31 Mart seçimlerinden sonra CHP’de yaşanan gelişmeler akıllara durgunluk veren cinsten… Yaşanan hadiseleri bir bilseniz; açıkça millet iradesine ve hassaten kadınların tercihine ipotek koyuyorlar. Bu, milli iradeye yönelik siyasi bir darbe niteliğindedir. Kabul edilemez uygulamaları kimler yapıyor, dersiniz. Şok olacaksınız.
NELER OLUYOR
Son dönemlerde CHP Mersin örgütünde ciddi tartışmaların ve hatta büyük bir rekabetin olduğuna dair iddialar gündemi meşgul etmişti. Gelişmelerin farkında idim; ancak olabildiğince meselenin üzerine gitmedim. Nihayetinde parti içi meselelerin çözüm mercii yine parti yönetimidir. Ne var ki yapılanlar, antidemokratik niteliğe sahip olunca buna kayıtsız kalamadım. Sessiz kalmayacağımı herkes bilmeli. Adres Tarsus… Tarsus’ta CHP ilçe kadın kolları seçiminde skandallar yaşanıyor. Bu skandalların failleri ise CHP Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır ile CHP Tarsus Belediye başkanı Ali Boltaç… Yetki ve selahiyetleri olmayan işlere giriştiler. İlçe kadın kolları başkanı seçiminde Boltaç ve Başarır’ın desteklediği isim İrem Cansu Tan, tüm desteklere rağmen seçimi kaybetti. Tan, seçimi kaybettiyse de Boltaç ve Başarır, sudan sebeplerle seçimin iptalini sağladılar. Sandıktan çıkan kadının ve Tarsus’un iradesini tanımadılar. Aymazlıktır. Hükümsüzdür. Bu zihniyeti en ağır şekilde kınıyoruz.
ŞOK HAMLE
CHP’nin iktidar yolculuğunda yapılan bu demokrasi dışı girişimin, ne şekilde gerçekleştiği ise akıllara durgunluk verdi. Başarır ve Boltaç, genel merkez eli ile birtakım bahaneler ileri sürerek seçimin iptal edilmesi kararını uygulattılar. Kararın ilçede şok etkisine neden olduğu ve parti içi eleştirileri beraberinde getirdiği su götürmez bir gerçek. Adalet ve demokrasi vurgularıyla gündemde yer edinen ve halkın vicdanını temsil eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticileri, söz konusu kararları kamuoyuna nasıl açıklayacak? Merak ediyorum. Yakın döneme kadar AKP iktidarının eleştirildiği siyasi hamlelerin ve usulsüzlüklerin bizzat CHP idarecileri ve vekilleri tarafından uygulanması halk nezdinde olumsuz bir imaj çiziyor. Güven sarsıyor. CHP’nin iktidar yolculuğunda söz konusu eylemlerin halkta güven sorununa sebebiyet vereceğini kimse unutmasın. Sandığa saygı göstermeyenler, sandığa gömülebilir. Burası Mersin. Burada hile, kabul edilmez.
DİĞER İLÇELERDE DE BENZER UYGULAMALAR VAR
Tarsus’ta yaşanan gelişmenin farklı ilçelerde de yaşandığı biliniyor. Kanımca, birileri Mersin CHP örgütünü boyunduruğu altında almaya, tabiri caizse ‘’Mersin’in sahibi benim’’ demeye çalışıyor. Demokratik teamüllerle hayat süren CHP yerel örgütünün bir avuç elit siyasilerin hakimiyetine teslim edilmemesi adına, sessiz kalmayın! Susmayın. Yoksa iktidar olmak, hayal olmaktan öteye gitmez. Anamur’da ve Silifke’de ilçe yönetimi konusunda da aynı tartışmalar yaşanıyor. İlçe parti idareleri ile ilçe belediye yönetimleri arasında kapalı kapılar ardında ciddi tartışmalar yaşanıyor. Mersin halkı şunu biliyor ki Tarsus, Silifke, Toroslar ve Anamur belediyelerinin kazanılmasında en büyük etken ve itici güç sadece ve sadece Vahap Seçer’dir. Halka CHP'nin sosyal belediyecilik mefhumunu tanıttı. Bir marka haline geldi. Türkiye belediyeciliğine örnek teşkil etti. Uluslararası alanda çalışmalara ilham vesilesi oldu. Başkan Seçer, heybeyi omuzladı, seçim sürecinde kapı kapı dolaştı. Bir oy kendisine bir oy da ilçelerdeki CHP’li adaylara, diye diye ilçelerde çalmadık kapı bırakmadı. Kimse inkar edemez. CHP’nin Mersin’deki başarısının mimarı sadece başkan Seçer’dir. Başkanın yeniden formüle ettiği CHP’nin imajını bozuk para misali harcamasına, yok etmesine hiç kimsenin hakkı yok. Kimse Mersin'i avucuna alacağı bir siyasi atmosfer peşinde olmasın, hayallere kapılmasın! Millet iradesine gem vurmaya kalkışmasın. Kimin haddine!