Aylardır türlü türlü tartışmalarla adından söz ettiren Toroslar Belediye başkanı Abdurrahman Yıldız, belediye meclisinin Aralık ayı oturumunda kendisine yöneltilen sorulara yanıt veremedi. Bir insanın herhangi bir soruya cevap vermemesi neden ileri gelir?
Söz konusu başkan Yıldız olunca ya konu onu ilgilendirmiyordur ya da cevap verecek yüzü yoktur. Eğer yüreğin yetiyorsa sorulara cevap ver!
Gariban İşçilerle Uğraşmayı Bırakın!
Son aylarda sendikal bağlamda birtakım tartışmalar almış başını gidiyor. İşçilerin kayıtlı ya da bağlı bulundukları sendikalardan ayrılmaları istenmiş. Neden?
Başkan Yıldız, ideolojik olarak yakın bulunduğu sendikaya kayıt yaptırmaları için işçilerine baskı uygulatmış. İşçilerin önemli bir kısmı bu iddiayı dile getiriyor. Şahitler ve konuya aşina olanlar var. Mesele belediye meclis gündemine taşınınca belediye başkanı Yıldız böyle şeylerle uğraşmam demeye getiriyor. Fakat, işçilerin sendika konusunda mobbinge uğradıklarına dair herhangi bir yanıt veremiyor.
Aslını soracak olursanız başkan Yıldız iyi polis rolünü oynuyor. Kötü rolü oynayanlar çevresindekiler! Danışıklı dövüş bu!
Zaten kamuoyunda kendisine yönelik ciddi tepkiler var. Başkan bu kadar basit bir tezgâhta adından söz ettirir mi? Tabiî ki ettirmemek için elinden geleni yapacak!
Bazı bürokratlar alenen işçilere ve işçi yöneticilerine talimat vermiş: ‘’DİSK’e üye olacaksınız!’’
Başkan Yıldız meseleyi işçilerin tercihidir, karışamam diyerek geçiştiriyor. Fakat işçilerin gördüğü eza ve cefa ne olacak?
Burada önemli bir husus var… Sendikaların üye sayılarını artırmaları durumunda elde edecekleri kaynak ve avantajlar…
Belediyede görevli bazı isimlerin bu değirmenin çarkına su taşıma gayretleri, kirli bir ilişki ağının olabileceğine işaret ediyor. Yoksa işçiler ne diye söz konusu sendikaya üye olmaya zorlansın ki?
Ortada bir rant yoksa bırakın da emekçi insanlar hür iradeleriyle hareket etsin! Öyle değil mi sayın Yıldız!
Abdurrahman Yıldız’ın Beyaz Yakalı Olma Hırsı
Ne ilginçtir ki işçi ve emekçinin hakkını savunuyor olduğunu bildiren başkan Yıldız, lafa geldi mi kendisini patron olarak görüyor. Belediyedeki açıklamasında ‘’ben bu belediyenin patronuyum’’ dedi.
Hiçbir belediye başkanının bu cümleyi kurmaya hakkı yok. Nitekim patronluk, bir mülke sahip olma durumuna işaret eder. Yani burasının sahibi benim! deme hakkına sahiptir. Adamdaki özgüvene ve rahatlığa bakar mısınız?
Abdurrahman Efendi, sen o belediyenin hizmetkârısın. Bugün var, yarın yoksun! Patronluk hırsıyla yanıp tutuşuyorsan, şirket kurmalısın. Nitekim bir sonraki seçimde aday olamayacaksın. Ayrıca patronluk hayallerin yarıda kalacak. Farkında değilsin, fakat içindeki ve zihnindeki dünyan sözlerinden anlaşılıyor. Kendini hemen ele veriyorsun. Bugüne kadar yaptıklarını sadece patronluk hırsını gözeterek yaptın!
Bir belediye başkanı edasıyla hareket etmiş olsaydın işçin ve emekçinle mahkemelik olmazdın!
Kasım ayında izin kullandıracağını söylediğin belediye personeline hâlâ izin kullandırmadın ve hala “Şubat ayından sonra” diyerek işçine, hakkı olan iznini kullandırmıyorsun.
Kafana göre kural koyuyor ve uyguluyorsun. Sen efendi değilsin! Emekçisin! Emekçi!
Pazarcı Esnafının Ahını Aldın
Hemen her platformda pazar esnafının mağduriyeti sana sorulduğunda cevap vermekten imtina ediyorsun. Çünkü yaptığın hukuksuzca işlemi savunacak yüzün yok! Suçlusun!
Mecliste de gündeme gelen bu duruma makul bir yanıt vermeden konuyu geçiştiriyorsun!
‘’Mağdur olduğunu düşünen mahkemeye gitsin!’’ diyorsun.
Zaten sana göre bu durumda herhangi bir haksızlık söz konusu değil ki!
Çünkü sen her yaptığını doğru ve her işlemini meşru görüyorsun. Sen kendi tunç kanununu uyguluyorsun!
Herkes kendi kanununu uygularsa Toroslar’da olay bitmez. Bütün bu olayların bitmeme sebebi, senin keyfi idari anlayışından ileri geliyor.
Bir gün sana kanunun gücünü hatırlatırlar Abdurrahman Efendi! Uzak değil!
Pazarcılar Odası, esnaf ve ihaleye girmek isteyip engellenen vatandaşların konuyu yargıya taşıdıklarından haberin vardır. İspatları sağlam. Emsal kararlar var! Geri adım atmıyorsun, gururuna saplanmışsın!
Yargının bu konuda seni haksız çıkaracağını pek yakında şahit olacağız!
İşte o vakit, kendi hukukunu uygulamak neymiş görürsün!