Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan
GÖLGE Nefise CANARAN
Köşe Yazarı
GÖLGE Nefise CANARAN
 

MUHALİF BİR ENSTRÜMAN; DEDİKODU

Dedikodu…Dedikodu…  AAa… Gerçek mi?  Olmaz ki.  Acaba olur mu?   Hımmmm….  Eeeee…   Nezaman?  Nerde?  Ya ne biçim saç kıyafet hiç yakışmamış. Detayyy!!!  Var mı yapmayanımız?  Yapmam diyen; külliyen yalan söyler. Stewart ve Strathern dedikoduyu ; ‘’toplumsal düzlem içerisinde, kişilerarası iletişimin sözel bir biçemi olarak tezahür eden ve toplumsal ağlar veya gruplar içerisindeki insanlar arasında karşılıklı olarak gerçekleşen ‘’ diye tanımlar. Bilgi alışverişi, etkileme ve eğlence bireysel bazda fonksiyonları; tabi psikoloji açısından .... Bense, biraz daha dümdüzüm bu konuda. Direk yüzüne karşı söylerim ve yüzüme karşı söylenmesini yeğlerim ; yani dedikodusunu yaptığım ya da dedikodumu yapan karşımda olacak gölgecim. Dümdüz… Bir masada biri için; ara bozucu, vurucu, bel altı, zarar verici, işine, ailesine, şerefine komplo içerikli senaryo gereği; o insana öldürücü darbe vurma hedefiyle konuşulanlara izin veriyorsanız ve o kişi olmasa da, gıyabında savunmuyorsanız, o masadan kalktığınızda emin olun; yeni konu ,siz olacaksınız. Sınıfın en çalışkanı iktidar, işyerinin en başarılı personeli iktidar, takımın yıldızı iktidar, kurumların en tepesindekiler iktidar; yani diğerleri için rakip … En çok dedikodular nerde olur bir düşünün. Aile içinde bile. Tüm fotoğrafa bakmak sorunun cevabı! Siyasi dedikodulara odaklıyım daha çok, orda bile; siyaseten değer verdiğim ve güvendiğim insanlar hakkında yapılmasına müsaade etmem. İnsan ilişkileri ve politik yaşamda somut çıktıları var zira ,geri dönüşsüz. ‘’Çamur at izi kalsın ‘’diye boşuna dememiş atalar.  Nefocum ateş olmayan yerden dumanda çıkmaz demişler ama atalarımız? İlaçlamada dumandan oluyor ama ateş yok ayrıca yangın tüplerindeki tozda duman yapıp ateşi söndürüyor.  Ayyyy senle tartışılmaz sustum. İyi ki senden bir tane taklidin, klonun yok.  Öylemi diyorsunnnn yazıkkkk bana, aşk olsunnnn!  Savaşçı olarak benden klonlansa ; aboooo  düşmanlar için hem benim hem değer verdiklerime düşman olanlar  için fena.   Ama ….Ama …Ama ;dostlarım, değer verdiklerim için şahane be .Çünkü inandığım, güvendiğim, yol yürüdüklerimle  ölüme bile giden onlarca ben  . Şu yaşımın aklı,tecrübesi,bilgisi ,30 yaşlarımda sipariş etsem  klonlamadan  fena olmazdı yani… Nefo 1 …Nefo 2… Nefo 3… Nefolar ordusu.!!! … Taklidim olamazzzzz zaten; şahsına münhasırım  Hiççç mütevazi olamammmm!!!  Taklitlerimden ciddiyetle,ivedilikle sakınınız.  -Hakikaten şahsına münhasırsın; bilimsel yazıyı suya gömdün.  -Su hayattır bilimin ilk kuralı gölgecim .  Dönelim efem ciddiyete… Merkez ve yerel iktidarlarının söylemlerine karşıt bir söylemin geliştirilebilmesi ve mevcut merkez ya da yerel iktidar ilişkilerinin sorunsallaştırılması noktasında dedikodu, önemli bir araç mı? Tabi canım, hem de sağlamından. Foucault’un dediği gibi; ‘’iktidarın olduğu her yerde bir direniş vardır.’’ Merkezde yada yerelde iktidar, tahakküm kurmak ve yönetmek ister; iktidarın karşısında yer alan yapılar ise; bu tahakküme karşı bir direniş sergiler. Merkezi ve yerel İktidar ilişkileri bu denklem üzerinden varlığını sürdürmekte; direnişin olmadığı bir iktidar ilişkisi, Foucault’a göre yok hükmünde. Başkanlar olmak üzere ,yereldeki üst yöneticilerin; sahne önü açıktan ya da perde arkasında sorunsallaştırılması, eleştirilmesi yahut da değersizleştirilmesi noktasında dedikodunun ortadan kalkmasının yolu; yüzleşme ve dedikoduyu önlemenin keza, oto kontrole dayanan hakimiyet.   Şeffaflık…   Dedikoduda; alt politika direniş biçimlerinden zira. Ayni; alaya alma, lakap takma, iş yavaşlatma gibi… Temelde; tahakküm edilenin, tahakküm edene karşı direniş biçimleri. Direnişin görünür ve aleni bir şekilde olmayan ve gizli senaryolar etrafında şekillenen… Bizi ilgilendiren kısmıyla, yerel yönetimler ve bilgi arasındaki ilişkinin son derece hayati bam teli, dedikodu. Toplumsal yapılarda tahakküm ve direniş pratikleri ekseninde var olan alt politikalar, bulunduğu toplumun iktidar ilişkilerinin bir sonucu. Yerel yönetimlerde idarecilerin daha yumuşak ve esnek olduğu yapılarda; gizli senaryolar da şeffaflaşmakta. Yerel yönetim alanlarında sınırlı kalmayıp, özel alana da yansıması; sahne arkasında siyasal elitlerin kontrolünün de ortadan kalkmasına ,hatta ipin ucunun kaçmasına yol açmakta. Ancak ,bu noktada önemli olan unsur; hangi toplumsal yapı içerisinde olursa olsun, alt politikaların mutlak surette var olduğu. Karen Adkins’in , toplumsal yapıda ortaya çıkan, gerilim ve farklılıkların anlamlandırılması noktasında da önemli ip uçları  arıyorsanız ;adres ‘’bakış açılarındaki kırılma veya  çatışmaları ortaya çıkartmakla beraber’’ dedikodu dediği gibi.  Son beş senede, seçim süreci de dahil; dedikodu ile teşviki mesaisi oldu halkın. Haber alma kanalları ,örümcek ağı gibidir belediyecilikte ;  ilçe, büyükşehir, üzerine su ve kanalizasyon genel müdürlükleri  tümden bu ağın içindedir. Işık hızı bile ,yanında nal toplar o kadar yani abartısız. Aman diyeyim sakın küçümsemeyin başkanlarım, özellikle çiçeği burnunda olanlar; harbi gazeteciler bile sınıfta kalır, zaten o içerdeki örümcek ağı haberleşme olmasa; basın, yerel siyasetin belediyecilik kısmında sonrası öncesi haberde aç kalır valla. Sadece basında değil ya; neyseler…. Yapılan ve yayılan her türlü dedikodu, aslında meydan okuma muhaliflerce; örnek uzar gider yollar gibi yıllara inat. Vahap Seçer ve yanındaki üst ekibe yıpratma adına ve dikkate dahi alınmaması gereken; çünkü devlet – yerel yönetim işleyişi ile yakından uzaktan bi haber; duyumları da duyuyoruz Halaaaa  hemde… Bırakın  insanlar, hizmet yapsınlar;  bıktık ,yeter diyeceğimiz tarzdan saçmalıklarınızdan . Kişilikler, liyakatler, kurumsallık işleyişinden bihaber ortaya atılan saçmalıklar … Mersin halkı itibar etmiyor saçmalıklarınıza ;  kendileri çalıp, kendileri söylüyor, bide üzerine inanıyor; işin en komik tarafı da bu zaten diyorlar.  -Tüm, bu yazılan kelamlardan çıkan ana fikir Nefo?  -Dedikodu politik olarak kime karşı yapılıyorsa ‘’Sembolik bir meydan okuma’’  Muhalif ve o koltuklara talip olanlar tarafından; o yüzden de resmi yazışma dili en çok kullanılan kelimeyle’’ ivedilikle’’ dikkate almamalı her duyduğunuzu desem!
Ekleme Tarihi: 26 Mayıs 2024 - Pazar

MUHALİF BİR ENSTRÜMAN; DEDİKODU

Dedikodu…Dedikodu…
 AAa… Gerçek mi?
 Olmaz ki. 
Acaba olur mu? 
 Hımmmm….
 Eeeee…  
Nezaman?
 Nerde?
 Ya ne biçim saç kıyafet hiç yakışmamış.
Detayyy!!!
 Var mı yapmayanımız?
 Yapmam diyen; külliyen yalan söyler. Stewart ve Strathern dedikoduyu ;
‘’toplumsal düzlem içerisinde, kişilerarası iletişimin sözel bir biçemi olarak tezahür eden ve toplumsal ağlar veya gruplar içerisindeki insanlar arasında karşılıklı olarak gerçekleşen ‘’ diye tanımlar. Bilgi alışverişi, etkileme ve eğlence bireysel bazda fonksiyonları; tabi psikoloji açısından ....
Bense, biraz daha dümdüzüm bu konuda. Direk yüzüne karşı söylerim ve yüzüme karşı söylenmesini yeğlerim ; yani dedikodusunu yaptığım ya da dedikodumu yapan karşımda olacak gölgecim. Dümdüz…
Bir masada biri için; ara bozucu, vurucu, bel altı, zarar verici, işine, ailesine, şerefine komplo içerikli senaryo gereği; o insana öldürücü darbe vurma hedefiyle konuşulanlara izin veriyorsanız ve o kişi olmasa da, gıyabında savunmuyorsanız, o masadan kalktığınızda emin olun; yeni konu ,siz olacaksınız.
Sınıfın en çalışkanı iktidar, işyerinin en başarılı personeli iktidar, takımın yıldızı iktidar, kurumların en tepesindekiler iktidar; yani diğerleri için rakip … En çok dedikodular nerde olur bir düşünün. Aile içinde bile. Tüm fotoğrafa bakmak sorunun cevabı!
Siyasi dedikodulara odaklıyım daha çok, orda bile; siyaseten değer verdiğim ve güvendiğim insanlar hakkında yapılmasına müsaade etmem. İnsan ilişkileri ve politik yaşamda somut çıktıları var zira ,geri dönüşsüz. ‘’Çamur at izi kalsın ‘’diye boşuna dememiş atalar.
 Nefocum ateş olmayan yerden dumanda çıkmaz demişler ama atalarımız?
İlaçlamada dumandan oluyor ama ateş yok ayrıca yangın tüplerindeki tozda duman yapıp ateşi söndürüyor.

 Ayyyy senle tartışılmaz sustum. İyi ki senden bir tane taklidin, klonun yok.
 Öylemi diyorsunnnn yazıkkkk bana, aşk olsunnnn!  Savaşçı olarak benden klonlansa ; aboooo  düşmanlar için hem benim hem değer verdiklerime düşman olanlar  için fena. 
 Ama ….Ama …Ama ;dostlarım, değer verdiklerim için şahane be .Çünkü inandığım, güvendiğim, yol yürüdüklerimle  ölüme bile giden onlarca ben  .
Şu yaşımın aklı,tecrübesi,bilgisi ,30 yaşlarımda sipariş etsem  klonlamadan  fena olmazdı yani…
Nefo 1 …Nefo 2… Nefo 3…
Nefolar ordusu.!!! …
Taklidim olamazzzzz zaten; şahsına münhasırım 
Hiççç mütevazi olamammmm!!!
 Taklitlerimden ciddiyetle,ivedilikle sakınınız.
 -Hakikaten şahsına münhasırsın; bilimsel yazıyı suya gömdün. 
-Su hayattır bilimin ilk kuralı gölgecim .
 Dönelim efem ciddiyete…
Merkez ve yerel iktidarlarının söylemlerine karşıt bir söylemin geliştirilebilmesi ve mevcut merkez ya da yerel iktidar ilişkilerinin sorunsallaştırılması noktasında dedikodu, önemli bir araç mı?
Tabi canım, hem de sağlamından. Foucault’un dediği gibi;
‘’iktidarın olduğu her yerde bir direniş vardır.’’ Merkezde yada yerelde iktidar, tahakküm kurmak ve yönetmek ister; iktidarın karşısında yer alan yapılar ise; bu tahakküme karşı bir direniş sergiler. Merkezi ve yerel İktidar ilişkileri bu denklem üzerinden varlığını sürdürmekte; direnişin olmadığı bir iktidar ilişkisi, Foucault’a göre yok hükmünde. Başkanlar olmak üzere ,yereldeki üst yöneticilerin; sahne önü açıktan ya da perde arkasında sorunsallaştırılması, eleştirilmesi yahut da değersizleştirilmesi noktasında dedikodunun ortadan kalkmasının yolu; yüzleşme ve dedikoduyu önlemenin keza, oto kontrole dayanan hakimiyet.   Şeffaflık… 
 Dedikoduda; alt politika direniş biçimlerinden zira. Ayni; alaya alma, lakap takma, iş yavaşlatma gibi… Temelde; tahakküm edilenin, tahakküm edene karşı direniş biçimleri. Direnişin görünür ve aleni bir şekilde olmayan ve gizli senaryolar etrafında şekillenen…
Bizi ilgilendiren kısmıyla, yerel yönetimler ve bilgi arasındaki ilişkinin son derece hayati bam teli, dedikodu. Toplumsal yapılarda tahakküm ve direniş pratikleri ekseninde var olan alt politikalar, bulunduğu toplumun iktidar ilişkilerinin bir sonucu. Yerel yönetimlerde idarecilerin daha yumuşak ve esnek olduğu yapılarda; gizli senaryolar da şeffaflaşmakta. Yerel yönetim alanlarında sınırlı kalmayıp, özel alana da yansıması; sahne arkasında siyasal elitlerin kontrolünün de ortadan kalkmasına ,hatta ipin ucunun kaçmasına yol açmakta. Ancak ,bu noktada önemli olan unsur; hangi toplumsal yapı içerisinde olursa olsun, alt politikaların mutlak surette var olduğu. Karen Adkins’in , toplumsal yapıda ortaya çıkan, gerilim ve farklılıkların anlamlandırılması noktasında da önemli ip uçları  arıyorsanız ;adres ‘’bakış açılarındaki kırılma veya  çatışmaları ortaya çıkartmakla beraber’’ dedikodu dediği gibi. 

Son beş senede, seçim süreci de dahil; dedikodu ile teşviki mesaisi oldu halkın. Haber alma kanalları ,örümcek ağı gibidir belediyecilikte ;  ilçe, büyükşehir, üzerine su ve kanalizasyon genel müdürlükleri  tümden bu ağın içindedir. Işık hızı bile ,yanında nal toplar o kadar yani abartısız. Aman diyeyim sakın küçümsemeyin başkanlarım, özellikle çiçeği burnunda olanlar; harbi gazeteciler bile sınıfta kalır, zaten o içerdeki örümcek ağı haberleşme olmasa; basın, yerel siyasetin belediyecilik kısmında sonrası öncesi haberde aç kalır valla. Sadece basında değil ya; neyseler….
Yapılan ve yayılan her türlü dedikodu, aslında meydan okuma muhaliflerce; örnek uzar gider yollar gibi yıllara inat. Vahap Seçer ve yanındaki üst ekibe yıpratma adına ve dikkate dahi alınmaması gereken; çünkü devlet – yerel yönetim işleyişi ile yakından uzaktan bi haber; duyumları da duyuyoruz Halaaaa  hemde… Bırakın  insanlar, hizmet yapsınlar;  bıktık ,yeter diyeceğimiz tarzdan saçmalıklarınızdan . Kişilikler, liyakatler, kurumsallık işleyişinden bihaber ortaya atılan saçmalıklar … Mersin halkı itibar etmiyor saçmalıklarınıza ;  kendileri çalıp, kendileri söylüyor, bide üzerine inanıyor; işin en komik tarafı da bu zaten diyorlar. 
-Tüm, bu yazılan kelamlardan çıkan ana fikir Nefo?
 -Dedikodu politik olarak kime karşı yapılıyorsa ‘’Sembolik bir meydan okuma’’
 Muhalif ve o koltuklara talip olanlar tarafından; o yüzden de resmi yazışma dili en çok kullanılan kelimeyle’’ ivedilikle’’ dikkate almamalı her duyduğunuzu desem!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.