Ak Parti’nin iktidara gelişiyle sağlık alanında ciddi bir reform süreci başladı. Bir yandan ciddi yatırımlar gerçekleşirken diğer yandan 90’lı yılların uzun kuyrukları üzerinden önceki hükümetlerin sağlık politikalarına dair sert eleştiriler gündemde tutuluyordu. Toplumsal hafızanın şekillendirildiği bu süreçte hakikaten büyük işler yapıldığını da inkâr edemeyiz. Tabiri caizse sağlık tarihimizin altın çağı yaşandı, denebilir. Ne var ki bir süre sonra bu reformlar yetersiz kaldı ve sistem zayıflamaya başladı. NEREDEEN NEREYEE! AK Parti  genel başkanı ve sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hemen her açıklamasında sağlık sistemindeki dönüşüme işaret etmekteydi. Ne var ki birkaç yıl önce işleyişteki hantallık hastane koridorlarında 90’lı yılları andıran kuyruklar oluşturuyordu. Mesele gündeme gelince bir çırpıda sorun çözülüverdi. Neymiş o çözüm yolu? Artık randavu ile  hastanelere gidilecekti. Böylece kamuoyunda hastane kuyrukları üzerinden tepki oluşması engellenecek ve vatandaş belirlenen saatte hastaneye gelecekti. Güzel düşünülmüş. Mesela göz probleminiz varsa yahut kardiyoloji polikliniğine gidecek olursanız hastane sıralarında beklemek yerine aylarca evinizde oturuyorsunuz. Önemli olan vatandaşın koridorlarda beklememesi. Varsın aylarca beklesinler. Bunun adı çözüm değil; işgüzarlık. Rahatsızlığı olan nice insan MHRS üzerinden randevu bulamıyor. Ağır hastalar ve maddi durumu yerinde olanlar özel hastanelerin yolunu tutuyor. Yoksa amaç özel hastanelerin kazanması mı? Burnuma kötü kokular geliyor. Seçim meydanlarında SSK hastanelerindeki olumsuzlukların videolarını paylaşarak Türkiye'de Sağlıkta devrim yaptığını söyleyen Ak Parti’nin sonunu herhalde sağlık sistemindeki çarpıklıklar getirecek. ACI MANZARAYA BİR ÖRNEK Bugün Annem ambulans ile Toros Devlet hastanesine götürüldü. Kırmızı alanda serum takıldı. Kan alındı. İki saat sonra sonuçlar çıkacak dendi. İki saat bekledik. Süre dolunca bankoda görevli bir hanımefendinin yanına gittim. Tahlilleriniz çıkmamış, laboratuvar sisteme yeni girmiş, dedi. Bu iki saat daha beklemek demekti. Hastanede bir yoğunluk var mıydı, dersiniz? Yoktu. Kırmızı alana gelmiş ciddi rahatsızlığı olan birinin kanı, sisteme ne diye girilmedi, sizce? Yoksa laboratuvarın iş yükü mü fazlaydı? Hayır! Sadece lakaytlık! Umursamazlık! Bazı sağlık çalışanlarının davranışlarındaki sertlik ve boş vermişlik, hastaları ve hasta yakınlarını çileden çıkarıyor. Bu düzensizliği değiştirmek gerekmiyor mu? Şehir hastanesinde ise çekilen ilaçlı emarın sistemde nasıl görülmediği ise ayrı bir konu.Şehir hastanesine başka bir köşe yazısında değinecem. Daha nereye kadar ey halkım!  EMRAH CEVİZ İSTİFA ET Mersin il sağlık müdürü Emrah Ceviz ile ilgili ciddi iddialar var. Bunlara pek girmeyeceğim; ancak kamu kurumlarında yaşananlara tercüman olmak istiyorum. Son zamanlarda Mersin’deki kamu hastanelerinde artan mobbing şikayetlerine dair birçok örnek elimizde mevcut. Nice isim, tarafımıza ulaşarak, yaşadıkları mağduriyetten duydukları ızdırabı bizimle paylaşıyorlar. Kötü olaylarla sonuçlanabilecek baskı ve sindirme eylemlerinin, önüne geçilmesi noktasında il sağlık müdürlüğünde ciddi bir tedbir alınmadığı ifade ediliyor. Mağdur personellerin konuyla alakalı şikâyetlerine yenileri ekleniyor. Öte yandan hastaneler birer hizipleşme, gruplaşma ve örgütlenme mecrası olmamalı! Sınavlarını geçmiş ve memur olma hakkını kazanmış kişilere sözüm yok. Benim sözüm, kamu kurumlarını birer köfteci dükkanına çeviren yamyamlaradır. Vatandaş dirsek çürütüyor, gece-gündüz çalışıyor ki bir kamu kurumuna atansın! Ama yeğeni bol, nice amca ve dayılar nedeniyle kamu kurumlarında birçok isim haksız bir şekilde yüksek maaşlı bir makamlara kavuşuyor. Neden? Bu millet sizi beslemek için mi, vergi ödüyor, ulan! Birçok memurdan hatta valilerden bile yüksek maaş alanlarınız var. Nedir bu doyumsuzluğunuz! Kimsenin pek konuşmadığı 21B ihalelerini duymuşsunuzdur. Tam bir fiyasko. Araştırırsanız işin altından neler çıkacak neler! İdeolojik örgütlenmeler yoluyla hareket eden torpilli personeller! Onların ideolojisi ‘’rant’’! Bukalemun gibiler daldan dala atlıyor, sendika sendika geziyorlar. Bazen bozkurt; bazen de yoldaş oluyorlar. Sayın Ceviz, sizin yönetimiz döneminde hastanelerde yaşanan mobbingler, rantlar ve kadrolaşmalar kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor. İhalelerdeki şeffaf olmayan gelişmeler, rahatsızlık uyandırıyor. Özel hastanelere yönlendirmeler ise başlı başına bir olay! Farkında mısınız, Mersinliler sizin yönetim mantığınıza ateş püskürüyor. Ülke gündemine oturmanız an meselesi.