Düzen adamı olmak mı, düzene karşı koymak mı kolay olan?
Soru güzel.
Cevap zor...
Göreceli desek mi?
Demesek!
Mavi karanlıklarda yitmek gibi bunu cevabı.
Bu soruyla, cevabıyla cebelleşmenin tamda zamanı yerel seçimler süreci.
Yaşananları izledikçe cevap bir o köşe bir bu köşe gitgellerde.
Partiler içinde meclis üyeliği mücadelesi, siyasi mücadele ötesi, tam bir ringe dönüşmüş. Listelerin hazırlanışındaki olayları duydukça, yansıyanları izledikçe hicap duymamak elde deyil.Meclis üyeleri yerel yönetimde milletin sesidiryani öyle biliriz
De....
Yerel yönetimde milletin sesi dediğimiz meclis üyelerini seçerken, aslında seçilmişleri onarken desek daha doğru; hazırlanan listelerde gördüğümüz çoğu isim,halkı temsil etmiyor. Partilerde; ısmarlama ve girifit ilişkilerle listelere yazdırılanlar, hem oy hem hizmet kaybına neden olur bu da hiç hesap edilmiyor.
Peki konuyu biraz daha derinleştirelim.
Sahada karşılığı var mı bu yazılan meclis üyelerinin?
Hakikaten var mı?
Meclis üyeliği kriterlerine uygunlar mı?
Eğitim?
Yabancı dil?
Yerel yönetimler konusunda bilgi?
Belediye mevzuatlarına hakimiyet?
Kaçta kaçını tanıyor seçmen?
Ma aile, ma eş dost dışında?
Çok karamsarlığa kapılmamakta lazım. Bu ayın karanlık yüzü olduğu kadar, birde aydınlık yüzü var.O karanlıktan aydınlığa giden yolda; dimdik yürüyenler var. Aynı Mustafa Kemal Atatürk, 1925’te Kastamonu’da yaptığı konuşmada dediği gibi: “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.”
Karanlıktan aydınlığa, dimdik yürüyen kadınlarımız. Ağaç gibi olun, yapraklarınızı değiştirin ama asla köklerinizi değil.
Fikirleriniz değişebilir ama değer ve ilkeleriniz asla diyen kadınlarımız onlar .
Türkiye'de; kadınların katıldığı ilk yerel seçimler olan 1930 yerel seçimleri'nden sonra, siyasette var olma savaşı veren kadınlarımız. Çoğunlukla seçimlerde; reklam modeli kullanılan, hep sahalarda olan, kazanmanın mimarı ama meclis üyeliklerinden, vekillik sıralarına hep seçilemeyecek sıralara konan kadınlarımız.
Ayın aydınlık yüzü derken; bu kadar meclis üyelikleri hakkında olumsuzluklara rağmen güzel görüntülerden bahsediyorum.
Mersin'de ilçelerde meclis sıralamalarında ayakları yere sağlam basan, meclis üyeliklerini kaldırabilecek kadınlarımızı görmek siyaset adına sevindiriyor hemcinslerinide.
Mezitli listeleri en yoğun kadın meclis üyesi adaylarının olduğu listeler.
CHP listelerinde de, Cumhur ittifakı listelerinde de yer alan kadın meclis üyesi adayları; yerel yönetimi, belediye mevzuatlarına yabancı olmayan zehir gibi hanımlar var...
CHP listesinden giren; Rahime Tok, Cumhur ittifakından giren Şebnem Hocaoğlu örnek verebileceğim isimlerden.
Yine belediye emeklisi Memleket partisinden listeye giren Şermin Canberk 'te belediyeciliğe uzak olmayan diğer isimlerden ve diğer siyasette bizde varız diyen hanımefendiler.. Sadece belediyecilik, yerel yönetim, mevzuat ehillikleri deyil; ilçede ne eksik, neye ihtiyaç var, kadın gözünün hassas merceğiyle gören kalpleride ehil.
Meclis liste mücadelesi daha çok erkekler arasında olduysa da ilçelerde; 31 mart sonrası başta Mezitli olmak üzere meclisler; belediyeciliğe, mevzuata yabancı olmayan, ehil, kadınların güvenli ellerinde şekillenecek gibi görünmekte.