Yerel seçimlere yaklaşıyor,
3 ay gibi bir süre kaldı,
Seçim kolay,
Asıl zor olan aday olabilmektir.
Aday olmak isteyenler vaziyetlerini aldılar.
Lakin aday olmayı istemek de çözüm değil.
Asıl sokaklarda kimlerin adı konuşuluyor,
Kentli aday olarak kimin ismini telaffuz ediyor ona bakın siz…
İnsanlarının birbirini tanıdığı küçük kentlerde siyaset “yıpratma hamlesiyle” yapılır.
Belediye başkan aday adayları herkes işinin bittiğine bakıyor garantici. Riske giren kimse yok. Aday adaylarını dinliyor ve izliyorum; kapı kapı dolaşıyorlar, çarşı pazar turluyorlar, sosyal medya sayfalarında boy boy fotoğraflar paylaşıyorlar, billboardlara muazzam paralar harcıyorlar, bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji ile oradan oraya savruluyorlar…Kimi darı ambarında, bir diğeri dev aynasında görüyor kendini..!
Hayal dünyaları geniş, ağızları laf yapan, boşa kürek çekenbazı ilginç tipler…
Çok değil adaylar belli olduktan sonra tıraşları gözlerinin önüne indikten sonra merak etmeyin silinip giderler bir yerlerinin üstüne oturup kalırlar.
O saatten sonra bu gürültünün de, görüntünün de onda birini göremezsiniz zaten…
Etrafınıza bir bakın jilet gibi takımı çekmiş, önüne gelenle tokalaşan tıraşlı, enseleri kalın tipleri görürseniz. Şaşırmayın kesin aday adayıdır, biraz yoklayın kesin belediye başkanıdır.
Verseniz üç tane keçiyi güdemezler, memleket yönetmeye talipler…
BAZILARI ÇOK CİMRİ!
Böyle tipleri görünce ülkem adına, yarınlarımız adına endişe etmiyor değilim… Bazen vitesten atıyor “ Lan sizin..!” diyorum ama susuyorum!
Atası da anası da bittir yavşak olanın.
İtlerle bitleri karıştırmamak gerek.
İtler bitlerin taşıyıcılarıdır sadece, yavşaklar ise atalarının şakşakçılarıdır. İtlerin kaşıntı sebebi bitlerdir. Kaşıntı tutan itleri kurtarmanın en kestirme yolu bitlerden arındırmaktır. Bitler kaşındırır,
İtler kaşınır, yavşaklar karıştırır.
Yavşağın ise ne zaman hangi kavşakta, hangi kılıkta belireceğini kimse bilemez. Karıştıran olmakla birlikte kaşınan tiplerinde son dönemde fazlaca türediğini söylemekte fayda var..!
Arkadaşlar bu memlekette kimlerin kimlerle ne dolaplar çevirdiğini ben yazayım siz okuyun olmaz mı?
Yani seçim arifesindeyiz “ her yer cıvıl cıvıl” kendisini darı ambarında görenlerin haddi hesabı yok..!
AK Parti kongresi sonrasında ibiği düşenler, yeniden dirilenler çok…
Mustafa Sever'in dün arkasından atıp bugün “Allah sizi başımızdan eksik etmesin”diyenler çok. MHP’nin adayı ile büyükşehire aday olmasını destekleyen de, “belediye elimizden gidiyor” diye kıvranan da çok.
İlçe belediyelerde bazı ihalelerde olağanüstü durum ilan edip çok tartışılacak bazı ihaleleri kaşla göz arasında nasıl pas ettiklerinin arkasında yatan detaylar da çok.
Yaklaşan seçimler öncesinde hala birbirine ateş eden lafla peynir gemisi yürütmeye çalışan, büyükşehire talip olan muhalefet çok…
Ankara’yı mesken tutup, genel merkezlerin gözünün içine bakıp “Ben ne olacağım?” diye kapı kapı dolaşan belediye başkanları çok.
Kavşakta bekleyenlerin yüzlerine taktıkları maskeleri indireceğim siz merak etmeyin. Dedim size: “merak iyi bir şey değildir” diye bekleyin ve görün…
Gücün tükendiğini anlayıp gemiyi terk edeni de, fırsat olsa da “U dönüşü yapsam”diye bekleyeni de detaylarıyla yazacağım.
Siyasi parti il başkanlarının garip hallerini, “Allah ömür verdiği sürece görevimin başındayım” diyerek, kendilerini koltuklarına zincirle bağlayan STK Başkanlarını da çok kısa sürede elekten geçireceğim.
Ak Parti'de Aday Değerlendirme!
AK Parti'de mevcut başkanlar değerlendirilirken temel olarak;
Seçim vaadlerini gerçekleştirme oranına
Halkla iletişim ve ilişkilerine
Teşkilatla uyum durumuna
Kamuoyu yoklamalarına
Hakkında şaibe ve usulsüzlük olup olmadığına
bakıldı.
Genel merkezin en çok dikkat ettiği bu beş noktadan sonra değişimin gerekli olup olmadığına karar veriliyor.
Edindiğim bilgiler, değerlendirmelerin yapıldığı, bölge ve il koordinatörlerinin raporlarını teslim ettiği ve ikinci aşamaya geçilerek ilgili kurulların çalışmaya başladığı yönünde.
Son anketlerin tamamlanması ile birlikte büyükşehirlerden başlanarak adaylar açıklanacak.
Mersin'de STK!
Mersin'de Sivil toplum kurumları ile ilgili üç problem: Sivil değiller, topluma dayanmıyorlar, kurum denebilecek kurumsallığa sahip değiller.
Yüzlerce sosyal yardımlaşma derneği ve hemşehri derneğinin olduğu, yüzlerce işadamının iş hayatını sürdürdüğü Mersin’de, bir tane doğru dürüst sosyal sorumluluk projesi yok. Yüksek Enflasyondan dolayı artan kiralar ve gıda fiyatlarının önlenemez artışlarından dolayı ; kenar mahallelerde yaşanan aile dramları sizce kimin eksikliğidir? Stk adı altında her yerde poz verip, sosyal medyada boy boy resim paylaşmak mı STK olmak? Sayın kurum yöneticilerinden, belediyelerden tek isteğim; bir tane bile sosyal sorumluluk projesi üretmeyen, kimsenin yaralı parmağına dokunmayan, burnu kaf dağında olan Stk'çılığı ; bir makama yükselme düşüncesi olarak gören insanlara yüz vermeyin, itibar göstermeyin.
Kanaat önderi diye fikirlerini önemsemeyin. Emin olun; bazı STK başkanlarının toplumda, hiç bir karşılıkları yok.