Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan
GÖLGE Nefise CANARAN
Köşe Yazarı
GÖLGE Nefise CANARAN
 

Belediye'de İşçi kıyımı

Nefo bayram geldi neyime, kan damlar yüreğime.  Al bendende o kadar. Nerde geçmişin musmutlu, heyecanlı bayramları. Geçmişte be Nefo, geçmişte. Yine de yüzünüzden gülümsemenin eksik olmadığı, dargınlıkların bittiği şeker tadında sohbetlerin olduğu bir bayram dilerim herkese… Bugün alışveriş yapıyorum. Fiatları karşılaştırıyorum yani tipik orta halli Türk insanı modundayım ve mağaza benim gibilerle dolu.  Yanımda Suriyeli vatandaşlar ,3 sepet dolu. 12375.90 tuttu adam cebinde bir tomar çıkardı ;200 hepsi, aradan para düştü; 7 bilemediniz 10 tane, o ne 100 $ hepsi. Sırada olanlar bir onlara baktık, bir birbirimize, birde kendi aldıklarımıza.  Yorumu size bırakıyorum.  ***************** Temcit pilavı gibi her seçim dönemi işçi kıyımı da işçi kıyımı…   Bu kadar işçinin yanındasınız; helal size. Yanındasınız dimi?  Pek göremiyoruz da … İşçi çıkarımı konusunda niye kalıcı girişimleriniz yok? Çıkarılan her işçi; aslında kendinden önce çıkarılanın yerine giriyor, ama hiç sorgulamıyor. Ben bir insanın ekmeğinden mi ettim, onun yerine işe girecek diye? Sorgulayanı görmedim. Hatta; bir ekmeği bölüştüğü, aynı dönem gişe girdiği mesai arkadaşının, ayağını kaydıranları gördüm; köstebeklik yapıp, sonrada kendi yakınını aldıranı. Siyasete alet edilecek kadar; bu kadar ucuz olmamalı konu.   Ben genelden bakarım arkadaş; kapitalist sistemin getirisi taşeron hizmet alımı sistemi yerel yönetimlerde değişmedikçe zor. Sistem değişmeli sorun sistemsel.  Bakın ;2018 de sadece kamuda, KHK kadroya, belediye işçileri tam anlamıyla alınmadı sebebini irdelediniz mi?  Niye takipçisi olmadınız?  Hakikaten; bak şimdi, merak ettim gerçekten de… Çıkarımlarda son giren ilk çıkıyor. Bunun sebebi de; giden belediye başkanı gelen başkana ,her türlü zorluğu yaşatmak, psikolojik baskı çıkarımlardan algı yapmak adına, insanların umutlarıyla oynuyor. Umursamıyor bile, neler gördük. Vasıflı- vasıfsız; aldılar da aldılar gider ayak. 5 sene bekle bekle son 6 ay, alda al; insanlar oturacak sandalye bulamadılar be.  Vicdan mı, etiklik mi bu? Diğer çıkarımsa empati yapalım; ekmeği yerine açık açık muhalefetlik ediyorsa işçi, gelen belediye başkanı çalışmak istemez; siz başkan olsanız çalışmak ister misiniz?  Ben istemem. Net istemem. Arada; kurunun yanında yaşın yandığı da olmuyor deği,l buda ya koltuk koruma derdindeki yönetici ya kıskanç personel ya da komplo oluyor. Sonrası, hukuksal süreç çıkan işçi için; devlet güvencesinde işe dönüş davası, kurum istemezse 4+4 maaşı veriyor. Diğer aşama, tazminat davası. Haksızlıklar oluşmuşsa da; telafi eden başkanlarda oluyor istisnai...İşçinin hakkı eskisi gibi korumasız değil; devlet korumasında, eskiden gözün üzerinde kaşın var; üzerin çizilir, ihale süresi biter, şirket değişir üzerin çizilir ve haksız hukuksuz kalıverirdin, taşeronda çalışırken her ay birde şirkete, kalma parası verenler vardı geçmişte. Siyasi kıyım cümlesi işçi üzerinde yapılan siyaset cümlesi; öyle olsa her dönem, her partiden çalışan olmazdı belediyelerde.  2019’dan bu yana çalışan 2014’lü girişliler var, keza 2014- 2019 arası çalışan 2014 öncesi girişliler.  Sorun sistemin kapitalizmin getirisi. Siyasi kıyım olarak düşünülmemesi gerekir, bunun adı sistemsel kapitalist kıyım. Hadi Ankara, meclis yasa çıkarsın; el birliğiyle gündem sıcak tutulsun, belediye işçileri kadrolu olsun. Taşeron sistemi, çöpe atsınlar atabiliyorlarsa. İşte o zaman bu kadar kolay olmaz çıkarım. Alımda bu kadar kolay olmaz işte o zaman liyakat olur. Geçen aylarda, Mersin vekilimiz Burhaneddin Kocamaz beyefendi; konuyu meclise taşıdı ama ne yazık ki, meclistekiler duymazdan geldi. Duymak, işlerine gelmez çünkü…   Nerde siyasiler, nerde sendikalar?  Seçimden seçime yara kaşımak, sadece çıkarcılık işçinin hakkını korumak değil. Dip not…  Şimdi diyeceksiniz ki; bu konuya bu kadar nasıl vakıfsın?  Merakınızı gidereyim.  Onlardan biriyim.  Emekçi.  Yıl 90lar Basın Yayın Halkla İlişkiler… Seçimle değişenler çizdi üzerimi, işten çıkarıldım dönmedim, kadrolu işçiydik o zamanlar kıyım o dönemlerdeydi işte.   Kariyer devam etti; Allah bir kapı kaparsa bir kapı açar, ekmeğimizi kazandık. Hiç aklımda yokken; yıllar sonra taşeron sistemle, yolum kesişti yerel yönetimlerle tekrar; yıl 2010. Emekçi işçiyim, onur duyarımda; alnımızın teriyle çalıştık.; taşeronda olduk, şirket hizmet alımı da yani, ha toplam ben bile kaç defa çıkarıldım hatırlamıyorum; saymayı bıraktım. Kiminde siyasi parti değişikliği, kiminde taşeron sistem, kiminde komplo ... Şirket değişir üzeriniz çizilir, siyasi ortam değişir üzeriniz çizilir, komploya uğrarsınız üzeriniz çizilir hepsini yaşadım. İşçinin hakkını, yaşadıklarını, isteklerini; işin özü, velhasıl kelam işçi olmayan çok bilmez be abiler…Ağaçtan düşenin, halini ağaçtan düşen anlar; bazen o bile anlamaz ya, neyseeee… Ben belediye başkanlarının; zan altında bırakılmasına, hep karşı olmuşumdur işçi çıkarımlarında.  Asla da ağzımdan böyle bir cümlenin çıktığını duymamıştır kimse; çünkü inanmadığımı söylemem.  Yönetimin taktiri.  Nokta.  Alt yönetimleri ve o isimleri kendilerine verenler, özelliklede neye dayanarak verdikleri, detay derim. Buzdağının üzeri değil, altının irdelenmesi lazım derim.  Ve esas suçlu sistem derim... Ya Allah aşkına;  Sisteme el atamıyorsanız; işçi üzerinden siyaset yapmayın beyler …  Yarardan çok zarar veriyor, sistemin değişimine... İşçiye zarar veriyor. Vebali büyük.  Allah korkunuz olsun. Vesselam…
Ekleme Tarihi: 10 Nisan 2024 - Çarşamba

Belediye'de İşçi kıyımı

Nefo bayram geldi neyime, kan damlar yüreğime. 
Al bendende o kadar.
Nerde geçmişin musmutlu, heyecanlı bayramları.
Geçmişte be Nefo, geçmişte.
Yine de yüzünüzden gülümsemenin eksik olmadığı, dargınlıkların bittiği şeker tadında sohbetlerin olduğu bir bayram dilerim herkese…
Bugün alışveriş yapıyorum. Fiatları karşılaştırıyorum yani tipik orta halli Türk insanı modundayım ve mağaza benim gibilerle dolu.
 Yanımda Suriyeli vatandaşlar ,3 sepet dolu. 12375.90 tuttu adam cebinde bir tomar çıkardı ;200 hepsi, aradan para düştü; 7 bilemediniz 10 tane, o ne 100 $ hepsi.
Sırada olanlar bir onlara baktık, bir birbirimize, birde kendi aldıklarımıza. 
Yorumu size bırakıyorum. 
*****************
Temcit pilavı gibi her seçim dönemi işçi kıyımı da işçi kıyımı… 
 Bu kadar işçinin yanındasınız; helal size.
Yanındasınız dimi?  Pek göremiyoruz da …
İşçi çıkarımı konusunda niye kalıcı girişimleriniz yok?
Çıkarılan her işçi; aslında kendinden önce çıkarılanın yerine giriyor, ama hiç sorgulamıyor. Ben bir insanın ekmeğinden mi ettim, onun yerine işe girecek diye?
Sorgulayanı görmedim.
Hatta; bir ekmeği bölüştüğü, aynı dönem gişe girdiği mesai arkadaşının, ayağını kaydıranları gördüm; köstebeklik yapıp, sonrada kendi yakınını aldıranı.
Siyasete alet edilecek kadar; bu kadar ucuz olmamalı konu. 
 Ben genelden bakarım arkadaş; kapitalist sistemin getirisi taşeron hizmet alımı sistemi yerel yönetimlerde değişmedikçe zor.
Sistem değişmeli sorun sistemsel.
 Bakın ;2018 de sadece kamuda, KHK kadroya, belediye işçileri tam anlamıyla alınmadı sebebini irdelediniz mi? 
Niye takipçisi olmadınız?
 Hakikaten; bak şimdi, merak ettim gerçekten de…
Çıkarımlarda son giren ilk çıkıyor. Bunun sebebi de; giden belediye başkanı gelen başkana ,her türlü zorluğu yaşatmak, psikolojik baskı çıkarımlardan algı yapmak adına, insanların umutlarıyla oynuyor. Umursamıyor bile, neler gördük. Vasıflı- vasıfsız; aldılar da aldılar gider ayak. 5 sene bekle bekle son 6 ay, alda al; insanlar oturacak sandalye bulamadılar be. 
Vicdan mı, etiklik mi bu?
Diğer çıkarımsa empati yapalım; ekmeği yerine açık açık muhalefetlik ediyorsa işçi, gelen belediye başkanı çalışmak istemez; siz başkan olsanız çalışmak ister misiniz? 
Ben istemem.
Net istemem.
Arada; kurunun yanında yaşın yandığı da olmuyor deği,l buda ya koltuk koruma derdindeki yönetici ya kıskanç personel ya da komplo oluyor. Sonrası, hukuksal süreç çıkan işçi için; devlet güvencesinde işe dönüş davası, kurum istemezse 4+4 maaşı veriyor. Diğer aşama, tazminat davası. Haksızlıklar oluşmuşsa da; telafi eden başkanlarda oluyor istisnai...İşçinin hakkı eskisi gibi korumasız değil; devlet korumasında, eskiden gözün üzerinde kaşın var; üzerin çizilir, ihale süresi biter, şirket değişir üzerin çizilir ve haksız hukuksuz kalıverirdin, taşeronda çalışırken her ay birde şirkete, kalma parası verenler vardı geçmişte. Siyasi kıyım cümlesi işçi üzerinde yapılan siyaset cümlesi; öyle olsa her dönem, her partiden çalışan olmazdı belediyelerde. 
2019’dan bu yana çalışan 2014’lü girişliler var, keza 2014- 2019 arası çalışan 2014 öncesi girişliler.  Sorun sistemin kapitalizmin getirisi. Siyasi kıyım olarak düşünülmemesi gerekir, bunun adı sistemsel kapitalist kıyım. Hadi Ankara, meclis yasa çıkarsın; el birliğiyle gündem sıcak tutulsun, belediye işçileri kadrolu olsun. Taşeron sistemi, çöpe atsınlar atabiliyorlarsa. İşte o zaman bu kadar kolay olmaz çıkarım. Alımda bu kadar kolay olmaz işte o zaman liyakat olur.
Geçen aylarda, Mersin vekilimiz Burhaneddin Kocamaz beyefendi; konuyu meclise taşıdı ama ne yazık ki, meclistekiler duymazdan geldi.
Duymak, işlerine gelmez çünkü… 
 Nerde siyasiler, nerde sendikalar?
 Seçimden seçime yara kaşımak, sadece çıkarcılık işçinin hakkını korumak değil.
Dip not…
 Şimdi diyeceksiniz ki; bu konuya bu kadar nasıl vakıfsın?
 Merakınızı gidereyim.
 Onlardan biriyim. 
Emekçi. 
Yıl 90lar Basın Yayın Halkla İlişkiler…
Seçimle değişenler çizdi üzerimi, işten çıkarıldım dönmedim, kadrolu işçiydik o zamanlar kıyım o dönemlerdeydi işte. 
 Kariyer devam etti; Allah bir kapı kaparsa bir kapı açar, ekmeğimizi kazandık. Hiç aklımda yokken; yıllar sonra taşeron sistemle, yolum kesişti yerel yönetimlerle tekrar; yıl 2010.
Emekçi işçiyim, onur duyarımda; alnımızın teriyle çalıştık.; taşeronda olduk, şirket hizmet alımı da yani, ha toplam ben bile kaç defa çıkarıldım hatırlamıyorum; saymayı bıraktım. Kiminde siyasi parti değişikliği, kiminde taşeron sistem, kiminde komplo ...
Şirket değişir üzeriniz çizilir, siyasi ortam değişir üzeriniz çizilir, komploya uğrarsınız üzeriniz çizilir hepsini yaşadım. İşçinin hakkını, yaşadıklarını, isteklerini; işin özü, velhasıl kelam işçi olmayan çok bilmez be abiler…Ağaçtan düşenin, halini ağaçtan düşen anlar; bazen o bile anlamaz ya, neyseeee…
Ben belediye başkanlarının; zan altında bırakılmasına, hep karşı olmuşumdur işçi çıkarımlarında.  Asla da ağzımdan böyle bir cümlenin çıktığını duymamıştır kimse; çünkü inanmadığımı söylemem.
 Yönetimin taktiri. 
Nokta. 
Alt yönetimleri ve o isimleri kendilerine verenler, özelliklede neye dayanarak verdikleri, detay derim. Buzdağının üzeri değil, altının irdelenmesi lazım derim. 
Ve esas suçlu sistem derim...
Ya Allah aşkına; 
Sisteme el atamıyorsanız; işçi üzerinden siyaset yapmayın beyler … 
Yarardan çok zarar veriyor, sistemin değişimine...
İşçiye zarar veriyor.
Vebali büyük.
 Allah korkunuz olsun.
Vesselam…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.