Savaşta da barışta da dürüstlüğü ilke edinmiş kahramanlarda vardır çok az olsalar da… Kendi çıkarları için kâğıttan kahramanlık yapanların yanında. İşte burada bir es verelim derin bir nefes… Meditasyonluk. Siyasetin genel anlam dışı perspektifinden, kendi minik penceremden baktığımda, toplumsal yaşamımızda tarihin sınıf kavgalarının tablosu olarak gördüğüm siyasette de kâğıttan kahramanların cirit attığı kadar, gerçek kahramanların az sayıda olsa da olduğunu görüyoruz.  Son bir haftadır Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer canlı yayınlarda, Cumhurbaşkanlığı seçimi için daha erken olduğunu, iki adayın ön plana çıkarılmasının partiye içsel anlamda zarar vereceğini söyleyen isabetli açıklamalarda bulundu. Ayni fikirdeyim. Çok erken... Biz böyle derken   iki büyük kentin büyükşehir belediye başkanı İmamoğlu ve Yavaş`ın ve ekiplerinin   böyle düşünmediğini izliyoruz. Her iki büyükşehir başkanı da görevlerinin yerel yönetim olduğunu unutmuş görünüyor, genel siyasete ve kendilerine biçilmeye çalışılan Cumhurbaşkanlığı gömleğine odaklanmış görünüyorlar. Biri eski genel başkanı ve şu an bulunduğu İstanbul Büyükşehir başkanlığına kendisini aday yapıp seçtirmiş Kılıçdaroğlu`nun yargı davasında olmak yerine Almanya`da. Diğer büyükşehir başkanı madencilere destekte… Açıkçası her iki başkana da Cumhurbaşkanlığı adaylığını uygun görmeyen, sıradan ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy verecek vatandaşım. Mevcut görevleri büyükşehir belediye başkanlığı. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Evet isimleri reklam, tanıtım, ARGE, basın ekipleri ile pompalansa da net olan belediyecilik kurumsallıktır. Farkındalık yaratmıyor her iki büyükşehir belediye başkanı. Tek alternatiflikleri ülkenin başkenti ve incisi olan  iki şehrin başkanları seçilmeleri. Aday gösterilmeleri de dönemin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu taktiri. Ve seçilmeleri de yine o dönemin vatandaş psikolojisi ve siyasi konjektörel ortamın müsaitliği ile oldu. Yani isim kim olursa olsun fark etmezdi. Vatandaş değişime hazırdı ve istiyordu. CHP, köklü bir partidir. Cumhurbaşkanı adayı da hem Ankara siyasetini bilen, vekillik yapmış hem yerel yönetime hâkim olmalı… Ötesi güvenilir siyasetçi imajı olmalı. İmaj derken yanlış anlaşılmasın. Kâğıttan kahraman değil o bahsettiğim imaj, harbi güvenilirlik. Vatandaş güvenilirliği. Şimdi hemen moderatörün Seçer`e adaylık mı düşünüyorsunuz sorusunu sorduğu gibi, sen de aday olarak Vahap Seçer’i mi işaret ediyorsun diyenleriniz olacaktır. Seçer, cevabını verdi. Daha 3 sene var önümüzde, bu konuların gündeme gelmesi erken, o dönem geldiğinde... Dedi! 3 noktalı gelsin cümlemiz.   Vahap Seçer, CHP`li büyükşehirler içinde en başarılı belediye başkanı. Çünkü Mersin gibi bir kentin belediye başkanı. Başarısı ve güvenilirliği teyitli. Kentin hamisi, babası, kardeşi, abisi... İkinci seçimde yüzde 60’lık başarı Mersin gibi bir kentte üzerinde düşünülmesi gereken detaydır, harbi başarıdır ve genel siyasetten gelmiş, iki dönem vekillik yapmış bir isim.  Cebi dolu yani siyaseten... Daha erken bu konuların konuşulması için diyerek… Dipnotçum! Kemal Kılıçdaroğlu`nun davasında savunmasındaki Bülent Ecevit benzeri fotoğrafına değinmek istiyorum. Siyasetin semboller üzerinden yapılan bir sanat olduğunu da düşünürüm. Bu sanki tam da bu söze uygun olmuş. Gibi...Gibi...