Bugün sosyal medyayı takip ederken denk geldiğimiz eski bir köşe yazısı, tabiri caizse ‘’Bu kadar da olmaz’’ dedirtti bana. Bizi şoke eden durum köşe yazısı değil, köşe yazısı içerisine serpilmiş cümlelerdir. Daha ilginci ise bu cümlelerin kime ait olduğuyla ilgili… Köşe yazısını yazan gazeteciye göre sözlerin sahibi Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak…
Köşe yazısında geçen cümleler aynen şu şekilde ‘’Akdeniz düzelmeden Mersin düzelmez, Akdeniz için pozitif ayrımcılık istiyorum, çalışmamızı istemeyenler var, Bir Belediye Kazandık, Teşkilat Bize Çöktü.’’ Bu sözler size mi ait sayın Gültak? Günlük hayatımızda sıkça duyduğumuz; ancak farklı anlamlar yüklediğimiz ‘’Çökmek’’ kavramı, gün geçtikçe farklı anlamları ihtiva etmektedir.
Mesela son zamanlarda mafyatik olaylarda sıkça karşılaşılan ‘’Çökmek’’ terimi, anlamsal olarak zorbalığı, barbarlığı ve kanun dışılığı ifade ederek, insan hak ve hukukunun ihlal edilmesine yönelik kullanılmaktadır. Aynı zamanda yamyamlık, barbarlık, gaspçılık anlamlarına da gelmektedir. Peki ya bir parti teşkilatının belediye başkanına ‘’Çökmesi’’ nasıl açıklanabilir, izah edilmelidir?
Neyse konumuza gelelim. Bu kavramın Akdeniz Belediye Başkanı sayın Mustafa Gültak tarafından sarf edildiğini düşünebilir misiniz? Sayın Mustafa Gültak mı? Hadi canım! Dediğinizi duyar gibiyim. Evet bayanlar ve baylar. Bu sözün Mustafa Gültak’a ait olduğu iddia ediliyor. İddia sahibi bir gazeteci… Eğer bu iddia yanlış ise sayın Gültak bu durumu izah edecektir. Peki ya doğru ise? O vakit sormak gerekiyor: Kendi teşkilatınıza ‘’Bir Belediye Kazandık, Teşkilat Bize Çöktü’’ demekle ne kastettiniz? Düşünüyoruz, taşınıyoruz; ama işin içinden çıkamıyoruz sayın Gültak. Bu cümlenin, olumsuz her türlü manayı taşıdığını ifade etmemiz gerekiyor. Mersin’de arı gibi çalışan, birçok seçimi alnının akıyla göğüsleyen ve başarı kazanan Ak Parti Teşkilatı’nı, size çökmekle mi itham ediyorsunuz? Yoksa diğer parti teşkilatları mı size çökmeye çalışıyor? Soru soruyu beraberinde getiriyor. Çöken kim, mağdur kim? Belediye, sahibi olduğunuz bir mülk mü ki Ak Parti teşkilatı malınıza çöksün? Bir teşkilat size nasıl çökebilir ki? Parti teşkilatınızı hukuksuzlukla mı suçluyorsunuz? Eğer suçluyorsanız bu cüreti nereden alıyorsunuz? Size başkanlık koltuğunu getiren Ak Parti teşkilatını bir kenara itip ‘’Biz kazandık, onların bir etkisi yok?’’ mu demek istiyorsunuz Yoksa siz oturmuş olduğunuz belediye başkanlığı makamını kendi başarınız mı addediyorsunuz? Hatırlanacağı üzere Toroslar’da aday olduktan kısa süre sonra bir son dakika kararıyla Akdeniz’de aday gösterilmiştiniz? Mensubu olduğunuz parti teşkilatı olmasaydı siz Akdeniz’de kaç oy alabilirdiniz? Kendi partinizi bu şekilde tahkir etmekle neyi amaçlıyorsunuz? Çalışmanızı istemeyenler kim, kendi parti teşkilatınız mı?