Yaşları benimle yakın olanlar George Michael'ı çok iyi hatırlarlar. Ben de bugün onunla ve sonra da Stingle yazayım dedim ...
İçimden geldi...
Acep niye, sorgusunu geçiniz...
Geçiniz...
Geçiniz!
Müzik, ruhun gıdası malum...
Yanicime…
Hep Müslüm baba dinlemiyoruz babacanlar.
Her telden var, bizde... Dedik ya; müzik gıdadır ruha.
Birileri; neredesin diye merak eder olmuşlar, sosyal medya sayfalarım olmayınca.
Valla; biz gerçek dünyadayız babalar gibi, sizler neredesiniz?
Elma dersem çıkın, armut dersem çıkmayın ...
Ya da boş verin ya kavun diyeyim hiç çıkmayın...
Bu aralar arayı açtık, ama iyi oldu; biriktirdik her şeyi.
İyiyi de... Kötüyü de...
Yazarız artık, arayı açmadan; merak buyurmayın.
Makineli tüfek hesabı...
Şu minicik parmakçıklarım yazar da siz onun altında ezilir misiniz, bilemem muhatapları. Ufacık tefecik olduğuma bakmayın, bir o kadarda yerin altında var; buz dağı misali.
‘’Sorry Seems To Be The Hardest Word’’ dinlemek iyi geldi usta.
Evet, bu aralar yoğundum. Bilenler bilir; çalışmak müthiş keyif verir bana. En zor işi bile keyifli hale getirmesini, stressiz çalışmasını iyi bilenlerdenim.
Benimle çalışması da keyiflidir.
Valla...
Benimle çalışanlardan şikâyet almadım hiç.
Sakinimdir de… Peygamber sabrı vardır. Bu sabır özellikle Meski’de çalıştığım 14 sene çok işime yaramıştır. Meski’yle bir sene önce boşandık. Yeter! Aramıza üçüncü kişileri soktu Meski. Aldatılma sebebi. "Yaz kızım" dedi hâkim ve tek celsede bitti iş.
Ha Meski’yle severek ayrıldık, düşman değiliz yani. Zaten en çok koruyanlardan biri benim, korurum da. 14 sene şerefle çalıştığım kurum. Kişilerle işim yok, zaten onlara da kalmadı o koltuk, ateşleri bol olsun. Biz hala yerimizdeyiz evvel Allah; bir adım geri atmadan, ama onlar yoklar.
Hele hele; yollarımızı ayırdık diye Meski'yle; Vahap beyci olmaktan vazgeçtiğimi düşünen zatı muhteremler yanıldılar seçim dönemi.
Ben yine bildiğim doğrumdan vazgeçmem. Vahap Seçer; Mersin için, kendinden geçmiş bir başkan. Yanlızlaştırılmaya çalışılıyor mu? Evet; tüm başkanlara yapılan Vahap beye de yapılıyor. Yeri geliyor; bizler gibi haksızlığa maruz bıraktırılıp, başkanla karşı karşıya getirilmek isteniyor personel. Yeri geliyor; projelerinin önü kesilmeye çalışılıyor. Engel derken, iki önemli engele de değinmeden geçmeyelim. Birincisi; bitmesiyle kentimizin su sorununu tarihe gömecek olan ama her ne hikmetse, yılan hikayesine döndürülen ve kaplumbağa yavaşlığında olması için ellerinden geleni yapanlar yüzünden, bir yirmi sene daha bitmez dediğim Pamukluk Barajı, ikincisi de ;6 Şubat depremi sonrası en büyük maddi ve manevi yükü taşıyan kentimizin deprem bölgesine alınmayışı. Hiç alakasız şehirler dahil edilirken, Mersin öksüz bırakılıyor ve kendi yaralarını sardığından; seçimde yaralarına merhem değil, tuz basanları unutmuyor sandıkta. Ahde- ı vefayı da gösteriyor Vahap Seçer’de olduğu gibi...
Göreve geldiği günden bu yana, engellerle boğuştu durdu Vahap Bey; ama hiç yılmadı, bu yüzden de ben dahil, birçok kişinin taktirini kazandı ve yanında olduk.
Olmaya da devam edeceğiz.
Dip notum:
Bilenler bilir... Kırmızı çizgilerimdendir İtfaiye teşkilatı. Ve sonra baya baya, uzun uzun deyineceğim. Ama deprem deyince aklıma geldi, depremde görev yapan İtfaiye kahramanlarına, o cehennemden döndükten sonra, psikolojik destek verildi mi acep?