31 Mart seçimlerinin hemen ardından AK Parti teşkilatında bir değişim yaşanması gerektiğini düşünen partililer, il teşkilatlarının kongresi için bir hayli umutlu. Gözden kaçırılan noktalar var. Ben herhangi bir değişim olacağına dair en ufak bir umut taşımıyorum. Neden?
Bu konu, uzun zamandır dikkat çekmek istediğim partide kadrolaşma ve ahbap çavuş ilişkilerinin güçlü olmasıyla alakalı.
Ne Demek Yani?
Aslında AK Parti’nin kongreye gitmesi umut verici bir gelişme gibi görünse de parti yöneticilerinin kendi aralarında kurdukları ilişki ağı, kongrelerin sadece bir prosedür olduğuna işaret ediyor. Her ne kadar kongreler yoluyla başkanların değişimi mümkün olsa da yeni başkanların eski başkanlarla yakınlıkları eski hamam, eski tas söylemini haklı çıkarıyor.
Biz AK Parti’de adam değişimini değil, zihniyet değişimini istiyoruz!
Derdi memleket olan, halka kucak açan yöneticiler olsun istiyoruz!
Çok değil! Halktan biri olmalı ve halkın adamı olmalı!
Bir önceki başkanın ya da bir bakanın referansıyla il başkanlığı görevine gelmiş olmasın kimse!
Halk seçsin parti başkanını!
Aksi takdirde kim geliyorsa gelsin düzen devam ediyor. Parti içi hizipçilik almış başını gidiyor. Bu onun adamı, şu bunun adamı şeklinde gruplaşmalar hat safhada. Bu ayrışma niye?
Seçimler kaybediliyor ve üstelik parti oyları günbegün azalıyor. Hiç mi düşünmüyorsunuz?
Bunca seçim tecrübe ettik, oylarımız artması gerektiği yerde oy kaybı yaşıyoruz diye neden çare aramıyorsunuz?
Umurunuzda değil! Sadece imtiyaz elde etme amacı var bazı yöneticilerde. Önemli olan çarklarının devam etmesidir.
İdeal diye gördüğünüz ve seçtiğiniz adamlar aslında halka tepeden bakıyor. Halka inmek bir yere, kapısına gelen halkı kovabiliyor yahut sorunlarını kulak arkası edebiliyor!
Hiç mi ders almayacaksınız?
Lobiye Bak!
Yapılacak kongrede il başkanının değişip değişmemesi benim açımdan önemli değil. Teşkilatın topyekûn değişimi elzemdir.
Bir gidin arkadaş!
Yeterince imkanlardan faydalandınız!
Yeterince maddi ve manevi olarak güçlendiniz!
Artık partiyi uçuruma sürüklemek yerine kanatlandırmaya bakılmalı!
Siz var olduğunuz müddetçe bu mümkün olmayacaktır. Kapısı çalınacak insan bırakmadınız!
Kırdığınız kalplerin haddi hesabı yok!
Mersin kongresi öncesinde AK Parti’de makamları ve unvanları işgal eden bazı şahısları açık ve net bir şekilde ifşa edeceğim!
Kongre sonrasında konumlarını ve makamlarını muhafaza etme adına yaptıklarını da yazacağım!
Bir yandan X isimli adamı desteklerken diğer yandan Y şahsıyla bağlantı kuruyorsunuz. İstediğinizin gerçekleşmemesi durumunda B planını devreye koyuyorsunuz.
Her kongre öncesi böyle!
Amcalarınız, dayılarınız ve babalarınızdan miras aldığınız makamları torunlarınıza teslim edene kadar o makamda kalacaksınız, öyle mi?
Hayaller kuruyorsunuz! Az sabır!
Şaibeli Adamlardan Vazgeçin!
Parti teşkilatından olup hazineye ait araziler üzerinden servetlerine servet katanlar var.
Kamu kurumlarında iş ve ihale peşinde olanlarınıza ne demeli?
FETÖ bağlantılı yöneticilerinizden herkesin haberi var. Bilmediğimizi mi sanıyorsunuz?
KOSGEB kredileri üzerinden vurgun yapanlar yok mu parti teşkilatında?
Daha neler var neler!
Kongre öncesinde sizler hayal kurarken, Mersinliler sizin kim olduğunuzu bilmeli!
Halktan gizlenecek bir şey olduğunu düşünmüyorum!
Bu parti halkın partisi, rantçıların değil!
Bu nedenle ismi kötülüklerle ve yolsuzluklarla anılan çıkar ehlinden ziyade, halkın yüreğine dokunacak insanlara fırsat tanıyın, artık. Böyle bir adayın başkan olması Mersin’i kalkındırır!
Mersin’de eskisinden daha fazla oy alacağınızı iddia ediyorum; aksi durumda bir sonraki seçimde en düşük oyu alacağınızı şimdiden söylemek isterim.
Artık işlerini gizli saklı yapmak yerine meydan okuyarak yapan ve alenen tehdit etmekten imtina etmeyen idareciler var!
Sıkışınca Ankara’da yakınımız var muhabbetlerine başlayıp kendisini Mersin’in efendisi gören idareciler!
Bir tek garibanın kapınızdan geri çevrilmesinin hesabını veremezsiniz!
Bugüne kadar oy aldığınız insanları hor görmeniz, yıllardır Mersin’de başarısızlıklarla sonuçlanıyor.
Ak Parti Kendi Kendisini Bitirmek mi İstiyor? Şaibe Var!
AK Parti 31 Mart seçimlerinde 179 belediye kaybetti. 179 seçim bölgesinde aday adaylığı müracaatında bulunup AK Parti’den aday gösterilmeyince da karşı partiye çalışan onlarca aday var mı yok mu? Bu kişilerin bir kısmı ise karşı partiden aday oldu ve kazandı. En azından AK Parti’ye ciddi oy kaybettirdiler!
Farklı partilerden başkan seçilen 150 civarında ismin AK Parti’ye tepki olsun diye aday olduğu söyleniyor. Asıl önemli nokta, bu adayların karşı partiye geçmesinde ve çalışmasında kimler etkili oldu? Bu adayları kim dışladı?
Bu adayların toplumda geniş bir tabana ve etkiye sahip oldukları bilinirken, parti tabanını zayıflatanlar kimler oldu?
Cumhur İttifakı’nın karşı karşıya kaldığı bu ihanetin hesabını kim verecek?
AK Parti’nin öncelikle bu hakikatle yüzleşmesi ve karar alıcılarını sorgulaması gerekir. Temennim, Mersin il başkanlığı kongresinde benzer gelişmeler yaşanmamasıdır.
AK Parti, birilerinin dayatmasıyla aday, başkan veya vekil çıkaran bir parti olarak anılmaması lazım.
AK Parti’nin, milletin hizmetkarı adaylarla yol yürümesi ve hassaten fabrika ayarlarına dönmesi hayatiyet arz ediyor.