir seçim olsa oyumu Recep Tayyip Erdoğan’a veririm; ama Ak Parti’ye oy vermem’’ diyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Hatta bu çokluk seçimin kaderini de tayin edebilir.
ÇÖZÜM ÇOK BASİT
Öncelikle sorunun temeline inmek gerekiyor. Nedir bu sorun? Partide dedikodu yapan, Ak Yönetici kimliğini menfi işleri için kullanan, rant ve ihale peşinde koşan kişilerin partide bulunmaları… Çözümü ise çok basit: derhal partiden kovulmaları gerekiyor. Bunlar kendi evlerinde oy toplayamayan tipler! Ayrıca Mersin’i bildikleri ve halkı anladıkları da yok. Nasıl mı? Bu kişiler Mersin’i tanımıyorlar. Makam adamı bunlar! Kendi ilçelerini ve mahallelerini dahi bilmeyenler var. Sorun bakalım: ‘’10 tane fakir aile tespit edebilir misiniz?’’ diye. İnanın bunlar fakirliğin ne olduğunu bile bilmezler!
EKMEK YOKSA PASTA YESİNLER!
Bu kişilere ‘’ekmek bulamıyorum’’ diyerek gelen bir kişinin alacağı cevap ‘’ekmek yoksa pasta yiyin’’ olacaktır. Bu derece halktan ve insaniyetten kopuk kişiler bunlar. Bitti mi? Bitmedi! Bir o kadar da sonradan görmeler! Kendilerini ayrıcalıklı ve türünün benzersiz bir örneği olarak görüyorlar! Parti programlarında yer almayan bu kişilerin daimi bir surette kamu kurumlarında görülüyor olmaları ilginç değil mi? Görev mahallerini kamu kurumları zanneden zavallılar, yolunuzu kaybetmişsiniz! Aklınızı başınıza alın! Ufukta seçim var.
Mersin MHP!
MHP'li belediyelerdede durum aynı! Kulislerde konuşulan Mersin'de MHP'li belediye başkanlarının çoğunun değişeceği konuşuluyor.Genel seçimlerde MHP'nin Mersin'de oy kaybına uğramasının nedenlerinden birinin halihazırda MHP'de olan belediyelerin yetersiz kalması olarak değerlendirilmiş bu nedenle başarısız olan belediye başkanlarının tekrar aday yapılmayacağı konuşuluyor.