“Tüm savaşım Emperyalizmle” diyerek ülke yöneten ama Birleşmiş Milletlerin Çin, ABB, İngiltere, Fransa’nın yanında 5. ülkesi olan Rusya Başkanı Putin, yakın zamanda Moskova’da yaptığı toplantısında 1. Dünya savaşını kazanan ülkemiz için bakın ne naneler, ay pardon nameler düzmüş!
“Bazı Avrupalı liderler bana Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kürtlere devlet sözü verildiğini sonra aldatılıp kandırıldıklarını söylediler” diyen Putin, Kürtlerin Irak, İran, Suriye ve Türkiye’de yaşadığını anımsatarak, “Kürt meselesi büyük bir mesele” dedi.”
Sözü veren Avrupa bizi yeneceğini de zannetmişti. Yine aynı Avrupa, Kurtuluş savaşını bu yalan üzerine kurmuştu. Ayrıca verdiği söz sadece Yahudiler için geçerliydi ve Trakya sınırlarında İngiliz birliklerine katılan Yahudiler savaş arkasında askerlere sırf bu dava için yardım etmişlerdi. Sonrasında da en büyük yanlışımız bu savaşa destek vererek Anadolu’dan men edilişimizdir de dediler.
Batıda İngiliz aklıyla Yunanlara destek verenler, Doğu’da İngilizlere, Güneyde Fransa ve İtalya ile el sıkışanlar yine onların verdiği sözü bize tehdit olarak mı kullanmaktalar?
Bu ne cüret. Bunu hangi Türk meclisinden hangi Kurumdan hangi yönetimden hangi hakla istemekteler.
Sırf kendi yalanları ile yüz yıl önce bir savaş başlatıp yenildikleri halde hala aynı yalanı sürdürerek bir başka savaşın ateşini tüttürmeye çalışan yine aynı yalancı Avrupa’nın emellerine ortak olan Rusya eğer taraf belirtmek ve tehdit etmek niyetinde ise -ki bunun başka açıklaması olamaz- herkes bu yalanın üzerine savaş vermeyeceğimizi ve hukuken hiçbir mazerete dayanarak bir istekte bulunamayacaklarını da bilmelidirler.
Rusya’ya çok güvenen Türk dost Ülkelerinin de yakın zamanda bir seçim yapmasının gerektiğini bir kez daha belirtmekte yarar var. Keza Atatürk’ün yüzyıla kalmaz emperyalizmin yanında olanlar kaybedecektir sözünün altında birçok mana yatmaktadır.
Bu nedenle ve tüm söz verilen coğrafyaların bizimle savaşa girmesi ve tarafını İngilizlerden yana kullanarak savaş kaybetmiş olmasının yanında bu rüyanın bitmiş olması da önemli ayrıntı olarak tarihe altın harflerle kazıldı. Şu an ki sınırlarımız ise kan ile çizilerek Türk’lerin Dünya’ya özgürlüğü ve bağımsızlığını kanıtlamış olarak Devlet kurma hukuku adına sahneye çıkmış olması bambaşka bir gelecek yaratılmış olarak ta önümüzde durmakta. Artık son söze getirmiş olduğumuz kuruluşumuz bu emperyalist mavradan da kurtuluşumuzu temsil etmektedir.
Yine bu sınavı vereceksek eğer Tüm Dünyanın Rusya dahil karşı alanda da tüm Özellikle Türk Devletlerinin tarafını tekrar gözden geçirmesi gerekecektir.
Kader yeniden yazılacaksa bu sefer Türkler için çok daha iyisini yazacaktır. Çünkü biz ne söz verdiysek tuttuk ama siz yine tarihi yanıltarak balçığa hizmet etmekte çekinmeyecekmişsiniz gibi görünmekte.
Tarih ola Türk ola Töre ola Kut’lu ola… Her savaş Türk’e düğün ola.
Dünyanın kokuşmuş nefesine bir kez daha merhaba.
Kaynak: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1377697