Her gün bisiklet turumdan sonra bir kahvelik mola verdiğim yerde durdum. On beş yaşlarında pırıl pırıl üç gencin sohbetini ‘’masaların yakınlığı sebebile, istemeden de olsa’’ dinledim. Siyasetten bahsediyorlardı ve kendilerince çözüm önerileri vardı. Hem gururlandım hem de çocukluklarını mı yasalara acaba diye de aklımdan geçirdim.
Hemen sonrasında telefonuma bir tweet düştü.
#BüyükTürkMitingiİstiyoruz Tarih 30 Ağustos 2024
*
İstemsiz bir refleksle eskimeyen birkaç hadiseyi hatırladım.
Hepimizin bildiği Gezi olayları ve yakın zamanda yaşanan ve 3 Mayıs Türkçülük günü bildirisi yapan öğrenci grubun karşısında -kışkırtıcı Siyasal dinci grup arasında yaşanan ve disiplinle sonuçlanan olaylar.
Evet haklıyız çok yorulduk, sıkıldık, sıkıştık ve bunaldık. Halk olarak birçok davada haklıyız, doğru. Zafer en büyük bayram kesinlikle katılıyorum. Evet her şey huzurumuz ve nesillerimizin refahı, maddi kazanımlarımız sürekliliği için…bunda da hem fikiriz. Ama neyi nasıl yapacağımıza dair doğru mesafemiz her şeyden önemli. Özellikle ‘’30 Ağustos gibi bir zafere’’ gölge düşürmemek adına, doğru mesafede kalmak her şeyden daha da önemli.
Gezi olaylarının başında -mizahın, siyaseti ve savaşları nasıl durduracağını- tüm Dünya’ya kanıtladık ama İyi nasıl kötüye döner onu da kanıtladık sonuçta. Elbette, her isyan mizahla başlamalı ve devam etmeli. Daima... Bildiğimiz bir şey varsa oda, Türk Milletinin kendi dramından mizahla çıktığı gerçeğidir. Mizahın bittiği yerde Türk için hayatta durur. Ama biz bu sefer mizahı hiç durdurmayalım. Mükemmellik doğruda ısrarla gelirmiş. Belki bu sefer başarabiliriz. Mizah iyi organize edilirse kesinlikle savaşları durdurabilir. Hatta Zafere zafer dahi katabilir.
Bahsettiğim şey asla alt sınıf espri saçmalığı değil.
Kesinlikle mizahın gücünden bahsediyorum. Hatta Mizahın Dev’Şirane gücünden.
Devşiarne: (Dev/Büyük -Şirane/Çatı katında bilim insanı ve yazarların ilhamı yakaladığı yalnızlık alanı. Kim bilir belki de dramhanedir –Şire/ Tatlı -Devşirane/Devşirmek.)
Burada ki tüm anlamları yakaladığımda ‘‘mizahın ne denli derin çalışılması gerektiğini anlamak durumun önemini kat be kat arttırıyor. Siyasal mizah özü itibarile tatlı sert duruşu, etkiye tarihi değer katması ve en önemlisi yaratıcı olması birçok sorunu da çözebiliyor ‘’çoğu zaman’’
Benim gözümde ki siyasi gözlükten bakınca her anlamda manidar duruyor.
Öyleyse ve madem, siyasetin kalabalık sonuçlarının her biri başka bir dramı getirecek, o vakit bu yarayı mizah ile sarabiliriz. Gençlerimizin, ne denli kötü sonuçlarla karşılaşacağı belli olmayan ve hayat yıkan sonuçlarındansa, mizah yolunu seçerek akıllı sonuçlara doğru yön alabiliriz. Tartışma ahlakından uzaklaştırmanın tek yolu mizah ile savaşmayı öğretmek ve öğrenmekten geçiyor. Aslında hepimizin yolu bu yoldan geçiyor. Kendimizi izah etmek için neden mizahın tatlı sert ve akılcı tarafını kullanmayalım ki!
Mizaha İzah gerekmez demiş atalarımız.
Neden işin içinden aklın kara-ak-pembe-mor mizahına geçiş yapmayalım ki?
Bu konuda yetenekli olduğumuz açık. Sadece yaş almışların ve biz orta yaşların bu konularda öncü olması yeterli. Belki de yeni dönem siyaset arenası mizah ile savaşma ve mizah diplomasisi kültürü geliştirme zamanlarıdır. Bu durum meclise dahi sirayet etmeli aslında.
Olmaz demeyin biz istersek her şeyi ama her şeyi kendimize yakışan dengeye getirebiliriz. Madem her yol mübah biz de bu yollun en nitelikli mübah katmanlarını çalışırız. Ve tabi ki yaparsak en iyisini de biz yaparız. Sonuçta mizah üstün diploması yeteneğinden çıkan akıl işi.
O zaman bu alanda çalışmaya başlasak iyi olmaz mı?
Hep bir elden, Mizahın DevŞirane Gücünü kullanarak -her öfkeye bir mizah, her mizaha bir isyan- aklı geliştirmeyi deneyebiliriz. En azından sonuçları itibarıyla daha olumlu bitişler, hedefe giden ve halka olumlu yansıyan tarafa geçmiş oluruz. Sonuçta bu doğamızda olan ve sadece bize ait olan bir yetenek. Ve tabi yasal sorunu da ortadan kaldırıyor. Dünyanın başka bir yerinde bu denli bir erdem yok. Yani karşımızda duracak güç yok…Örneklerini benden iyi biliyorsunuz.
Siz ne dersiniz? Ohal mi Mizah mı?
Mizahın Dev’Şirane Gücü ile yürüyüş
Her gün bisiklet turumdan sonra bir kahvelik mola verdiğim yerde durdum. On beş yaşlarında pırıl pırıl üç gencin sohbetini ‘’masaların yakınlığı sebebile, istemeden de olsa’’ dinledim. Siyasetten bahsediyorlardı ve kendilerince çözüm önerileri vardı. Hem gururlandım hem de çocukluklarını mı yasalara acaba diye de aklımdan geçirdim.
Hemen sonrasında telefonuma bir tweet düştü.
#BüyükTürkMitingiİstiyoruz Tarih 30 Ağustos 2024
*
İstemsiz bir refleksle eskimeyen birkaç hadiseyi hatırladım.
Hepimizin bildiği Gezi olayları ve yakın zamanda yaşanan ve 3 Mayıs Türkçülük günü bildirisi yapan öğrenci grubun karşısında -kışkırtıcı Siyasal dinci grup arasında yaşanan ve disiplinle sonuçlanan olaylar.
Evet haklıyız çok yorulduk, sıkıldık, sıkıştık ve bunaldık. Halk olarak birçok davada haklıyız, doğru. Zafer en büyük bayram kesinlikle katılıyorum. Evet her şey huzurumuz ve nesillerimizin refahı, maddi kazanımlarımız sürekliliği için…bunda da hem fikiriz. Ama neyi nasıl yapacağımıza dair doğru mesafemiz her şeyden önemli. Özellikle ‘’30 Ağustos gibi bir zafere’’ gölge düşürmemek adına, doğru mesafede kalmak her şeyden daha da önemli.
Gezi olaylarının başında -mizahın, siyaseti ve savaşları nasıl durduracağını- tüm Dünya’ya kanıtladık ama İyi nasıl kötüye döner onu da kanıtladık sonuçta. Elbette, her isyan mizahla başlamalı ve devam etmeli. Daima... Bildiğimiz bir şey varsa oda, Türk Milletinin kendi dramından mizahla çıktığı gerçeğidir. Mizahın bittiği yerde Türk için hayatta durur. Ama biz bu sefer mizahı hiç durdurmayalım. Mükemmellik doğruda ısrarla gelirmiş. Belki bu sefer başarabiliriz. Mizah iyi organize edilirse kesinlikle savaşları durdurabilir. Hatta Zafere zafer dahi katabilir.
Bahsettiğim şey asla alt sınıf espri saçmalığı değil.
Kesinlikle mizahın gücünden bahsediyorum. Hatta Mizahın Dev’Şirane gücünden.
Devşiarne: (Dev/Büyük -Şirane/Çatı katında bilim insanı ve yazarların ilhamı yakaladığı yalnızlık alanı. Kim bilir belki de dramhanedir –Şire/ Tatlı -Devşirane/Devşirmek.)
Burada ki tüm anlamları yakaladığımda ‘‘mizahın ne denli derin çalışılması gerektiğini anlamak durumun önemini kat be kat arttırıyor. Siyasal mizah özü itibarile tatlı sert duruşu, etkiye tarihi değer katması ve en önemlisi yaratıcı olması birçok sorunu da çözebiliyor ‘’çoğu zaman’’
Benim gözümde ki siyasi gözlükten bakınca her anlamda manidar duruyor.
Öyleyse ve madem, siyasetin kalabalık sonuçlarının her biri başka bir dramı getirecek, o vakit bu yarayı mizah ile sarabiliriz. Gençlerimizin, ne denli kötü sonuçlarla karşılaşacağı belli olmayan ve hayat yıkan sonuçlarındansa, mizah yolunu seçerek akıllı sonuçlara doğru yön alabiliriz. Tartışma ahlakından uzaklaştırmanın tek yolu mizah ile savaşmayı öğretmek ve öğrenmekten geçiyor. Aslında hepimizin yolu bu yoldan geçiyor. Kendimizi izah etmek için neden mizahın tatlı sert ve akılcı tarafını kullanmayalım ki!
Mizaha İzah gerekmez demiş atalarımız.
Neden işin içinden aklın kara-ak-pembe-mor mizahına geçiş yapmayalım ki?
Bu konuda yetenekli olduğumuz açık. Sadece yaş almışların ve biz orta yaşların bu konularda öncü olması yeterli. Belki de yeni dönem siyaset arenası mizah ile savaşma ve mizah diplomasisi kültürü geliştirme zamanlarıdır. Bu durum meclise dahi sirayet etmeli aslında.
Olmaz demeyin biz istersek her şeyi ama her şeyi kendimize yakışan dengeye getirebiliriz. Madem her yol mübah biz de bu yollun en nitelikli mübah katmanlarını çalışırız. Ve tabi ki yaparsak en iyisini de biz yaparız. Sonuçta mizah üstün diploması yeteneğinden çıkan akıl işi.
O zaman bu alanda çalışmaya başlasak iyi olmaz mı?
Hep bir elden, Mizahın DevŞirane Gücünü kullanarak -her öfkeye bir mizah, her mizaha bir isyan- aklı geliştirmeyi deneyebiliriz. En azından sonuçları itibarıyla daha olumlu bitişler, hedefe giden ve halka olumlu yansıyan tarafa geçmiş oluruz. Sonuçta bu doğamızda olan ve sadece bize ait olan bir yetenek. Ve tabi yasal sorunu da ortadan kaldırıyor. Dünyanın başka bir yerinde bu denli bir erdem yok. Yani karşımızda duracak güç yok…Örneklerini benden iyi biliyorsunuz.
Siz ne dersiniz? Ohal mi Mizah mı?
Ekleme
Tarihi: 19 Haziran 2024 - Çarşamba
Mizahın Dev’Şirane Gücü ile yürüyüş
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(11)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Nil Sevim
(19.06.2024 12:44 -
#347)
Düşündürücü
simge erciyas derin düşünmek daha da önemli mizahına varacak kadar derin
Nil Sevim
(19.06.2024 12:44 -
#348)
Düşündürücü
simge erciyas derin düşünmek daha da önemli mizahına varacak kadar derin
simge erciyas derin düşünmek daha da önemli mizahına varacak kadar derin
Süleyman AKSOY
(19.06.2024 22:34 -
#349)
Mizah tarih boyunca despot lara ve despotizme karşı duruşu tahkim etmiş en mükemmel mücadele gücü tebrik ediyorum değerli başkanım.
simge değerli geri bildiriminiz için çok teşekkür ederim
simge değerli geri bildiriminiz için çok teşekkür ederim
Ceren Cerenn
(19.06.2024 22:54 -
#350)
Mizah, Otoriter resimlere karşı, Anadolu irfanın öne çıkması ile Milletin birlikte mücadele gücünü tetikleyen, Uykudan uyandıran Siyasete kapı açan bir Sanattır. Rahmetli Demirel 12 Eylül'cülere karşı Mizah, Fıkra, Hikayelerle karşı durabilmeyi başarmıştı...
Ceren Cerenn
(19.06.2024 22:54 -
#351)
Mizah, Otoriter resimlere karşı, Anadolu irfanın öne çıkması ile Milletin birlikte mücadele gücünü tetikleyen, Uykudan uyandıran Siyasete kapı açan bir Sanattır. Rahmetli Demirel 12 Eylül'cülere karşı Mizah, Fıkra, Hikayelerle karşı durabilmeyi başarmıştı...
Ceren Cerenn
(19.06.2024 22:54 -
#352)
Mizah, Otoriter resimlere karşı, Anadolu irfanın öne çıkması ile Milletin birlikte mücadele gücünü tetikleyen, Uykudan uyandıran Siyasete kapı açan bir Sanattır. Rahmetli Demirel 12 Eylül'cülere karşı Mizah, Fıkra, Hikayelerle karşı durabilmeyi başarmıştı...
Ceren Cerenn
(19.06.2024 22:54 -
#353)
Mizah, Otoriter resimlere karşı, Anadolu irfanın öne çıkması ile Milletin birlikte mücadele gücünü tetikleyen, Uykudan uyandıran Siyasete kapı açan bir Sanattır. Rahmetli Demirel 12 Eylül'cülere karşı Mizah, Fıkra, Hikayelerle karşı durabilmeyi başarmıştı...
Ceren Cerenn
(19.06.2024 22:54 -
#354)
Mizah, Otoriter resimlere karşı, Anadolu irfanın öne çıkması ile Milletin birlikte mücadele gücünü tetikleyen, Uykudan uyandıran Siyasete kapı açan bir Sanattır. Rahmetli Demirel 12 Eylül'cülere karşı Mizah, Fıkra, Hikayelerle karşı durabilmeyi başarmıştı...
simge erciyas değerli geri bildiriminiz için çok teşekkür ederim
simge erciyas değerli geri bildiriminiz için çok teşekkür ederim
simge erciyas tarihi analizi yazıya bağlamanıza çok ama çok sevindim. Amacına ulaşmış olmasına memnun oldum. Çok teşekkür ederim geri bildirim için.
simge erciyas tarihi analizi yazıya bağlamanıza çok ama çok sevindim. Amacına ulaşmış olmasına memnun oldum. Çok teşekkür ederim geri bildirim için.
Mehmet Özdemir
(19.06.2024 23:43 -
#356)
Elinize, kaleminize sağlık.
simge erciyas çok teşekkür ederim Sayın Üstadım
Esat koçak
(21.06.2024 13:31 -
#371)
Hiciv gerçekten önemli bir çarpan ve kaldıraç. Okuyunca bu konuda derinlemesine düşünmediğimi fark ettim. Bu güzel düşünsel seyahat ve farkındalık için teşekkürler.