Son 3 gündür kendimde değildim; ne oldu anlamadım, biranda yorgan döşek yatağa düştüm hem de bu kavurucu sıcakta.
Hala halsizim ve aldığım o beş kilocuğumun 3ünü vermişim. İnsan isterse olmaz, istemezse ise kendiliğinden olur ya ;ayni durum oldu bende. İlginçtir ben kolay hastalanmam; sağlıklı beslenirim e sporumu da yaparım o covit dönemi kendi birimimde covit olmayan tek kişiydim üzerine hiç covit olmayan. Acaba benim gibi hastalananlar var mı bu sıcakta ve bu kadar ağır geçiren? Varsa sebebi ne? Çünkü hala aklım almıyor; basıl birdenbire bu kadar sağ-sol kroşe yemişimde, devrilmişim gibi oldum. Ben hasta olunca da dünya dönüyor, gündem akışta kalıyor ayni sizler gibi... Döngü bu o yüzden önce kendi yörüngenizle ilgilenin derim nacizane.
Galiba hastalık, bilgelik verdi sana Nefo?
Adına ne dersen de, ister bilgelik ister başka şey ,bu 3 günde o yorgan döşek sadece kendimle olduğum zamanda hayatım film şeridi gibi geçti önümden _ Yaşanılan anın kıymetini bilin derim ya hep; bir bakmışım geçmişte, ne kadar çok anın kıymetini bilmediklerim olmuş Telafisi imkânsız ama bazen buruk bazen şen gülümsemeyle anacağım. Anı yaşayın elinizde o anlar ,size anı biriktirecektir. Her saniyenin kıymetini bilin. Ne o saniyeler, ne de yaşadıklarınız geri gelmeyecek !!!
Aslında ben yokken baktım da gündem o kadarda hızlı değilmiş en azından Mersin’de. Adana’ya kendi kavgalarımızdan ,birlik olamadığımızdan kaptırdığımız konteyner liman hala biz olamamakla ve kavgalarla bıraktığım yerde. Sorunun ne olduğu değil; çözümü bilip yapmadığınız için yeni sorunlara yol açmak acı veren galiba. Mersin; makus tarihini değiştirmek sana kaldı sanırım yine.
Ve başka bir gündem okudum içeriği ile manşeti birbirinden kuzeyle güney kadar uzak olsa da manşet vurucuydu. Zaten basında hep ayni taktik kullanılır haber servisinde başlık ve manşet dikkat çekici olsun ki ,okunsun daha çok okunsun. Daha, daha idaha çok okunsun. Amacın araca dönüşü vaziyeti.
Manşetimize dönelim; sakinlikte, sabırda level üstü olan beni bile on ikiden vurdu . Manşeti yada haberi reklam yapmayayım ; Manşete konu olan sayın Gülten Kış vekilimize iki çift lafım olacak ; yerel yönetimlerde çoğu defa işten çıkarılmış mahkemeyle yada başkanların taktiriyle dönmüş son olarak ta 10 ay önce Vahap beye karşı düzenlenen sırttan bıçaklama komploları bozduğum, Vahap beyi koruduğum için komik ,hükümsüz oyunlarla işten çıkarılmış 18 günde tazminatı verilmiş, kimliği dahi alınmayacak bir an önce saha dışına gitsin de nasıl giderse gitsin mantığıyla hareket edenlerle mücadele etmiş olduğu şirket personeli olarak, onuruyla ,alın teriyle çalışan haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyen Emekçi.
Beni saha dışına attıklarını sananlar seçimde, aslında tamda kale önünde önümde topla buldular ve kalede kaleci bile yoktu.Golllll!!!
İlahi adalet, kişi adaletiyle birleşti mi müthiş olur ilahi adalet her zaman tecelli eder, gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir gerçeği var ki bunu yaşayarak görüyoruz benim olayımda bile. Vahap beyciliğimiz öyle sıraden değil yani harbice....Kimseyi haksızlık karşısında görüp, 3 maymunu oynayıp yalnız bırakmayız. Bizde böyle. Ha ekmeğimizden, severek yaptığımız belediyecilikten olmuşuz çok mu?
Onurumuzdan olmadık haksızlık, nankörlük hatta sırttan bıçaklamayı görüp karşısında görüp susmadık ya. Gerisi hikaye.
Gülten Kış milletvekilim; İşçilerin hepsi haklı nedenle çıkarılmaz. Hatta çoğunun haklı nedeni bile olmaz yerel yönetimlerde .Kaşın üzerinde gözün var denir çıkarılır ki; böyle durum yaşayan ekip arkadaşım için istida etmiştim ama kabul görmemişti e arkadaşımda çıkarılmamıştı. Bir başkasının referansı daha güçlüdür kendi̇ parti̇si̇nden de olsa bi̇le belediye ,çıkarılır; hele parti̇ deği̇şi̇kli̇ği̇nde olmazsa olmaz çıkarılır. Tüm yollar ayni̇ yere çıkar . Belediye işçisinin sistem değişmedikçe yaşayacağı makus talihi...
Budur.
Yani sizlerin görevi tazminat almış yok, haklı sebepten çıkarılmış değil ;yerel yönetimlerde çalışanlarında o 2019 bizi aldıkları sözde kadronun önündeki sözdenin kalkması Ve sistemin değişmesi için uğraşı vermeniz tüm vekillerle; yoksa bu devran hep böyle döner durur.
Bugün siz, yarın başka bir vekil; dünlerde olduğu gibi ayni metni okur, durur ...