Yeşil ile mavi denizin; ölümsüz aşk yaşadığı şehir, Mersin….
Bu kente gelip, geri dönen var mı?
Vazgeçilmesi zor sevdasın be güzelim!
Yaza dönünce mevsim; sende bir romantik oldun gölgem, ne bu Mersin’e ilanı aşkın?
Heyye…
Mersin’de biz çocukken yazlık sinemalar vardı. Cümbür cemaat gidilen, gazozu, çekirdeği… Konular aynide olsa ne fark eder; havada ful kokuları, yıldızlar altı …
Konular ayni mi her flimin demiştik ,ha konu konuyu açsın o zaman.
Yerel seçim bitti; işler güçler derken, tekrar siyasette kartlar karılmaya başladı.
Her parti içinde kazan kaynıyor.
Kaybedenler birbirini suçlarken, kazananlar otoriteyi elde tutma mücadelesi için kartları karıyor. Partilerin genel merkezlerinden, yerele uzanan bir yol bu.
CHP, bu konuda başı çekiyor; liderler bazında, lider derken gölgedeki mi ortadaki mi desem diye baya bir düşündüm. Hakikaten hangisi ya da üçüncü şık mı?
MHP, yeni liderini arıyor yavaştan…
AKP ise ;alt kadroları yenileme peşinde.
Otorite demek; iktidar demek, ipleri elinde tutan kazanır.
Soru şu?
İktidar olmak isteyen, kim?
İpleri elinde tutan, kim?
Merkez siyasette de, yerel siyasette de başkanlar diyeceksiniz dimi?
Çoğu zaman; en son babalar duyar vaziyeti oluyor başkanlarda ve geç müdahale bir sonraki seçimde nakavt ile son buluyor kendisi adına.
İlçelerde de olsa da esas sessiz sıcak savaş büyükşehirlerde. Büyükşehirden ilçelere egemenlik stratejileri hâkim olur.
Eski tas, eski hamam usulü; gruplaşmalar olduğu dillendiriliyor, bu hala ders alınamadığının da göstergesi.
Her grup; kendi ekibiyle gövde gösterisi yaparken, diğer grubun ekibini, yakından uzaktan bağlantısı olanı saha dışına atma mücadelesinde olur birbirlerini gördüklerinde sohbet şahane, sonrası bahaneeee…
Şimdi buraya kadar bildik senaryo; ama bu en son babalar duyar vaziyeti olur dedik ya, Mersin’de bu dönem sanki bambaşka rüzgarlar esecek, en baba Başkan Vahap Seçer, bu klasik senaryoyu yerle bir edecek gözüküyor; oyunu ben kurarım, kartları ben dağıtırım, oyunu ben bitiririm gibi aksiyoner akılcı bir siyaset stratejisi ile yol almakta. Mersin’i yönetme yetkisi; Mersinliler tarafından güvendikleri, inandıkları Vahap Seçer’e verildi.
Vahap Seçer ipler benim elimde, otorite, iktidar; işinize gelirse diyor ,gruplaşmalara. Her gruplaşmanın; önce başkanlığına, sonra Mersin’e ne zarar verdiğini, geçmişten günümüze en iyi bilen bir siyasetçi. Gruplaşma içinde olanlarda, bence bu sefer ayaklarını denk alsınlar; yapacakları işi, üç düşünüp bir yapsınlar. Kendiniz kazanacaksınız diye; Mersinlinin oyuyla masaya kâğıt sürmeyin. Mersinli, kendi sürer o kâğıdı ve Mersin kazanır. Eli kuvvetli Mersinlinin; en büyük kozu da Vahap Seçer. Vahap Seçer ’in elide kuvvetli, en büyük kozu Mersinli.
Mersinliler; bu güç savaşlarına da kendi çıkarları için yaptıkları hamlelere de, Vahap Seçer’e zarar verilmesine de , Mersin’de hizmetin aksamasına da müsaade etmeyecekler.
Bu oyunu bozar, üzerine de yenisini yazar; gazozunu, çekirdeğini alır seyreder Mersinli.
Demedi demeyin.
Eski çamlar, bardak oldu beyler!