4 kardeşin en büyüğü olarak çok erken yaşta kendimi daha iyi tanıyacağım bir dönüm noktasıyla karşı karşıya kaldım. Yapmak istediklerim ve istemediklerim arsında ben kim olmalıydım?   Babamın ölüm haberi, bu hayatta ki rolüm tamamen değiştirmişti. Güvende olduğum düzen içinde henüz kendimi tanıdığım, hayattaki rolümü anlamaya başladığım her şey altüst olmuştu. Kafamda cevabı olmayan bir sürü soru ile baş başa kaldığım anda, asıl vermem gereken en önemli cevabın kim olduğum olduğu sorusu ile başlaması gerektiğine karar verdim. Hayatımız da yaşadığımız dönüm noktaları vardır. Önemli birinin kaybı, bir kariyerin bitişi, emekli olmak, yeni bir ilişkiye başlamak ya da boşanmak, anne, baba olmak veya bir anda yalnız kalmak. Bütün bunlar dengemizi bozacak ve bizi hayatta yeniden yeni bir yol çizmemize neden olan şeyler. İşte bu geçiş dönemlerinde "daha yetersiz" veya "daha iyi" duygusu arasında bocalarız. Hayatımızda şimdiye kadar geçen zamanı şöyle bir gözden geçirirsek, özellikle zor zamanlarda yaşadığımız olaylara karşı bakış açımız yaşam omurgasını oluşturuyor. Elbette ego bu dünyada bir yere sahip olduğumuzdan emin olmak ister. O halde özel olmaya ve özel hissetmeye ihtiyaç duymamız normal. EGO: "Tamamen güvende ve iyi hissetmek üzerine kuruludur." Değerimizi doğrulatma derdinde olduğundan, ego yargılayıcı olabilir. Değerimizin onaylanması söz konusu olduğunda hem kendimizi hem de başkalarını yargılayabiliriz. Kendimizi başkalarıyla kıyaslıyor ve akabinde kendimizi yargılıyorsak egonun topraklarında olduğumuza emin olabiliriz. İşte bu aşamada verdiğim cevap tamamen egolardan uzak olmalıydı ki kendimi birilerine ispatlama çabasında değil sadece kendimi kendime ispatlama ve kişiliğimi sağlam bir temele oturtma yolunda gelecek için doğru karalar verip doğru adımlar atabilmeliydim. Bu aşamadan sonra duygusal değil mantıklı kararlar vererek hep yoluma devam ettim ve yaşayarak gördüm ki sadece mantık hiçbir işe yaramıyor İhtiyacınız olan tek şey kendinizi olduğunuz gibi kabul etmektir. Egomuz ancak kendimizi gerçekten sevdiğimiz zaman doyuma ulaşır. Her geçiş dönemlerinde kendinize şunu sorun BEN KİMİM? Bırakın cevabı ruhunuz versin. Bu soruyu herkesle eşit olduğunuza ve kendinizi ispatlamanız gereken kişinin sadece siz olduğunuza inanarak ve bilerek cevaplarsanız sonunda göreceksiniz ki doğru cevaba ulaşmışsınız. Verdiğiniz cevapların her zaman gerçek sizle uyuşması dileğiyle. EGO der ki her şey olmasını istediğim gibi tam olsun, o zaman huzurlu olacağım. Ruh der ki; huzurlu ol o zaman her şey tam istediğin gibi olur. OsHo