Kemal Kılıçdaroğlu Anayasal suç işliyor!

İsyana çağıran Bay Kemal anayasal suç işliyor CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim” diyerek yandaşlarına “Faturalarınızı ödemeyin” çağrısı yaptı. Ana muhalefet liderinin sözlerinin “isyan çağrısı” olduğunu ifade eden uzmanlar, “Kur operasyonlarında faiz lobisinin maşalığını yaparak halkı mağdur edenler, şimdi de elektrik faturaları üzerinden aynı şeyi deniyor. Faturaları ödemeyenler, bunun neticesine de katlanır” dedi. Parlamenter sistem çağrılarıyla Türkiye’yi 90’lı yılların karanlığına çekmek isteyen düşman kardeşler ittifakı şimdi de elektrik faturaları üzerinden kirli bir toplum mühendisliği yürütüyor. Kur operasyonları sırasında faiz lobisinin maşalığını yaparak tabanını dolar almaya yönlendiren, vatansever bürokratları tehdit ederek devlet aygıtını iş göremez hale getirmeye çalışan CHP ve avaneleri şimdi de elektrik zammı bahanesiyle benzer bir provokasyon sahneliyor. Kılıçdaroğlu’nun “hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim” diyerek yandaşlarına yaptığı çağrıyı değerlendiren uzmanlar, muhalefete uyarak yüksekten döviz alanların akıbetini hatırlatarak, fatura için de benzer bir durumla karışılacağı uyarısında bulundu. Döviz tutmayınca Akit’e konuşan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Öğr. Üy. Doç. Dr. Abdülkadir Develi, şunları dile getirdi: “Dövizden umudunu kesen muhalefet bu sefer de elektrik üzerinden bir takım ortak adımlar atıyor. Muhalefetin döviz çağrısına uyanlar, dolardaki ani düşüşle nasıl zarar ettiyse, ödenmeyen faturaların da bir bedeli olacaktır. Türkiye güçlü bir ülke, güçlü bir devlettir. Kuralları ve kanunları vardır. Yapılan itaatsizlik çağrısına uyanlar bunun maliyetine katlanmak zorunda kalacaklar.” Yakınma başka ödeme başka “Haklı iken haksız duruma düşmemek lazım diyen” Doç. Dr. Develi, şöyle devam etti: “Elektrik faturalarının yüksek olduğunu söylemek ayrı bir şeydir. Fakat ‘Elektrik faturasını ödemeyeceğim’ demek çok doğru bir davranış değildir. Burada başka bir yerlere giden bir duruş söz konusudur. Bu ülke ekonomisi ve genel refah düzeyi için art niyetli bir adımdır. Bu noktada, her ikisinin kaynağında, Erdoğan düşmanlığı ve milli olmayan bir tutum vardır. Bu, 2023 seçimlerine giden süreçte kaos oluşturmak, belirsizlik ortaya koymak, ülkedeki siyasi ve iktisadi istikrarın önün kesmek, insanların kafasını karıştırarak ne kapabiliriz diyenlerin son derece tehlikeli bir girişimidir.” Provokasyon peşinde Araştırmacı Yazar İsmail Nacar da, şu değerlendirmede bulundu: “Bu dolar, fatura meselesi değil. Bu sıradan bir olay hiç değil. Bu Türkiye’deki bir sivil itaatsizliğe davet hazırlığıdır. Halkı devlete karşı itaatsizliğe davet etmektir. Zamlara, vergilere karşı olabilir. Bunları tenkit edebilir. Hükümetin bu zamları geri almasını söyleyebilir ama ‘ben ödemeyeceğim, siz de ödemeyin’ dediği zaman, ana muhalefet partisi lideri olsa da anayasal suç işlemiş olur. Yargı başta olmak üzere devletin bütün kurumları harekete geçmelidir. Bu açıklamaların önüne ciddi olarak gidilmezse önümüzdeki günlerde ciddi olaylar çıkabilir. Anlaşılıyor ki, iç ve dış odaklar, Türkiye’yi suni ve sonu belirsiz bir maceraya sürüklemek istiyorlar..