Yarına kalır kimsenin kalmaz yanına; kader bir gün okur canına.
Başından sonuna seyret bu flmi,sağlam durup ibret almak bu işin ilmi
Haydaaaaaa !!!
Müslüm baba baş tacı ama bu kadar üreten Uğur Işılak dinlenmez mi abi?
Dinlenir.
Müslüm babasız,AhmetKayasız,Uğur Işılak’sız dinlemeden yazmam abi…
Bağlamanın tınısı kaleme sakinlik veriyor.
Yoksa malum kalem kılıçtan keskindir …
Gemileri değil ,limanları yakar her kağıda dokunduğunda.
*****
Mersin …..
Hazır mısınnnnn?
Mersin’e bahar geldiiiii.
Baharrrr….
Oh be ses yok,gürürtü yok,atışma yok …
31 Mart geldi geliyor derken geldiiiii…
Şükür!!!
**************
Mersin seçim sürecini çok güzel geçirdi.
31Mart’ta hoşgörüyle bitecek inşallah.
Helal olsun tüm adaylara.
Arada devletimizin imajına zarar verecek beni çok kızdıran seçim söylemleri olsa da Bilmediği yoktur devletimizin beka ile ilgili; sanki devletin yeni haberi olmuş gibi, eğer böyle bir durum varda bir işlem yapılmıyor gibi, salt muhalefet yapıp insanların hassas noktalarına baskı yapmak çok çirkindi. Zira TC Devleti bakidir ve gölge gibi gözü her yerdedir ,ülkenin bekası için ;Misak-ı Milli sınırları içinde de dışında da.
Helal olsun Mersinli sana .
Çok güzelsin Mersin!!!!!!!...
*************
Seçimlerin en güzel tarafı bir kendini en iyi ifade ettiğin yerdir sandık; siyasal söz sahipliğin.
Seçiyorsun Abi.
Var mı ötesi?
E birde; eş dost, akraba konu komşu görüyorsun.
Herkesi görebiliyorsun sandığa gidince.
Ohhhh missss!
Gelsin ayak üzeri gıybetler.
Ennnnn sevdiğimmm gölgecim.
-Nefooooo….
Ne nefo ? Kim sevmez gıybeti?
-Doğrucu nefo..
-Buyrunnnn o benimmm…Heyyeeee!!!
*******
Gidip oyumuzu verelim, işimize gücümüze bakalım yaaa.
Yeter artık da…
Kim kazanırsa kazansın; kazanan Mersin olacak, Mersinli olacak.
Yüz yüze bakacak yüzler olsun dimi?
Dedik ya çok konuşulacak daha, seçim seçimden sonra.
İki rahatsız eden konudan birini yazdım demin; kırmızı çizgilerimize dokunma.
Diğer konuysa; işçi çıkarımı konusu.
Giden başkan gitmeden işçi alımı yapar. Son giren ilk çıkar. Kaidedir bu.
Birde; Seçim süreci karşı tarafa çalışanlar mimli oldukları için çıkarılır. Arada birileri sevmediklerini, yada koltukları korunsun diye yada kıskandığından isim verilirse, yazarsa çıkarılır. Yoksa 2014’den beri hala çalışan emekçiler var hala belediyelerde 2014 öncesi giren. Çıkarılmak istenseydi; alt niyetle, hepsinin iş akdinin fes edilmesi gerekirdi mantıken dimi?
O işçiler mahkemeye verir; önce geri dönüş kurum almak istemezse 4+4 maaş verir; sonra tazminat yani işler hukuki süreç…İşçiyi; devletimiz mağdur etmez bu konuda. Ayrıca her işçi işe girerken; çıkan birinin yerine girer, yani sürekli devir daim işler.
Aslında evet devletimiz hukuki olarak güvence altına alıcı atılımlar yapsa da, aslında belediyecilikteki bu ‘’SORUN ‘’başkanlar ötesinde sorundur.
Taşeron sistem …Güvence altında olmayan bir sistemin; her an her işçi hedefindedir. Sendikalar yetersiz kalır. 2018 de kyk bile bir işe yaramaz. Olayın bam noktası bu işte; öyle bir sistem değişikliği olacak ki; giren işçi ayni kadrolu işçiler gibi olacak.
Hadi, yüz kızartıcı suç dışında gelip çıkarılsınlar; ne mümkün?
Birde her devrin olmazsa olmazıdır mobbingler.
Ağırdır taşıyana.
Ama ilahi adalet buya; insan yaşattığını yaşamadan ölmez hesabıdır.
Başkanları, onu bunu değil sistemi suçlamalı.
Dedik ; bir başkanın çıkardıkları yerine işe giriyorsunuz .
Döngünün tek çözümü; belediye işçilerine yasal korunma, yani kadrodur.
Tek çözüm....
Yoksa AŞ’ler çoğalır, bu hikaye böyle gider..
Ötesi ayni nakarat gider böyle gerçek sayılar yerine, bol basamaklı…
Bir işten çıkarılmada; haklılık tarafı var derim, doğruya doğru. Başkansınız; işe aldığınız insanlar yada bir önceki dönem başka bir partiden devam edenler ,5 sene boyunca ekip arkadaşlığı yaparken sıfır sorunken; seçim süreci, karşı tarafa çalışıyor, kuyunuzu kazıyor, her yerde aleyhinize konuşuyor; sonrada belediyeye gelip iş yapıyorlar hiçbir şey olmamış gibi, hem de seçim süreci mesai dönemleri izinde, raporlu değilken belediye çatısı altında çalışırken bu etik mi?
Öyle niyetin varsa; istifa eder gider çalışırdın.
Tabi partin göreve gelirse; alır mı beni işe, soru işaretin yoksa kafanda.
Dimi?