Yuvarlanacak kadar güçlü değilsen güçlü ile birlikte ol ve güçlünün gücü ile yuvarlan ilkesine bağlı kalan Yuvarlak Omaros, Başrahip Fetos’un yüceliğine çok inanıyordu artık. Fetos’ta kutsallık çok belirgindi. Kutsal olan gücü temsil eder. Fetos artık Tanrı Hatti’den bile etkili idi Omaros için.
Omaros ile Morus yuvarlaklığın bedenleşmiş durumu gibi oldular. Diğer yuvarlak Morus’un şeytani gülümsemesinin nedeni de bu idi. Morus, Yuvarlak olmanın avantajlarından faydalanmaya çok önceden başlamıştı. Köle olarak başladığı Zuwanta hayatında kendisinin de bilgisi olmadan ilerlemeler oluyordu. Kendi bilgisi dışında meydana gelen bu ilerlemelerin Tanrı Hatti tarafından Fetos’a verilen bir özel imtiyaz olduğunu biliyordu. Yuvarlak Morus artık bir köle değildi.
Zuwanta ülkesinde seçkin ailelerin ve yöneticilerin çocuklarını gelecekte yönetici olarak şekilde eğitilmesinden sorumlu bir akademi vardı. Bu akademide Tanrı Hatti adına insanları yönlendirecek olan rahipler de eğitiliyordu. Yöneticiler ve rahipler Tanrı Hatti adına çalışan kutsal insanlardı. Zuwanta ülkesinde hem etkili hem de kutsal olan bu akademinin adı Kizzuvatna Soli idi. Ülkenin tüm yöneticileri ve rahipleri burada eğitilirlerdi. Zuwanta ülkesinde güçlü insanlar güçlerini bu akademiden alıyorlardı.
Fetos, Zuwanta ülkesini ele geçirmeyi çoktan kafaya koymuştu. Komşu ülkelerin istekleri de bu yönde idi. Komşu olan ülkeler ve bazan da uzaktaki ülkeler Fetos’a hediyeler ve o dönemin kıymetli madenlerinden yapılan süs eşyaları gönderirlerdi. Zuwanta ülkesinin dışından da güç alan Fetos bu gücü Tanrı Hatti ile ilişkilendirdi hep. Zuwanta ülkesindeki tüm Yuvarlaklar da Tanrı Hatti ile Fetosu eşitleme çabası göstermeye başladılar. Fetos belki de Tanrı Hatti’nin bedenleşmiş hali olabilirdi. Fetos ile birlikte olmak Tanrı Hatti ile birlikte olmak demekti. Kutsallığın getirdiği tüm güç Fetos’ta toplandı.
İşi sadece kendisine tahsis edilen ahşap sedye ile yük taşımak olan köle Muros, Fetos’un kutsallığına ve gücüne kuşkusuz biçimde inanıyordu. Her gün yük taşıyana Köle Muros, Yuvarlaklar toplantısına katılmaktan vazgeçmedi hiç. Artık gece yapılan ve yuvarlaklar dışında herkesten gizli tutulan toplantılara katılan Yuvarlak Omaros ile Muros, Yuvarlak olma işinde belli bir düzeye gelmişlerdi. Bu yuvarlak ikili artık kendilerinin de Yuvarlak olma eğitimi verecek düzeye geldiklerine inanıyorlardı.
***
İlkbahar mevsimi kendini gösterdi. Ağaçlar renk değiştirmeye başladı. Toprak can verdi bitkilere. Böyle bir ilkbahar sabahında Fetos adına gelen bir yuvarlak Yuvarlak Muros’a müjdeli haberi verdi. Artık yük taşıyan köle değildi. Kendisi Kizzuvatna Soli akademisinde çalışacaktı. Fetos, kutsal gücünü kullanmış ve Yuvarlak Muros’u ülkenin kutsal ve güçlü akademisine sokmanın bir yolunu bulmuştu. Bu yeni durumun sarhoşluğu devam ederken Muros’un aklına diğer Yuvarlak Omaros geldi. Yüce Fetos’un, Yuvarlak Omaros için de yeni bir görev yeri bulmuş olması gerekirdi. Nitekim, öğretmen olan Yuvarlak Omaros da Kizzuvatna Soli akademisinde öğretmen olarak çalışacaktı. Artık Yuvarlak Omaros, Kizzuvatna Soli akademisinin yuvarlak bir eğitmeni ve akademinin Yuvarlak üyelerinden birisi olmuştu.
Yeni görev ve yeni iş özellikleri yuvarlak olmanın ilkelerini de değiştirmişti. Yuvarlak Omaros ve Muros’a yeni işlerinde ve görevlerinde uymaları gereken yeni ilkeler de iletildi. İkisi de bu ilkeleri ezberleyecekti. Bu ilkeler artık onlar için Yüce Tanrı Hatti ve temsilcisi Fetos tarafından verilen emirler gibi idi. Bu kutsal ilkelere uymak Yuvarlak olmanın gereği idi.
Kizzuvatna Soli akademisine girmiş olan her Yuvarlak için dikkatle uyulması gereken ilkeler kendilerine iletildi:
-
Ahlak ve etik değerlerin çıkarlar üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Esas olan ahlaklı olmak değil güçlü olmaktır.
-
Amaca ulaşmak için zorunlu olan her kavga ve savaş haklıdır. Gücü elde etmek ve sürdürmek için silah kutsaldır ve gerektiğinde silah kullanmak zorunludur.
-
Bir yuvarlak için verdiği sözde durmasına gerek yoktur. Yuvarlak olmak ahlaklı ve dürüst olmayı gerektirmez.
-
Çıkarlar güç ile tanımlanmalıdır. Güç ne kadar artarsa çıkarlar da o kadar artar.
-
En önemli ve temel amaç gücü devamlı olarak arttırmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için kullanılacak her araç kullanılmalıdır.
-
Güçlü olan için çıkarlar sabittir ve değişmez.
-
Gücü devamlı kılmak için din, ahlak ve hukuk gibi kurumlar araç olarak kullanılmalıdır.
-
Esas olan güç olduğu için gücün olmadığı yerde din, ahlak ve hukuk gibi kurumlar da işe yaramaz.
-
Gücü ele geçirmediğin sürece başkasının yardımına muhtaçsın. Başkalarının yardımı ile gelen güç gene başkaları tarafından yok edilebilir.
-
Gücü ele geçirmek için her makam işgal edilmeli, buralardaki insanlar güçten yana olmazlar ise onların kökü kazınmalıdır.
-
Gücü ele geçirmek için insanlara hafif baskılar yerine ağır baskılar yapılırsa ağır baskılara karşı koyamazlar.
-
Gücü ele geçirmek için yapılacak bütün kötülükler ve baskılar bir anda yapılmalıdır.
-
Gücü ele geçirmek ve devam ettirmek için savaş ve cinayet kaçınılmaz bir şeydir ve geciktirilmemelidir.
-
Gücü ele geçirmek ve sürdürmek için en temel şart sinsi ve kurnaz olmak ve ustalıkla insanları aldatma becerisine sahip olmaktır.
-
Gücü ele geçirmenin başlıca yolu dinsel ilkeleri uygulamaktır. Ele geçirilen dinsel kurumlar gücü ele geçirmede ve sürdürmede çok etkilidir. Dinsel kurumlar ele geçirilen gücü daha büyük olan tanrısal gücün yansıması olarak görürler, eldeki güçte kutsallık görürler ve onu korurlar.
-
Gücü veya iktidarı çeşitli yollarla ele geçirmek gereklidir. Bunun için gerekli olan kader ve yetenek her yuvarlakta vardır.
-
Gücün veya iktidarın ele geçirilmesi kolay olsa da korunması ve sürdürülmesi zordur.
-
Her yuvarlak amaca ulaşmak için iyi olmamak zorunda kalabilmelidir.
-
Her yuvarlak kendi rolünü iyi oynamalıdır. Asıl amaç hiçbir zaman unutulmamalıdır.
-
Her yuvarlak merhametli, vefalı, insancıl ve doğru bir insan olarak gözükmeyi bilmelidir. Gerektiğinde gerçek durumu hemen uygulamaya da her an hazır olmalıdır.
-
İnsan doğası iyi değildir. İnsanlar bencildir ve çıkarlarını takip eden varlıklardır.
-
Rica ve yalvarma ile güç ele geçirilemez. Kendi gücünü ve zor kullanmak başarısızlığı azaltır.
-
Talih ve becerinin yetersiz kaldığı durumlarda gücü ele geçirmek için cinayet işlemek gerekir.
-
Yuvarlak olmayanlara hayvan olarak işlem yapmak gerekir. İnsanca davranılacak olanlar yuvarlaklardır. Diğerleri hayvanca davranılmayı hak etmişlerdir.
Yuvarlak Omaros ile Muros için bu ilkelere uymak çok da zor gelmedi. Yuvarlak olmak, kendilerine verilen talimatları yerine getirmek onların kişilikleri haline gelmişti zaten. Kutsal Fetos ve ona tabi olan yuvarlakların ortak özellikleri başkalaşmış olmaları idi. Kendi akılları olmasa da olurdu. Tüm yuvarlaklar için gelen talimatlar ve yuvarlak olmanın temel ilkeleri onlar için tek ve yeterli kaynak idi.
Yuvarlaklar için önemli olan özdür. Öz demek ana cevher demektir. Yuvarlak olmak cevher olmayı gerektirir. Yuvarlak olmak dışında kalanlar sadece arazdırlar. Yuvarlak olmak zorunluluktur. Diğer durumlar olası durumlar olsa da gerekli zorunluluk değildir.
***
Fakat ölümlü dünya bu. Kendisini bu üst düzey makamlara getiren, himmeti için minnettar olduğu Yüce Tanrı Hatti’nin temsilcisi Fetos ile ilgili haber geldi. Dediler ki “Fetos Öldü”.
Bu haber Oamros’u üzmedi fakat çok kaygılandırdı. Mevcut konumuna Fetos sayesinde gelmişti. Yüce Fetos, Yuvarlak Omaros için yeni bir görev yeri bulmuştu ve Yuvarlak Omaros, Kizzuvatna Soli akademisinde öğretmen olmuştu. Peki şimdi ne olacak?
Dile geldi Yuvarlak Omaros… Aklınagelenleri sıraladı.
"Acaba bir salyangoz olsam ve bulduğum bir kabuğa girsem… Ve kabuklu salyangoz mu olsam!"
"Yoksa sümüklü yuvarlak böcek olarak öylece kalsam mı?"
"Hangi kılığa girsem? Hangi şekle bürünsem?"
Fetos ölse de nasıl olsa yuvarlak olma durumum devam ediyor! Yok mu başka bir Fetos?
Yuvarlak Omaros da biliyordu artık...
Yuvarlak kişilikler var olduğu sürece daha çok Fetos olur.