31 Mart seçimleri eşi benzeri görülmemiş bir seçim olarak siyasi tarihimizde yerini alacak. İktidar için büyük bir kayıp, muhalefet açısından ise iktidara gelmek için önemli bir kilometre taşıdır, yerel seçimler. Geçmişte iktidarın konumunu tespit etme adına yerel seçimler daima belirleyici olmuştur. Önümüzdeki günlerde/aylarda siyaset arenasında önemli gelişmeler olacağına dair ciddi bilgiler ve duyumlar var. MHP-AKP ittifakı er ya da geç dağılacak. Peki CHP buna hazır mı? Ya da CHP ne yapıyor, olası gelişmelere hazırlıklı mı, diye sormak en doğrusu.
ÖZMUHASEBE ZAMANI
Cumhur İttifakı’nda yaşanan tartışmaların dışarıya yansıdığı ve yaşananların bardağı taşırdığı hepimizin malumudur. İktidar cephesinde süreç bu şekilde iken muhalefet cenahında belirsizlikler sürüyor. Altın tepside iktidarın sunulduğu CHP’nin, iktidar olma yolunda nasıl bir performans göstereceği, belirsizliğini koruyor. Bu konuda en büyük fırsat CHP belediyeciliği… Kamuoyu nezdinde ciddi bir imaj oluşturulması durumunda, partinin iktidar olma yolunda büyük bir avantaj sağlayacağı, kesinlik arz ediyor. Artık güçlü ve etkili bir AKP yok. Halk üzerinde etki oluşturan ve seçim sonuçlarını etkileyen bir Recep Tayyip Erdoğan da yok. son seçimde bunu gördük. Bu durumda iktidar ile arası açılan halka gitmek ve halkın desteğini arkasına almak için CHP’li belediyeler bir lokomotif görevi görecektir; ancak!
CHP, AK PARTİ’LEŞMEMELİ
Siyaset ile hemhal olan ve hemen her açıdan nüfuz sahibi bulunan bir kesim var. Bunlar zamanın siyasi iklimine göre şekillenen kesimlerdir. Bunlar bazen badem bıyık bırakır, cumadan cumaya camiye gider; bazen de hilal bıyık takılır, ocak ocak dolaşırlar. Muhtemel bir CHP iktidarında ise kendilerini ‘’yılların eskimeyen Atatürkçüleri’’ olarak ilan edeceklerdir. Bir hayli zenginler. CHP’li belediyeler bu kesimlerle aralarına mesafe koyabilmeli. Belediye binalarından uzak tutulmalılar… Bunlar sadece, en çok kazancı nasıl elde edeceklerine odaklılar! Belediyelerdeki en sıradan gelişmeler üzerinden provokasyona sebebiyet verebilirler. Ağızlarını tutamayıp birilerine yaranma adına laf taşıdıklarını bilmeyenimiz yok. Bu durumda CHP’li isimlerin azami derecede dikkatli olmalı ve görevlerini layıkıyla icra edebilmeliler.
CHP’Lİ BELEDİYELERDE ZAFER SARHOŞLUĞU VAR
Var tabi; hükümet karşısında yıllardır bu denli bir zafer elde edilemedi; kutlamalar ve sevinçler nedeniyle henüz yatırımlara ve projelere geçilebilmiş değil. Mersin’in bazı ilçelerinde ciddi tartışmalar söz konusu. Tarsus. Tecrübesizlikler ve hatalar almış başını gidiyor. Başkan Boltaç’ın açığını arayan güdümlü elemanlar mevcut. Sadece başkan Boltaç’ı değil aynı zamanda yakın çevresini de takibe alıyorlar. Sayın Boltaç’ın ekibinde ciddiyetten uzak isimler de bulunuyor. Tecrübeden yoksun bazı kişiler... Ne ilginçtir ki bu kişiler, kendilerini ehil olarak görüyor… Çokbilmişlik mi dersiniz, kibirlilik mi dersiniz, size kalmış. Başkan Boltaç belediyede otorite tesis edebilmiş değil! Çünkü kendisini başkan zanneden ve seçimi kazandırdığını uluorta konuşanlar var. Herkes haddini bilsin: Vahap Seçer olmasaydı, Tarsus kaybedilirdi.
SİYASETTE NORMALLEŞME HAMLELERİ VAR; AMA!
Büyükşehir Belediye başkanı sayın Vahap Seçer yılların siyasetçisi ve dirayetli bir belediye başkanıdır. Ne var ki belediye bünyesindeki yetkili bazı isimler başkanın yükünü hafifletmek yerine ona yük oluyorlar. PR yapma peşinde olan isimler bile var. Ancak bunlar kendilerini farklı bir şekilde gündem edebilirler. Meşhur olma kaygısı, insanı magazin programlarına dahi düşürebilir. Belediyede yaşanan en ufak bir tartışmanın bazı siyasi partilerin il binalarında en ufak teferruatına kadar anlatıldığını biliyorum. ‘’Henüz çok erken, yolun başındayız’’ diyerek, biryerlere sabredilmesi gerektiğini tavsiye eden rakip siyasetçiler var. Birkaç sıradan olayın köpürtülüp üç-beş gizli tanıkla, ülke gündemine getirilmesi tasarlanıyor, olabilir. Başkanlar komploculara fırsat vermemeli ve işbirlikçilere dikkat etmeli. Mersin halkı ve belediyenin namuslu çalışanları her zamankinden daha çok başkanlarına sarılmalı ve destek olmalı. Seçimlerle elde edilemeyen sonuçların birtakım kirli tezgahlarla elde edilmesine çalışanlar var. Hassaten Toroslar, Tarsus, Akdeniz ve büyükşehir üzerinden bir şeylerin arzulandığını hafife almayın. Söz konusu belediyelere kayyum atanma hayalini ‘’gelişmeleri yakından/ilgiyle takip ediyoruz, takipçisiyiz’’ şeklinde normal cümlelerle izah ediyorlar; ama hayalleri anormal. Belediyeler CHP’nin iktidar olma yolunda bir an önce zafer sarhoşluğundan kurtulmalı ve halk ile buluşmalıdır. Aksi durumda CHP, halk nezdindeki prestijini kaybedip iktidar koltuğunu elinin tersiyle tepebilir.