31 Mart Seçimleri acısıyla tatlısıyla geride kaldı. Seçim sonuçları hemen hemen kesinleşti. Olmayacaklar oldu, olacağı düşünülen tahminler tutmadı. Kaleler, algılar yıkıldı, bir bir. Bu seçim Türk siyasal hayatında çok önemli bir eşik olarak tanımlanacak. Seçmen önemli bir ders verdi. Ve artık yıkılması imkansız diye düşünülen partiler dağılmaya yüz tuttu. Neden? HER ŞEYİ TEK TEK ANLATMIŞTIM Siyaseti ve toplumu iyi bilen biriyim. Herkesi ve hemen her kesimi dinledim. Tahminlerim beni yanıltmadı; ama milyon dolarlık bütçeli şirketler ve fonlanan gazeteciler yanıldı. Bu seçim öngörüsü için sahaya çıkmak da yetmiyor. İnsanın halinden anlamak, sorunları dinlemek ve çözmek de önemliydi. ‘’Ben ne yapsam da bu millet bana oy verir’’ şımarıklığı, bugün cevabını aldı. Ülkenin ciddi sorunları vardı: ekonomi, adalet ve sosyal çözülme… Bunları çözmeyip halkın karşısına çıkarak ‘’şu parti hain, onlar terörist’’ demek artık karın doyurmuyordu. Anladınız. Ama artık çok geç. Mersin kendi evladını bağrına basmayı bildi. Başkan Seçer ile ilgili öngörülerimi tek tek yazdım. Adam işinin ehli. Seviliyor ve destekleniyor. Onun karşısında durabilecek bir aday yok. Demiştim. Bana hakaret ettiler. Neyse aldılar cevaplarını. Mezitli’de Ahmet Serkan Tuncer, Yenişehir’de Abdullah Özyiğit seçimi farkla alır demiştim. Oldu.  TROLLER BOŞ DURMADI Son dönemlerde troller de boş durmadı. Sosyal medya görevlisinden gazetecisine, siyasetçisinden parti idarecilerine kadar. Birçok kişi ahkam kesti. Tek tek anlattım, öyle değil, böyle diye. Dinletemedim. Teşkilatlar çalışmıyor, dedim. Serdar Soydan zayıf bir aday, daha güçlü bir aday lazım; ama teşkilatlar milletin derdi ile dertlenmiyor, diye diye dilimde tüy bitti. Cumhur İttifakı’nın kalelerini CHP kazandı. Sürpriz değil. Ak Parti’nin boş bıraktığı alanı CHP stratejik bir hamleyle doldurdu: halkı dinledi, halka el uzattı, halkın yanında durdu. Gece gündüz bu partiyi ‘’terör’’ ile zan altında bıraktınız. Millet yutar mı? İsrail’e giden gemiler konusunda muhafazakar seçmen tepkiliydi. ‘’Gazze konusunu İrancılar ve Fetöcüler köpürtüyor’’ diyerek meseleyi kapattılar. Aksa Tufanı sizi de vurdu. Farkına varın. Muhafazakar seçmen CHP’ye oy attı. CHP milletin partisi oldu. Ak Parti tarihinin en büyük yenilgisini aldı.  Algıyla gündemi nereye kadar meşgul edeceksiniz, be kardeşim? Nereye kadar. Bak seçim sonuçlarına. Emeklileri ve yoksulları rencide ettiniz, umursamadınız. Halk ezildi. Süleyman Demirel’in bir sözü vardır: ‘’boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.’’. Sanırım sayın Demirel haklı çıktı.  AK PARTİ TEŞKİLATI DEĞİŞSE DE MİLLET KÜSTÜ BİR KERE Hemen her platformda Ak Parti için ‘’MHP ile ittifak yapmak normal; ama MHP’lileşmeyin’’ demiştim. Uyardım. Bugüne kadar kullanılan ‘’milliyetçi dilin’’ milleti, nasıl rahatsız ettiğini anlamak için seçim sonuçlarına bir bakın. Milliyetçi partilerin durumu içler acısı. Ak Parti teşkilatının durumu da perişan, ehliyet-liyakate dikkat etmediler. İnsanları dinlemediler, kırdılar. Teşkilatta değişik isimleri görevlendirdiler. Millet küstü. Yıkım kaçınılmaz oldu. Tarihi bir şahsiyet olan Ebu Müslim el Horasani’nin veciz bir ifadesi vardır ve bu ifade Ak Partililer için de geçerlidir: ‘’Onlar zararlarından emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak amacıyla da düşmanlarını yakın tuttular. Yakınlaştırılan düşman, dost olmadı; ama uzaklaştırılan dost, düşman oldu!".