Ak Parti Mersin il başkanlığı seçimi için geri sayım başlamışken adaylar arasında yaşanan rekabet, olmadık bir şekilde devam ediyor. Birbirinin kuyusunu kazarcasına hareket eden adaylar, birbirine zıt gruplar tarafından destekleniyor. Bu gruplar birbirlerini tabiri caizse ‘’düşman’’ olarak tanımlıyorlar. Bazı adaylar, daha önce bahsettiğim kadrolaşma düşüncesinin bir neticesi olarak sahaya sürüldü.
Siz birbirinizi düşman olarak tanımlayabilirsiniz. Fakat hanginiz bu partiye dost olacaksınız, onu söyleyin!
Dost Acı Söyler!
AK Parti’de bir şeylerin yanlış gittiğini çoğu zaman kaleme almışımdır. Ben doğru konuşmaktan çekinmem. Varsın birileri rahatsız olsun. Benim doğrularımın birilerini rahatsız etmesine rağmen çıkarsız ve menfaatsiz bir şekilde hakikati dile getirmeye devam edeceğim.
Bu partiyi baba mirası olarak kabul edenler var. Akraba ve adam kayırmacılığının en zirvesinde yer alıyorlar!
Ve doymuyorlar!
Sizin adamınız bir yerlere gelecek ya da il başkanı olacak diye bu partiyi uçuruma sürüklemeye ne hakkınız var?
Bu zihniyetin 31 Mart’ta Başkan Erdoğan’a ve AK Parti’ye nasıl pahalıya patladığını görmediniz mi?
Kendilerinin halk nezdinde hiçbir karşılığı olmayan birer aday oldukları, herkesin malumu!
Sayın Cumhurbaşkanımız olmasa siz muhtar bile olamazsınız!
Ulan, muhtar aza listesine adı yazılamayacak şahıslardaki ‘’ben AK Parti’de yönetici olurum” özgüvenine bakar mısınız?
Birilerinin referansıyla makam koltuğuna oturmuş ve güç kazanmışsınız. Şimdi bu düzeni devam ettirme adına çalmadık kapı bırakmıyorsunuz. Oraya buraya para teklif edip farklı gruplarla iş birliğine gidiyorsunuz. Size destek olmalarını istediğiniz yetkililere boyun büküyorsunuz!
Onlar kendilerini biliyorlar!
Kendinizi vaz geçilmez zannetmeyin; sizi vaz geçilmez kılan neyiniz var?
Ben söyleyeyim… Size referans olanlardan başka bir şeyiniz yok. Koca bir hiçsiniz!
Siz de bunun farkındasınız ve bundan rahatsız da değilsiniz!
Başkan Erdoğan’dan başka bir vazgeçilmez yok, bu partide!
Adaylara Bak!
AK Parti Mersin il başkanlığı adaylığı için gündeme gelen şahıslara bir bakın!
Partiye bir faydası bulunmayanlar ve halktan kopuk olanlar parti teşkilatının önemli bir kısmında ve halkta rahatsızlığa neden oluyor. Hemen her aday mükemmel olacak değildir, bu ayrı! Fakat daldan dala atlar gibi parti değiştirenleredir, sözüm!
Farklı partilerde görev alıp en sonunda AK Parti’ye gelmeyi akıl eden ya da bu mecburiyeti hissedenlere ne demeli?
Bugüne kadar neredeydin?
Ya hu, adam üç parti değiştirmiş. En sonunda AK Parti’ye yolu düşmüş. Belki de istediğini alamadığı durumda yeniden farklı bir partinin kapısını çalacak!
Partiyi ve halka hizmeti düstur edinmeyen isimlerin taban tabana zıt partiler arasında mekik dokumasını makul görmüyorum! Samimi değil!
Ne ilginçtir ki bu isimlerin parti il başkanlığı için adaylık başvurusunda bulunmaları ayrı bir garabet!
Kardeş, sen bugüne kadar nasıl bir bedel ödedin, bu partiyi ne kadar tanıyorsun da il başkanlığı adaylığını açıklıyorsun?
Bunun ilk örneğini AK Parti’de görmüş olmam, şu ana kadar üzerinde durduğum ‘’benim adamım başkan olsun’’ mantığının bir göstergesidir.
Ak Parti Kaybediyor!
Kadrolaşma ve adam kayırma mantığının hâkim olduğu bir siyasi partide günden güne üye kaybı gerçekleşiyorsa birilerinin bunu düşünmesi gerekiyor.
Başta genel merkez teşkilatının bu duruma bir el atması gerekiyor.
Halktan kopuk, makamına esir olmuş şahısların il başkanlığı adaylığına girişmelerine müsaade edilmemeli!
Bir aşamada adaylar arasında bir birleşme söz konusu olunca bu kişilerin parti teşkilatında yer almaları da mukadder oluyor. Buna dur denilmeli, artık!
AK Parti’nin Mersin’de kan kaybetmeye mecali kalmadı. Günden güne üye kayıpları artıyor. Halkın AK Parti il teşkilatına güveni kalmamış olacak ki, insanlara CHP’ye rağbet ediyor, artık.
Cumhur İttifakı’nın içerisinde düştüğü durumdan ders alması gerekir!
AK Partili üç ayrı grubun münakaşaları, kavgaları ve çekişmelerinden bıktık!
İnsanları kucaklamakla adından söz ettirmesi gereken bir teşkilat, magazin programlarına konu olacak didişmelerle gündemde yer alıyor.
Yalan rüzgarları mı dersiniz, yılan hikayesi mi dersiniz? Size kalmış.
Ancak AK Parti’nin Mersin teşkilatından kaynaklanan bir kriz var. Partinin sonu hayra alamet değil. Partiye oy kazandıranlar küstürülüyor; emektarlar dışlanıyor!
Hemen her teşkilat sahada gezmek yerine birkaç şirketi, kurumu, derneği ziyaret ederek kendisini avutuyor. Sahada etki oluşturacak halkçı bir teşkilata ihtiyaç var.
Aksi durumda AK Parti, bugüne kadar aldığı sonuçlardan daha kötüsüne sahip olacak.
Beden söylemesi!