Son yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın aldığı ağır yenilginin yankıları sürüyor. Cumhur İttifakı’nın paydaşlarından Devlet Bahçeli, seçimlere dair bir beyanatında MHP’nin oy oranını arttırdığını ve Ak Parti’nin büyük bir oy kaybı yaşadığını ima etti. Dolayısıyla MHP cenahında bir değişim ihtimal dışındayken AK Parti’de köklü bir değişim yaşanması bekleniyor. Yaklaşık iki ay geçmesine rağmen henüz bir girişim söz konusu olmasa da parti tabanı, değişimi hayat-memat meselesi olarak görüyor. AK Parti tabanı, gidişatı parti teşkilatından daha iyi okuyor. Burası kesin. AK PARTİ, DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA Yerel seçim sürecinde hükümetin yanlış politikalarının seçim sonucuna etki ettiğini defaatle yazmıştım. Bazı AK Partililerin kibirli ve halktan uzak bir yaşantı sürmeleri, Türk toplumunda tepkilere yol açtı. Yerel seçimde bunu net olarak müşahede ettik. Geldiğimiz noktada bir şeylerin değişeceğine dair kulislerde toplantıların yapıldığını bilmek ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hususta kararlı olduğunu görmek, partideki olumsuzluğun hesabının sorulacağına dair kanaatleri kuvvetlendiriyor. Halkın ümitlerini tazeliyor. Ancak burada birtakım sorunların bulunduğunun yahut partinin geleceğinin tehlike altında olduğunun altını çizmek istiyorum. AK Parti, halkın partisi olarak kuruldu ve büyüdü. Zaferden zafere koştu. Siyaseti bir hizmet mecrası olarak görmek yerine rant kapısı olarak tanımlayan bir avuç azınlığın, AK Parti’de kritik noktaları tutmaları, partinin istikbalini tehlikeye atıyor. Tıpkı ANAP’ın dağılması gibi bir tehlike söz konusu. Bunun önüne geçebilmek için sadece teşkilatlara el atılması yeterli olmuyor; aynı zamanda zihniyetin de değişmesi hayati önem arz ediyor. MERSİN’DE DEĞİŞİM ŞART! Malumunuz olduğu üzere bir partinin farklı vilayetlerde temsilcileri mevcut. Parti teşkilatına mensup bu yerel temsilciler parti merkezine hiyerarşik olarak bağlı. Ne var ki inorganik bir bağ daha mevcuttur ki bu da milletvekili yahut bakanlık görevindeki bazı kimselerin teşkilatı tekellerinde bulundurmalarını gösteriyor. Yani bu kişiler il yahut ilçe başkanının değiştirilmesini destekler gibi görünür; ancak değişecek başkanın yerine kendilerine yakın farklı bir ismi tayin etmek isterler. Anlayacağınız, değişen tek şey isimlerdir. Nihayetinde parti teşkilatlarındaki ‘’benim adamım, senin adamın’’ sorunu hız kesmeden devam ediyor. Sanırım sayın Cumhurbaşkanımızın, odaklanması gereken esas konu bu. Öncelikle teşkilatlar üzerinde hakimiyet kuran ve partiyi avucunun içine alan ‘’siyasi patronların’’ önüne geçilmesi gerekiyor. Seçimlerin esas sorumluları bunlardır. Faturanın sadece teşkilatlara kesilmemesi gerekiyor. Bu durum Mersin AK Parti teşkilatı ve teşkilat üzerinde ince hesaplar yapanlar için de geçerli.  Mersin’de sorun  AK Parti il başkanından bilinirse hataya düşülür. Mersin’de il başkanı dışında seçimin kaybedeni il yönetimi, kendisini il başkanı gibi gören vekiller, başkanlar ve Akdeniz Belediyesi’nde yetkili olan birkaç isimdir. Artık bunların önünün alınması ve partinin asli fonksiyonunu icra etmesi gerekiyor.  TEŞKİLATTA DİRENENLER VAR Seçim sonuçlarının AK Parti cephesinde büyük bir şoka yol açtığı ve moralleri bozduğu biliniyor. Seçimden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen il teşkilatlarının sorumlulukları ve mesuliyetleri gereğince istifa etmemiş olmaları, söz konusu teşkilatların istifa etmek istemediklerini ve sayın Cumhurbaşkanının kendilerini azl etmelerini beklediklerini duyuyoruz. Koltuk sevdası, başa bela… Ne ilginçtir ki bazı vekillerin ve bakanların şimdiden yedek başkanlar tespit ettikleri ve cumhurbaşkanının masasına bu isimleri koyacakları iddia ediliyor. Anlayacağınız, bazı partililer tabiri caizse ‘’eski tas, eski hamam’’ tarzında bir AK Parti tasavvuruna sahip… Açıkça direnemeyecek bu kişilerin, görevden alınmaları durumunda ne yapacaklarını sizlere haber edeyim mi? Farklı partilere katılacaklar ve ‘’biz zaten AK Partili değildik. Kötü şeylere şahit olduk, istifa ettik vs’’ diyecekler. Siyasette popülarite böyle sağlanır oldu. Rantçılar! Partiye gönül bağı ile değil, mide bağı ile bağlılar. AK PARTİ’Yİ KURTARIN Siyaset baronları sadece parti teşkilatlarına değil bir ildeki hemen her şeye müdahale ediyor. Karışmadıkları iş yok! Emniyet, yargı, belediye, vilayet ve ticaret… Bunun farkında olan halk AK Parti’ye neden oy vermedi, halkın güveni neden sarsıldı? Cevabını biliyorsunuz. Vatandaşlar, sorunlarının çözümü için teşkilata mensup birini bulamıyor. Genelde kapıyı kapatıyorlar. Rüşvet talep edenler yok mu?. Sorunun yanıtını halktan bekleyin. Önümüzdeki günlerde AK Parti’nin büyük bir yol ayırımına gideceğini umuyorum. Kuruluş kodlarına yeniden dönmesi gereken bu partiyi bekleyen tehlikelere takılmadan ve halktan uzaklaşmadan, teşkilatı siyasi baronların tahakkümünden kurtarın sayın Cumhurbaşkanım. Aksi durumda bir sonraki seçimde bu kadroyla Cumhurbaşkanlığı seçimini dahi kazanmak hayal olur.