İsteklerimizi ve hayallerimizi küçümseyen kişilere karşı mümkün olduğunca gülümseyelim. Çünkü onlar bizi hiç anlamamışlardır. Onlara kendimizi anlatmaya ve açıklama yapmaya çalışmayalım. Çünkü herkesin algısı farklıdır.
Bedenimiz o kadar kıymetli ki öfke enerjisini hak etmiyor. Şimdi tam karnımıza ve midemize odaklanalım çünkü öfke enerjisinin hepsi midemizde birikir. Bunu şimdi hissedelim ve bedenimizden sevgi ile uzaklaştıralım. Uzaklaştıralım ki midemiz, karnımız rahatlasın ve sonrasında boğazımızdaki düğümler çözülsün.
Öfke yaşanılması gereken bir duygudur ama bunu ifade etmesini bilmek ve öylece kabullenmemiz gereklidir. Öfkeliyken bedenimize neler oluyor biliyor musun?
İlk başta algımız bozuluyor Kalbimiz çarpıyor, midemiz bulanıyor, başımıza ağrılar giriyor ve yaşadığımız o anı fark bile edemiyoruz. Oysa bu dünyaya yaşamaya gelmedik mi?
İşte bunun için içimizdeki öfkemizi ve bilinçaltımızdaki bu olumsuz durumu durdurmak da kendi elimizdedir. Yeter ki biz farkında ve bilincinde olalım.
Sana öfke duygusu geldiği an sağ elini karnının üstüne koy. Sağ elimizde öfkemizi yok edecek bir enerji vardır. Kalbinle niyet et ve kendimize ve sevdiklerimize ne kadar değerli olduğumuzu ispat et.
Günün her anında duygularımızı, algılarımızı, değerlerimizi öfkeden çok uzak tutalım. Anlaşılmaz gibi bir sorun yok. Çünkü sakince dinleriz ve anlayışlı yapımızla olayları hemen çözeriz. Biz dingin, sakin ve duygularımızı kontrol eden bireyleriz. Hayatımızda strese ve öfkeye asla yer yok. Olanı olduğu gibi kabul ederiz. Kendimizi de olduğumuz gibi kabul ederiz ve yaşantımızı da olduğu gibi kabul ederiz.
Bu hayat içinde kendimizi dingin, sakin, huzurlu hissedelim. Bütün öfke enerjisinden sevgi ile özgürleşelim!